Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında uzlaşılan koalisyon protokolünün tanıtımı Başbakan ve CDU Genel Başkanı Angela Merkel, CSU Genel Başkanı Horst Seehofer ve SPD genel başkanlığına vekalet eden Olaf Scholz tarafından Federal Basın Merkezi'nde gerçekleştirildi.
''BİRBİRİMİZE BAĞIMLIYIZ''
Merkel burada yaptığı açıklamada Bulgaristan'ın AB dönem başkanlığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB kurumlarıyla görüşecek olmasından ve Bulgaristan'ın Balkan ülkelerindeki gerginliğin azaltılması yönünde çaba harcamasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Türkiye de burada büyük rol oynuyor. Burada da her zaman geçerli olan şey şu: Müzakere yolunu aramalıyız. Görüş ayrılıklarını dağın arkasında biriktiremeyiz. Ancak iletişim kanalları her zaman açık olmalı. Çünkü birbirimize bağımlıyız. Türkiye, Suriye'deki savaştan kaçan sığınmacılarla ilgili çok büyük işler yaptı. 3 milyon sığınmacıyı kabul etti. Biz de Türkiye'yle olan anlaşmamıza uymak istiyoruz, sığınmacılarla ilgili çalışmaların desteklenmesi için 3 milyar avroluk paranın ikinci bölümüyle ilgili olarak. Yine de çeşitli konularda farklı görüşlerimiz var. Bu konularda her zaman görüşmelerle, bazen tartışmalı görüşmelerle ilerleme sağlanabilir." diye konuştu.
''BU DURUMDAN MEMNUNUM''
Uzun zamandan beri ilk kez bir Türk cumhurbaşkanının Yunanistan'ı ziyaret ettiğine de dikkati çeken Merkel, "Her ne kadar gerginlikle yüklü olsa da Aleksis Çipras'ın Türkiye ile de bir çok temasa sahip olmasından memnunum. Ancak Kıbrıs ile ilgili olarak da büyük sorunlarımız var. Kıbrıs sorunu çözüm bulabilmemiz için ben de yıllardır çaba harcıyorum. Şu ana kadar çözüme ulaşamadık. Türkiye'de bu konuda büyük rol oynuyor." dedi.
İlticacı sorunuyla ilgili olarak insanların ülkelerinden kaçma sebeplerinin de araştırılarak bunların önüne geçilmesi gerektiğini, aynı zamanda yasa dışı göçün önlenmesi için Schengen dış sınırlarının korunmasının da önemli olduğunu kaydeden Merkel, istihdam alanında gelişmeler ve refahın sağlanabilmesi için avro bölgesinin istikrarlı kalmasının önemine vurgu yaptı.
Vatandaşların hareket yeteneğine sahip bir hükümet istediklerini ifade eden Merkel, istihdam ve ilticacılar sorunuyla iklim değişikliği gibi önemli sorunların sadece Almanya'nın çabalarıyla çözülemeyeceğini, bu konularda Avrupa çapında işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
Yeni koalisyon hükümetinde İçişleri Bakanı olarak görev yapacak olan CSU Genel Başkanı Seehofer ise, koalisyon anlaşmasından çok memnun olduklarını, ilticacılar konusunda da çok açık kararlar aldıklarını belirtti.
Bir gazetecinin Almanya'da ilticacılara yönelik saldırıların arttığına dikkati çekerek, bu konuda ne gibi bir plan hazırlamayı düşündüğünü sorması üzerine de Seehofer, "Hafta sonunda da duydunuz, her yönden gelen suç olaylarına ve şiddete karşı sıfır tolerans. İster kınanması gereken mülteci yurtlarına yönelik olsun isterse ev soygunlarına. Bu benim temel prensibim." dedi.
Tüm suç olaylarını önleyemeyeceklerini, ancak Almanya'da yaşayan insanların korunması için her türlü önlemin alındığı duygusunun insanlara verilmesi gerektiğini ifade eden Seehofer, gerekli gördükleri takdirde yeni önlemler de alacaklarını kaydetti.
Yeni hükümette Maliye Bakanlığı görevinde bulunacak olan Olaf Scholz da, vatandaşların daha fazla refah ve sosyal adalet içinde yaşamaları için yeni koalisyon hükümetinde ciddiyetle ve somut bir şekilde çalışacaklarını belirterek, Almanya'nın güçlü bir demokrasiye ve ekonomiye sahip olduğunu, bunların korunmasının yanı sıra AB'nin de güçlendirilip geliştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Üç lider protokolünün tanıtımın ardından Federal Meclis'e geçerek koalisyon sözleşmesi partilerin genel başkanları, Federal Meclis (Bundestag) grup başkanları ve genel sekreterleri tarafından imzalandı.