Sabah saatlerinde 'İyi Parti'nin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'nın ilgili birimine teslim eden Meral Akşener, yeni partisini Ankara'da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde ‘Türkiye İyi Olacak’ sloganıyla kamuoyuna açıkladı. Akşener kürsüye çıktığı sırada salondakilerin ’Başbakan Meral’ şeklinde slogan atması üzerine ’Ben Cumhurbaşkanı olacağım’ şeklinde cevap verdi.
Akşener, şunları söyledi:
Aranızda olmaktan duyduğum onuru söylemek istiyorum. Allah’ım sana şükürler olsun. Türkiye’nin kurtuluşunda, kuruluşunda, yükselişinde Ankara’dan başlayarak yürüyen büyük milletim... Türkiye’nin her yerinden işini, evini ,ailesini bırakıp yollara düşen mesele Türkiye ise Türk milleti ise çıkarız, yürürüz geliriz diyen kahraman dava arkadaşlarım...
KAHRAMANSINIZ
Evet siz kahramansınız. Tam 21 aydır mücadele ediyorsunuz. Siz iradelisiniz, inançlısınız, imanlısınız. İnançlı insanlara, haklı insanlara Allah yardım eder. Biliyorum ki bizlere de yardım edecek inşallah.
Büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu toprakların ikinci defa vatan kılınmasında milli iradeyi esas almışlar, savaşı bile Millet Meclisi ile yönetmişlerdir.
12 Eylül 1980’de siyasetin bir kere daha askıya alınmasına şahit olduk. Milletimiz demokratik olgunluğundan taviz vermeden yapılan tasarımları çöpe atmış yeni bir siyasal döneme Türkiye’nin yolunu aydınlatmıştır.
2007’den itibaren işlevsiz bir muhalefet ve demokratik olmaktan çıkmış bir siyasi yapı mevcuttur. Devletteki yapı ise 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi ile gevşemiştir.
"POST MODERN MİLLİ ŞEF DÖNEMİ İKTİDARDADIR"
16 Nisan referandumu, kirli referandum. 1946 seçimleri adeta tekrar sergilenmiştir.
Toplumsal destek yetmezse yargıçlar tamamlar. Toplumsal desteği bulamazsanız yargıçlar, YSK imdadınıza koşar.
Demokrasi tehdit altındadır. Ve iktidarın hukuku her şeyin üzerindedir. Açıkça görülmektedir ki toplam siyaset açmazdadır. Post modern milli şef dönemi iktidardadır ama sürdürülebilir değildir.
ÇIKAR YOL BİZİZ
Türkiye ve millet yorgundur. Devlet yıpranmıştır. Kamu düzeni çözülmektedir. Siyasal iklimin değişmesi dışında hiçbir çıkar yol kalmamıştır. O çıkar yol biziz, sizsiniz. O çıkar yol 80 milyon Türk milletidir.
Milletimiz demokratik siyasetten sapmadan Türkiye’nin önünü açmaya karar vermiştir. Milletimiz yeni bir iktidar ile yoluna devam etme niyetini açıkça beyan etmektedir.
İYİ PARTİ İLE GÜÇLENECEĞİZ
Umutlarımız hayallerimiz var. Gücümüz var. Adil bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir toplum istiyoruz. Hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah hayırlı eylesin.
İyi; adalettir, kararlılıktır, umuttur, gelecektir, bilgidir, zenginliktir, cesarettir. O da burada var. İyi; medeniyet demektir ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar döşer.
Türkiye coğrafyasıyla kucaklaşıp Avrasya olacak. Dünya ile kucaklaşacak… 'İyi Parti' ile güçleneceğiz mutlu bir Türkiye olacağız.
PARTİMİZ DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'NİN YOLUNU AÇACAKTIR
Bizler siyasette bir alan aramıyoruz, bunu talep de etmiyoruz. Çağrımız bütün Türkiye’ye... İnanıyoruz ki partimiz daha güçlü bir Türkiye’nin yolunu açacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan ve Başbuğ Alpaslan Türkeş’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve ebediyete intikal edip de adını burada zikredemediklerimizi rahmetle anıyoruz.
2017 Türkiye’sinde toplumun önüne konan gündem ile dünya gündemi örtüşmemektedir. Türkiye dünyadaki gelişmeleri okuyamamaktadır.
BİRİNCİ İŞİMİZ GELİŞME VE İLERLEMENİN PEŞİNDEN KOŞACAK BİR TÜRKİYE’DİR
Bugünün şartlarında Türkiye’nin tarihin gerisinde kalacağı yüksek sesle dillendiriliyor. Türkiye tarihin gerisinde kalamaz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Buna seyirci kalmamak için buradayız. Birinci işimiz gelişme ve ilerlemenin peşinden koşacak bir Türkiye’dir.
BU İKTİDAR GİDİCİ
Bu iktidar gidici. Ama çocuklar bizim çocuklarımız. Biz gençlerimizin beyinlerine sınırlar çizmeyelim. Kendi çocuklarımızdan korkmayalım onlara iyi eğitim, hür ortamlar verelim. Bırakalım onların düşünceleri, hayalleri olsun, tartışsınlar üretsinler.
KİNDAR NESİLLERE GEREK YOK
Bu, Türkiye’nin yakalayacağı yegane gelecektir. Kindar nesillere filan gerek yok. Dünya ile rekabet edeceksen donanımlı gençlerimiz sayesinde olacaktır.
'İyi Parti' olarak kararlıyız, eğitimde kalite artacak, bilim ve teknolojiye öncelik verilecektir. Hedefimiz ortalama 7 yıl olan eğitimi 11 yıla çıkartmaktır. Hedefimiz ilk 20 ülke arasına girmektir. Eğitimi ailelerin üzerinde yük olmaktan çıkaracağız inşallah.
LİYAKATIN OLMADIĞI YÖNETİMLER KORKAK YÖNETİMLERDİR
Hukuk kamu düzeninin olmazsa olmazıdır. Devlet adil olmalıdır. Adalet cehaletin düşmanıdır. Korkakların düşmanıdır. Bu nedenledir ki haktan ve liyakatın olmadığı yönetimler korkak yönetimlerdir.
Özgürlük alanlarını daraltan yönetimler ilerlemeci olmayan yönetimler korkak yönetimlerdir.
Milletten topladıklarıyla devlet ihtişamının arkasına saklanan yöneticiler aslında korkak yöneticilerdir.
Bunlar birlik dilini kullanmazlar. Korkak iktidarlar, korkak yönetimler insanlığa acıdan başka miras bugüne kadar bırakmamışlardır. Adalet ise cesaret ister. Adalet medenidir, evrenseldir. Adaleti sağlayamayan yargı vicdanları çürütür, birliği bozar, devleti çözer.
GENCECİK ÇOCUKLARIMIZ AK PARTİ’DEN KAĞIT GETİRMEDEN İŞ BULAMAMAKTADIR
Liyakatın önemi kalmamıştır. Gencecik çocuklarımız AK Parti’den kağıt getirmeden iş bulamamaktadır.
O günlerde soruları çaldırdılar, soru çaldılar bugün ise 'hamili kart yakınımdır' yazan bir kart gitmeden ne devlette ne özelde hatta ve hatta taşeronda iş bulamamaktadırlar. Bu ülkenin insanları böyle bir tabloyu hak ediyor mu. Hak etmiyor.
SİYASİ PARTİLER KANUNU DEMOKRATİKLEŞECEK
Davaları İslam’dan kutsal olanlar menfaatleri dururken hakkaniyeti nasıl kavrasınlar. Bir Bakan demişti ki “peygamber efendimiz kibirlenmişti ama biz kibirlenmedik” demişti. Bizim derdimiz ikiye karpuz gibi bölünmüş Türkiye’yi tekrar bir araya getirmektir. Bu yüzden saygın ilahiyatçıların söylediği “devletin dini adalettir” sözünü çok anlamlı buluyoruz. Siyaset rekabetçi olmaktan çıkarsa, devlet kendini yenileyemez.
Siyasi partiler kanunu demokratikleşecektir.
YOLSUZLUK ÇAMURDUR, ÇAMUR YUKARIDAN AŞAĞIYA AKAR
Yaygın yolsuzluk demokrasinin kıt olduğu ülkelerde görülür. Şimdi diyorlar ki son dönemde “efendim işte aşağıda bazı yolsuzluk iddiaları var.” Yolsuzluk duman değil ki aşağıdan yukarı çıksın. Yolsuzluk çamurdur çamur... Yukarıdan aşağıya akar. Maalesef Türkiye’de yolsuzluk iddia olmaktan öteye geçmiştir. Yukarıdan yerel yönetimlere kadar yaygınlaşmıştır. Ne yargıdan ne hükümetten bir ses çıkmıyor. Yolsuzluk adeta dokunulmazlık alanına dahil edilmiştir.
YOLSUZLUĞA BULAŞMIŞ HER KİM OLURSA OLSUN İTİBARINI BIRAKMADAN BU DÜNYADAN GÖÇMEYECEK
E işleri kolay. İstedikleri zaman fetva da alıyorlar. Geceleri de rahat rahat uyuyorlar. İmanım gibi inanıyorum ki yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun itibarını bırakmadan bu dünyadan göçmeyecek.
Yolsuzluk konusunda ahlaki boyut bir yana bırakılırsa yolsuzluk atmosferinin yaygın olduğu bir ülkede yatırım yapılabilir mi? Sisteme güven kalır mı?
Bize çok saracak yara bıraktınız. Türkiye’nin yaklaşık 100 yıllık potansiyel gücünü savurup gittiniz. Türkiye merkezi bir Avrasya ülkesidir. Ekonomik coğrafyamızı tanımlayıp dış politikamızın merkezine koyacağız.
15 TEMMUZ İLE FİNAL YAPMIŞTIR
28 şubat bizzat TSK’ya yönelik bir ihanet sürecinin adıdır. Bu süreç Türk askerine çuval giydirmekle tazelenmiş, Ergenekon ve Balyoz süreciyle devam etmiş, 15 Temmuz ile final yapmıştır. Fetö ihanet şebekesi bütün ihanet süreçlerinin ana aktörüdür.
15 Temmuz tam anlamıyla bir devlet etme zafiyetidir. Millet devleti sokaktan toplamıştır. Bir başka tarihi geçek ise şudur. TSK’yı Türkiye’nin aktif değeri tanımından düşürmek için plan yapanlar maalesef iktidar kadrolarının bulanık beyinlerinden faydalanmışlardır. Süreç Türkiye için yol çevirme ön kesme operasyonudur.
“FETÖ İHANET ŞEBEKESİNİN DEVLETİN İÇİNE SIZMIŞ HER DAMARINI KESMEK NAMUS BORCUMUZDUR”
15 Temmuz hain kalkışma darbe teşebbüsünün şehit ettiği 249 şehidimizin ruhuna, ailelerine duyduğumuz borç FETÖ ihanet şebekesinin devletin içine sızmış her damarını kesmek, faillerini bulmak için çalışmak başta ben olmak üzere bütün arkadaşlarımız için bir namus borcudur.
28 Şubat’ın hain kadrolarına seslenmek istiyorum: Mutlu musunuz, huzurlu musunuz. Eğer siz millete şekil vermeye çalışmasaydınız şimdi 80 milyon daha özgür ve daha zengin bir ülkede yaşıyor olacaktık. Şimdi de bunlar sizin yolunuzdalar. Ne hak biliyorlar ne hukuk. Siz neredesiniz bilmiyorum ama biz yine milletimizle birlikte yürüyoruz.
“BUGÜNKÜLER DE TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE SİZİN YANINIZA GELECEKLER”
28 Şubat’ın kudretlileri bekleyin. Yoldaşlarınız olacak. Bugünküler de tarihin çöplüğüne sizin yanınıza gelecekler.