Uzmanlar, ülserin ağrı kesici ilaçları sık kullanan kişilerde yaygın olarak görüldüğünü ve özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında artış gösterdiğini belirtiyor
Midede yaralar oluşması, özellikle mide ve onikiparmak bağırsağında doku kaybı ile seyreden bir hastalık olan ülserin belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi veren Medova Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Ömer Akyürek, hastalarda en sık görülen belirtinin ağrı olduğuna dikkat çekti. Ülser ağrısının genellikle karnın üst bölgesinde, göğüs kemiğinin altında hissedildiğini ve hastaların ağrıyı daha çok acı, yanma, ekşime, kıyılma şeklinde tarif ettiğini belirten Akyürek, "Ağrı, mide ülserinde genellikle tokluk ağrısı şeklindedir. Bazen sırta vurabilir. Hastalar yemeklerden 10-15 dakika sonra ağrılarını hissederler ve mide boşalıncaya kadar ağrı devam eder. Onikiparmak bağırsağı ülserinde ise ağrı genellikle açlık ağrısı şeklindedir. Bu hastalarda şişkinlik, hazımsızlık, ağza acı su gelmesi gibi belirtiler de tabloya eşlik edebilir" dedi.
"TANIDA KULLANILAN EN GÜVENİLİR YÖNTEMİN GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ENDOSKOPİSİ"
Ülserin özellikle 'Helicobacterpylori' denilen bakteriyel enfeksiyonunun yaygın olduğu bölgelerde ve ağrı kesici ilaçları sık kullanan kişilerde yaygın olarak görüldüğünü ve özellikle sonbahar, ilkbahar dönemlerinde ya da strese bağlı olarak da artış gösterebildiğini dile getiren Uzm. Dr. Ömer Akyürek, hastalığın tanısında kullanılan en güvenilir yöntemin üst gastrointestinal sistem endoskopisi olduğunu kaydetti. Uzm. Dr. Akyürek, endoskopi ile ülserin çeşidinin, alınan parçaların biyopsisi sonucunda da doğru tedavi yönteminin daha rahat belirlenebildiğini söyledi.
"TEDAVİLERDE BAŞARI SAĞLANMASINA RAĞMEN 1 YIL İÇERİSİNDE TEKRARLAMA OLASILIĞI YÜZDE 80"
Ülser tedavisinde en sık kullanılan ilaçların mide asidini baskılayıcı özelliği olan proton pompası inhibitörü denilen ilaçlar olduğunu ve bu ilaçlarla yapılan tedavilerin sonuçlarının yüz güldürücü olduğunu ifade eden Akyürek, "Yapılan tedavilerle başarı sağlanmasına rağmen bu hastalarda özellikle tedaviden sonraki ilk 1 yıl içerisinde hastalığın tekrarlama olasılığı yüzde 80'leri bulabilmektedir. Ülser oluşumuna neden olan asıl sorun 'Helicobacterpylori' bakterisi ise tedavideki amaç bu bakterinin yok edilmesi olacaktır ki bu hastalar da, antibiyotikler ve iltihaplanmayı azaltan ilaçlar yardımı ile tedavi edilmektedir" ifadelerini kullandı
Günümüzde ülser hastalarına, eskiden olduğu gibi sıkı bir diyet verilmesine gerek olmadığının altını çizen Uzm. Dr. Ömer Akyürek, hastalık döneminde bu hastaların stresten ve semptomlarını artıracak; çay, sigara, kahve, asitli içecekler, alkol, baharat, turşu, çikolata gibi yiyecek ve içeceklerden uzak durmalarının uygun olacağını sözlerine ekledi.