İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Ankara’da yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalacağını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci turda kaybedeceğini öne süren Akşener, seçimlerin eşit koşullarda yapılmadığı mesajı verdi.
"Bir tarafta kendini devlet olarak tanımlayıp, devletin tüm güçlerini kullanan bir isim, diğer tarafta da kendisine sempati duyanlarla ilerleyen adaylar var" diyen Akşener, bu durumun yine de kendilerini rekabetten alıkoymadığını söyledi. Kendisini "Son 24 yıldır aktif politikada sağ kalan tek kadın" olarak tanımlayan Akşener, sandık güvenliğini sağlamak için Oy ve Ötesi ile Ankara’nın Oyları gibi sivil girişimlerle ve diğer partilerle ortak hareket ettiklerini anlattı. Akşener, "Nerelerde hile olabileceğini, nerelere müdahale edebileceğimizi biliyoruz. Oy vermek ve saymakla ilgili sandık güvenliğini garanti ediyoruz" diye konuştu.
"Demirtaş eşit koşullarda kampanya yapmalı"
Akşener, "Kürtler cumhurbaşkanlığı seçiminde bana ikinci turda oy vermez iddiası tamamen şehir efsanesi" derken, Kürt seçmenle yakın bir ilişki kurduğuna vurgu yaptı. Diyarbakır, Batman, Mardin, Muş gibi bütün Güneydoğu illerini gezdiğini anlatan Akşener, "Dışarıdan görülenle içeride olanlar çok farklı. Gittiğim hiçbir güneydoğu ilinde elim havada kalmadı" dedi. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasını nasıl karşıladığı sorulan Akşener, bu durumun Türkiye’de yaşanan hukuki karmaşanın ve çelişkinin bir sonucu olduğunu kaydetti. "Selahattin Bey bir sanık. Hüküm giymemiş bir sanık. Yüksek Seçim Kurulu’nun cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği, tutuklu yargılanan bir siyasetçi. Türkiye bunu nasıl izah edecek. Elbette ki cumhurbaşkanlığına aday gösterilmiş bir kişinin bizlerle eşit koşullarda kampanya yapmasını isterim. Yaşananlar, Türkiye açısından kabul etmediğimiz sorunlar" diyen Akşener, Türkiye’de etnik yapı farketmeksizin herkesin demokrasi istediğini, İyi Parti’nin de bu demokratik düzen için mücadele ettiğini dile getirdi.
Akşener, "Kürtçe eğitim" konusuna yaklaşımı sorulduğunda da "Anadil insanlar için çok önemli. Buna saygı duyulmalı. İnsanlar ana dilini öğrenmeli ama devletin aynı anda iki, üç dili olmasını doğru bulmuyorum" dedi. Akşener, Türkiye’de insanların birinci sınıf eğitim alacakları bir düzen kurulduğunda, insanların rahatça anadilini öğrenebileceğini ve buna kimsenin itiraz edemeyeceğini kaydetti. Akşener, HDP’nin baraj altı kalacağı konusunda kanaati de, bilgisi de olmadığını belirtirken, "HDP seçmeninin çok dikkatli oy kullanacağını düşünüyorum. HDP’nin de kendi seçmenini düşünerek bizim Saadet Partisi ve CHP ile kurduğumuz ittifakta yer almadığını düşünüyorum" diye konuştu.
"Erdoğan’ın aklı çıkar"
Akşener, "Cumhurbaşkanı Erdoğan neden partinizin adını hiç zikretmiyor" sorusuna "Çünkü Sayın Erdoğan rakiplerini kendi seçer. Rakiplerini çerçeveler, sonra da gereğini yapar. Ben onun seçtiği rakip tipine uymuyorum. Cinsiyetim, tecrübem ve yaşımdan ötürü. Daha genç olmayı isterdim ama Erdoğan egosundan ötürü bir kadınla mücadele etmeyi kendine yediremez. Bu, onun egosu açısından doğru olmaz. Erdoğan, bir kadına yenilme korkusu yaşar, yenileceğim diye aklı çıkar" yanıtını verdi.
"Mülteci düşmanı değiliz"
Cumhurbaşkanı olduğunda Türkiye’nin ABD, Rusya, AB ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya ile açık ilişkiler kurması için çalışacağını anlatan Akşener, "Mülteci düşmanlığı yaptığımız konusunda da yanlış bir algı var. Ülkemizde 4 milyonu Suriyeli, 5 milyondan fazla mülteci var. Suriye’nin içindeki savaş şartlarının nedeni biz değiliz. Atalım, gitsin yaklaşımımız yok. Suriye’yi savaş koşullarına sürükleyenler oturup, durumu gözden geçirmek durumundadır" mesajı verdi. Erdoğan’ın "Kardeşim Esad" söyleminden "Katil Esad" söylemine geçiş yaptığını hatırlatan Akşener, "Dış politika açıklık, şeffaflık ve dürüstlük üzerine kurulu ilkeler bütünü istiyoruz" dedi.
"Kutuplaşmaya son"
Türkiye’de "yandaş" diye kayrılanlarla, emeğiyle geçim sağlamaya çalışanlar olarak toplumun kutuplaştırıldığını, modern-gelenekçi, laik-dindar gibi yapay kutuplaşmaların ülke gerçekliğini çarpıttığını öne süren Akşener, seçim bildirgesinde gençlere ve kadınlara dönük yeni projeler açıklayacaklarını söyledi. Akşener, "Eğitimde çok para harcayan değil, çalışanlar, umut edenler kazanacak. Gençlerin kader ve keder arasında sıkışmasına razı olmayacağız. Türkiye’deki gerçek kutuplaşmayı gençlerin girişimcilik ruhunu harekete geçirerek, kadınlara umut vererek sonlandıracağız" mesaj verdi.