İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Av. Özkan Yücel, önem verdikleri konuların en başında ‘mesleki dayanışma’ geldiğini ifade ederek, “Bugün İzmir Barosu’nun mevcut Yönetim Kurulu, kapalı kapılar ardında, ulaşılmaz ve meslektaşlarından saklanır bir pozisyonda –sözüm ona- görevlerini icra ediyorlar. İşte biz tüm bu kilitleri kırmak, tüm bu yasakları ortadan kaldırmak; her an ulaşılabilir bir baro olmak ve meslektaşlarımızın aradıklarında, ihtiyaç duyduklarında ulaşılabilir bir yönetim kurulunu inşa etmek için baro yönetimine talibiz” dedi
20-21 Ekim 2018 tarihlerinde yapılacak olan İzmir Barosu 2018 Olağan Genel Kurulu’nda, İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu adına Baro yönetimine talip olan Başkan Adayı Av. Özkan Yücel ve Yönetim Kurulu Adayları basın mensupları ile kahvaltıda buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kahvaltıda, İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu Yönetim Kurulu Adayları tek tek basına tanıtılırken grup adına Baro yönetimine talip olan Başkan Adayı Av. Özkan Yücel de basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İzmir Barosu söz söyleyen bir kurum olacak”
Yücel, yaptığı açıklamada İzmir Barosu’nun çok uzun bir süreden beridir ülke ve kent gündemi, avukat ve meslek sorunları hakkında sessiz ve etkisiz kaldığını söyleyerek, “Ülkemiz son yıllarda olağanüstü süreçlerden geçti. 15 Temmuz’da bir darbe girişimi atlattı, ülke olağanüstü hal koşulları yaşadı, bu olağanüstü hal son çıkarılan yasalarla olağan hale getirildi. Tüm bu ve buna benzer süreçler yaşanırken Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin Barosu, avukat sayısı olarak yine Türkiye’de üçüncü sırada yer alan İzmir Barosu ne dedi, ne düşündü ve ne yaptı? Bilen yok. Çünkü tüm bunlar yaşanırken İzmir Barosu suskundu ve söyleyecek hiçbir sözü yoktu ve susmaya da devam ediyor. Bizler şunu söylüyoruz; İzmir Barosu, kurulduğu günden bu güne ülkenin en önemli hukuk kurumlarından biri olmuştur. Hukukun askıya alındığı dönemlerde, savunma hakkının ortadan kaldırıldığı dönemlerde söz söyleyen, ülke gündemini belirleyen, demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin yanında olan bir Baro olarak her zaman varlığını sürdürmüştür. Ancak maalesef son dört yıllık süreç bunların bir kenara atıldığı, sanki yokmuş gibi yapıldığı bir süreç oldu. İşte biz öncelikle bunun değiştirilmesi için, İzmir Barosu’nun kamuoyu ve meslektaşlarımız nezdinde hak ettiği yere tekrar taşınması için İzmir Barosu’nun yönetimine talibiz” dedi.
“Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkacağız”
Yücel, şu an İzmir Barosu’nun başında buluna mevcut yönetimin Atatürkçülüğü, Cumhuriyet’i ve milliyetçiliği bir seçim malzemesi olarak kullandığını da ifade ederek, “Mevcut yönetim ne yazık ki bugün bazı değerlerin içini boşaltarak bunları birer seçim malzemesi olarak kullanmaktan da çekinmiyor. Oysa biz onların gerçek birer Atatürkçü ve Cumhuriyetçi olduklarına inanmıyoruz. Eğer öyle olmuş olsalardı emin olun, Atatürk’ün ortaya koymuş olduğun değerlerin tek tek yok ediliyor olmasına, Cumhuriyet’in tek adam rejimine dönüşmesine karşı çıkarlardı. İşte biz bunun da değişmesi gerektiğine inandığımız için Baro yönetimine talibiz. Atatürk ilke ve değerlerinin, laikliğin, Cumhuriyet’in korunması ve yaşatılması için yapılması gereken ne varsa, yapmak için adayız” diye konuştu.
“Ulaşılabilir bir Baro olacağız”
Özkan Yücel, İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu olarak önem verdikleri konuların en başında mesleki dayanışma geldiğini; bunun bir seçim propagandası olarak değil, pratikte ve söylemde her zaman işlerliği olan bir durum olduğunu da söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: Mesleki dayanışma bizim için en önemli konuların başında geliyor. Biz bunu da bir seçim malzemesi olarak görmüyoruz. Seçimin olmadığı dönemlerde de yönetimde olmadığınız dönemlerde de bizler meslektaşlarımızla her daim dayanışma ve işbirliği içerisinde olduk. Örneğin düzenli olarak Türkiye’nin 15 tane barosunda eğitim çalışmalarımızı sürdürdük. Hukukun üstünlüğü dedik, avukat dayanışması dedik, demokrasi dedik, avukat duruşu dedik, eşitlik dedik… Binlerce avukatla çalıştık. Avukatların, savunmanın gerçek olarak bir değer olarak kabul edilmesi, sacayağının bir parçası olduğunun kabul edilmesi bizim en önemli önceliklerimizden biri. Neden Çağdaş Avukatlara ihtiyaç olduğunun en önemli göstergelerinden birini son birkaç gün içerisinde yaşadık. 17 tane meslektaşımız İstanbul’da yargılandı, 5 gün boyunca savunmaları alındı ve Cuma akşam saatlerinde tahliyelerine karar verildi. Ancak geceden sabaha ne olduysa, üstelik de bir tatil günü, kalktı dedi ki ‘Ben bıraktığım kişilerden 12 tanesinin yeniden tutuklu olarak yargılanmasına karar veriyorum.’ Bunu neden söylüyorum, arkadaşlar işte şu anda hukuk bu durumda, yargı bağımsızlığı bu durumda, ülke bu durumda. Peki, bizler sesiz mi kalacağız? Bu konuda söz söylemesi gereken kurumlar, Barolar Birliği, İzmir Barosu, Barolar sessiz mi kalacağız!? Hayır, sessiz kalmayacağız, bizler bunun için buradayız. Meslektaşlarımızı hiçbir yerde, hiçbir alanda mesleklerini ifa ettikleri için karşılaştıkları engellemelerde asla yalnız bırakmayacağız. Doğrudan bizlere, yönetim kurulumuza ulaşmaları için gerekli her türlü tedbiri alacağız. Burada yine vahim bir şeyden söz edeyim. Bugün İzmir Barosu’nun yönetim kurulu 6’tıncı kattadır ve bir avukat olarak bu kata ulaşmanız mümkün değildir. Çünkü asansörün 6’tıncı kat düğmesi çalışmaz. Ancak belli kişilerin çıkabileceği şekilde, kartla çalışan bir düzenlemeye gidilmiş vaziyettedir. Tabii bununla da kalmıyor, yönetim kurulu katının kapısında da yine bir kart okuyucu var ve ancak belli kişilere tanınmış kartlarla bu kata girebiliyorsunuz. Yani, bugün İzmir Barosu’nun Yönetim Kurulu, kapalı kapılar arkasında, ulaşılmaz ve avukatlardan, meslektaşlarından saklanır bir pozisyonda görevlerini -sözüm ona- icra ediyor durumdadır. İşte biz tüm bu kilitleri, tüm bu yasakları kırmak, ortadan kaldırmak; her an ulaşılabilir bir baro olmak ve meslektaşlarımızın aradıklarında, ihtiyaç duyduklarında ulaşılabilir bir yönetim kurulunu inşa etmek için baro yönetimine talibiz.
Yücel, son olarak, meslektaşlarının günlük sorunlarına da cevap arayacaklarını ifade ederek, adliyelerde hakim ve savcılar ile avukatlar arasında uygulanan çeşitli ayrımların ortadan kaldırılması için çaba saf edeceklerini, adliye içerisinde yeni baro mekanları oluşturacaklarını ve özellikle otopark sorunun çözülmesi noktasında halihazırda var olan projeler ile bu sorunun ortadan kaldırılacağını da söyledi.