2022 yılı bütçe görüşmeleri, TBMM Genel Kurulunda Milli Savunma, Adalet ve Tarım ve Orman Bakanlıkları ile bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, 10 Aralık İnsan hakları Günü olduğunu hatırlatarak, “Gerçekten 19 yıllık AK Parti iktidarları döneminde insan hakları, demokrasi ve özgürlükler alanında sessiz devrimlere imza attık, kalkınmayla ilgili de destanlar yazdık. Hakikaten büyük işler başardık. Ancak bu İnsan Hakları Günü'nde milletçe hep beraber bütün terörü, teröristleri, terör örgütlerini lanetleme ortak noktasında buluşmamızın bir hakikat olduğu da hep beraber idrak edilmeli ve ifade edilmelidir. Şunu ifade etmek isterim ki bizler asla ve kata Kürt düşmanı değiliz, Kürtçe düşmanı değiliz. Kürt düşmanı olanlar Kürtleri katleden PKK ve yardakçılarıdır. Sonuç itibarıyla hakikaten Kürt düşmanı olanlar Kürtleri öldürenlerdir, Diyarbakır analarının sesine kulaklarını tıkayanlardır. Kürt düşmanı olanlar bölgeye yatırımı engellemeye kalkanlardır, Kürt düşmanı olanlar PKK'ya, teröre ‘terörist’ ve ‘terör’ diyemeyenler, onları lanetleyemeyenlerdir” ifadelerini kullandı.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Akbaşoğlu’nun ‘Kulaklarını Diyarbakır annelerine kapatanlardır’ dediğini söyleyerek, “Bugün konuşacağımız çok daha hayati meseleler var. Bütün hatiplerimiz cezaevinde yaşamını yitiren, ölüme sürüklenen, şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer'i ifade etti. Açıkçası buna dair acı da şu anda çok taze, çok yeni. Çünkü devletin sorumluluğunda ve gözetiminde bir mahpusun öldüğünü ifade ediyoruz dünden beri burada. Biz bunları söylerken karşı söylem olarak hep alışılageldik terör laflarını hakikaten ne dikkate alıyoruz ne ciddiye alıyoruz. Diyarbakır annelerinin sesini de, Türkiye'deki bütün annelerin sesini de, soluğunu da yüreklerinde hisseden parti biziz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise, Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada ‘bütün kötülüklerin anası’ olarak göstermeye çalışmanın ağır bir bühtan olduğunu belirterek, “Bunu şiddetle ve lanetle kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Şimdi yaşam hakkına dahi göz diken bir devletten bahsediliyor ki efendim, uygulamalarda devletin faaliyetleri içerisinde bir kusur, bir eksik varsa yargı açıktır, devletin bütün iş ve işlemleri yargı denetimine tabidir. Ne gerekiyorsa yapılsın, ona hiçbir itirazımız yok. Hiç kimsenin haksız yere hayatını kaybetmesinde de devletin yanında olacak halimiz de yok, bu başka bir şey. Ama bu bölgede insanları ve insanlığı yaşatmak için tek başına çok takdire şayan bir mücadele veren bir devletin, bütün bu yaptıklarının karşısında bu zihniyete sahip olan bir devletin bu tür ithamlarla karşı karşıya kalması büyük bir sıkıntıdır, büyük bir çelişkidir” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AHİM kararlarına rağmen Demirtaş'ın, Kavala'nın hâlen cezaevinde tutulduğunu söyleyerek, “Bir şey daha söyleyeceğim. Evvelsi gün Sayın Süleyman Soylu burada ‘Terörü bitirdik’ dedi. Bugün Türkiye 4 şehidine ağlıyor. AK Parti'ye de bir tavsiyem olsun; HDP'yle didişmeyi bırakın, hükümetinize söyleyin, terörle adam gibi doğru dürüst mücadele etsin. İnsan gibi mücadele etsin. Burada HDP'yi terörize ederek falan Türkiye terörle mücadele etmiş olmaz” ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Bülbül, Altay’a “’Didişmeyin, müzakere edin, Mecliste müzakere edin’ diyor” şeklinde tepki gösterdi. Altay konuşmasına devam ederek, “Benim başından beri aylardır söylediğim nettir; PKK, alçak terör bir örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti bununla katı, kesin, amansız mücadele etmek zorundadır. Ben net bir şey söylüyorum. Burada bazı partiler, terörü, şehitleri istismaren siyasette oy devşirmeye çalıştıkları için bu yanlışlar yapılıyor” diye konuştu.