İzmir Teknoloji Üssü’nün yönetiminde 6 bürokrat olduğunu diğer 3 ismin ise Kocaeli Belediye, Gebze Ticaret Odası ve Kocaeli Sanayi Odası başkanlarından oluştuğuna dikkat çeken Kasalı, “İzmir Teknoloji Üssü, ilk kurulan ama kuruluşunun üstünden uzun yıllar geçmesine rağmen aktif hale gelemeyen Gebze Bilişim Vadisi şirketine bağlı, ikinci bir Bilişim Vadisi şirketi olarak kuruldu. Bilahare 2 şirket birleştirildi. Yeni oluşan şirketin Yönetim Kurulu 6’sı bürokrat olmak üzere 9 üyeden oluşuyor. Bürokratların dışında Kocaeli Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler ile Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu şirkette yer alan isimler. Görüldüğü gibi, İzmir’de kurulmuş olan Teknoloji Üssü Yönetim Kurulu’nda, ne yazık ki İzmirliler temsil edilmiyor. Bölgedeki faaliyetini daha etkin ve verimli yürütebilmesi ve bölgenin dinamizminin çalışmalara aktarılabilmesi için Yönetim Kurulu’nun, İzmirlilerin de yer alacağı, yeni bir yapıya dönüştürülmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Büyük oyuncuları İzmir’e getirecek
Günümüzde teknolojinin geldiği noktada toplumların teknolojiyi yapanlar ile teknolojiyi ithal edip uygulayanlar olarak ikiye ayrıldığını düşündüğünü vurgulayan Kasalı, bizim toplumumuzun da ithal edip uygulayanlar konumundan, teknolojiyi yapanlar konumuna geçmesi için, 30 yıllık rüyamız olan İzmir Teknoloji Üssü’nün, Urla İYTE kampüsü içinde kurulma kararını alkışladığı kaydetti. İzmir’in Avrupa’nın en eski ve önemli liman kenti oluşu, Yüksek eğitim düzeyi ve nitelikli insan kaynağı, sektörel zenginliği, 9 üniversite, 155 Araştırma ve Uygulama Merkezi, 90 Ar-Ge Merkezi, 30 Tasarım Merkezi, 4 Teknopark’a sahip altyapısı ile en doğru seçim olduğunu anlatan Kasalı, “Teknoloji Üssü kararı beklenenin de üstünde bir sonuç gösterecektir. Ayrıca, Global Zincir’de yeri olan büyük oyuncuların İzmir’e gelmesi ve yatırım yapmasında da büyük bir çarpan etkisi yaratarak bölgemizin bu yöndeki eksiğini de giderecektir” dedi.
“Tedarik ve lojistik merkezi olabiliriz”
Türkiye’nin ucuz ve nitelikli iş gücü, dış yatırımcıyı cezbedecek bir iç piyasa dinamizmi ve hacmi , Sanayi geleneği ve kalite anlayışı, Endüstri 4.0’a henüz ulaşılamadıysa da en azından endüstri 3.0’da iyi olunması, Dünya’da teslim zamanının öne çıkması ve bu noktada Türkiye’nin ve özelde İzmir’in çok stratejik bir konumda olmasının büyük avantaj olduğuna işaret eden Kasalı, yapılması gerekenler konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı: “Ancak tüm bu avantajların fırsata çevrilebilmesi için, son dönemde Demokrasi ve Hukuk alanında oluşan olumsuz algının süratle düzeltilmesi gerekiyor. Bu algıyı daha da koyulaştıran ülkemizin “Gri Liste”ye alınması olmuştur. Bu listeden çıkmak için zaman kaybetmeden gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bu ön koşuldan sonra, Türkiye bir tedarik ve lojistik merkezi olmak için gerekli altyapı yatırımlarını süratle tamamlamalıdır. Bunların başında, limanların rehabilitasyonu, demiryolları ile liman bağlantılarının sağlanması, liman ve demiryollarının entegrasyonu için bağlantı noktalarına “Lojistik Köyler” yapılması gerekiyor.Asıl önemlisi, pandemi döneminde ortaya çıkan deniz taşımacılığı sorunu ve bağlı olarak yüksek navlunlar nedeniyle dış ticaretimizin sıkıntıya girmesi olmuştur. Bu nedenle, Yerli Deniz Filomuzun güçlenmesi için teşvik edilmesi ve daha önce var olan fakat kapanan container üretiminin tekrar önünün açılması gerekmektedir.”