Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, “Buna ayak uydurmak adına ruhumuzu ve zihnimizi mevsimlere hazırlamak oldukça önemlidir. Mevsimsel değişikliklerin ruhsal durum, enerji düzeyi, uyku süresi, iştah, yemek alışkanlıkları ve sosyal yaşantıyı etkileme derecesi mevsimsellik olarak tanımlanır özellikle kış aylarıyla birlikte ortaya çıkan mevsimsel depresyonun etkilerine dikkat etmekte fayda vardır” dedi.
Mevsimsel değişmelerin yalnız insanlarda değil, yoğun bir biçimde doğa ve hayvanlarda da oluştuğunu ifade eden Uzun, “Mevsimsel depresyon yerine kış depresyonu terimi de kullanılır; hastada mevsimle doğrudan ilişkili bir psikososyal stres (mevsimsel işsizlik gibi) varsa bu tanı konulur. Fotoperiyodik görüşe göre yaz ve kış aylarındaki gün ışığı periyodu ile gece melatonin salınım süresindeki farklılıklar yatkın kişilerde depresyon atağı gelişmesine sebep olmaktadır” açıklamalarında bulundu.
“Sabah doğan ve akşam batan güneşi seyredin”
Sonbahar mevsiminde güneş ışığından faydalanamamanın sonucunda, insanlarda beyinde bazı merkezlerin (Nucleus Raphe) uyarılamadığından serotonin yapımının çok azaldığını kaydeden Uzun, “Bu durumlarda melatonin artışı ile seyreden depresyon durumları yaşanır. Bu insanlara özellikle sonbahar mevsimlerinde imkân bulduklarında ve gördüklerinde sabah doğan ve akşam batan güneşi seyretmeleri tavsiye edilir. Bu saatlerde alçakta olan güneşe bakılabilir, zayıf olduğu için retinaya zarar vermez ve ışıklar kırılmadan göze gelir, kırılmadan gelen ışıkların daha faydalı olduğu bildirilmektedir” şeklinde konuştu.