Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Eray Memeç, kadınlarda doğurganlığın tamamen bittiği, yumurtalıkların üreme görevini yapmadığı, hayatlarında yeni bir dönem olan menopozun kesin tanısı için en önemli kriterin son adetin ardından bir yıllık süre geçmiş olması gerektiğini belirtti.
Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Eray Memeç, menopoz dönemine yaklaşan kadınları endişelendiren menopoz hakkında önemli bilgiler verdi.
Menopoz döneminin ortaya çıkma nedeninin genellikle yumurtalıkların yaşlanması olarak kabul edildiğini söyleyen Memeç, “Menopoz deyimi bir kadın için geri dönüşü olmayan bir olayı ifade eder. Bu süreçteki bir kadın, 1 yıl süreyle adet görmemişse artık menopoza girmiş olarak kabul edilir. Bu dönemden önceki döneme menopoz öncesi (pre-menopozal) dönem, bu dönemden sonraki döneme de menopoz sonrası (post-menopozal) dönem adı verilir” dedi.
Menopozun her kadında değişik şiddette şikayetlere yol açtığını söyleyen Dr. Memeç, “Menopozdaki kadınların yaklaşık yüzde 70-80’inde östrojen yetmezliğine bağlı belirtiler hemen ortaya çıkar. Bununla birlikte kadında menopoz sonrası dönemde görülme sıklığı artan kalp-damar hastalıkları ve kemik erimesine bağlı olan sorunlar ise daha geç dönemde görülür. Sıcak basması, terleme ve uykusuzluk kadınlarda menopoza bağlı en sık rastlanan şikayetlerdir. Kadınlarda ayrıca huzursuzluk hissi, iştah azalması, hafıza ve konsantrasyon kaybı, değişken ruh hali, libido kaybı da görülebilir” diye konuştu.
Menopoz tedavisi iki döneme ayrılıyor
Menopozun tedavisinin, menopoz öncesi ve sonrası şeklinde iki dönem halinde ele alındığını belirten Dr. Eray Memeç şöyle konuştu:
“Menopoz öncesi dönemde doktoru ve hastayı tedaviye iten en önemli yakınmalar ateş basması gibi vazomotor şikayetler ve düzensiz adet kanamalarıdır. Ancak menopoz sonrası dönemde tedavide amaç esasen sıcak basması, uykusuzluk, sinirlilik gibi şikayetleri düzeltmeye yönelik kullanılacak hormon tedavisi (HT) olacaktır. Menopoz sonrası bu şikayetler, yaklaşık 2-3 yılda ortadan kalkar, bittikten sonra HT verilmesinin ise artık gereği yoktur. Ayrıca, menopoza bağlı vajinal kuruluk gibi bazı şikayetler lokal fitil veya kremlerle de tedavi edilebilir. Prensip olarak, 5 yıldan uzun süren menopoz şikayetlerine yönelik HT verilmemelidir. Önceki yıllarda kalp hastalığı ve kemik erimelerinin önlenmesi için de HT önerilirdi ancak bunun doğru olmadığını yapılan araştırmalar artık bizlere göstermektedir. Önemli bir nokta da HT öncesi, özellikle meme muayenesini de içeren kapsamlı bir tetkik sürecinin gerekliliği ve HT alınacaksa bu tedavide hangi ilacın ne şekilde alınacağı (oral yol veya deriden) ne kadar süre ile kullanılacağı ve kişiye özel olduğudur.”
Kadın hayatının tıpkı ergenlik veya üreme çağı gibi farklı bir dönemi olan menopozda doğurganlığın artık bittiğini hatırlatan Dr. Eray Memeç, menopoz hakkında bilinçli olmanın ve yapılacak yaşam şekli değişikliklerinin sağlıklı ve mutlu bir dönemi beraberinde getireceğini belirterek özellikle menopozda; sağlıklı bir diyet programı, sigara gibi zararlı alışkanlıkların bırakılması ve sporun günlük hayatın bir parçası olmasının önemini de sözlerine ekledi.