7 yaşın altındaki çocuklar bu ağrıyı ifade etmekte güçlük çekseler de ağrının seyri kendini belli ediyor. Erkek çocuklarına nazaran, kız çocuklarında daha fazla görülen migren ağrıları okul performansını da olumsuz etkileyebiliyor. Central Hospital’dan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Gamze Eroğlu Arığ, çocuklarda görülen migren ağrılarına dikkat çekerek hastalığın tanı ve tedavisi hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Yetişkin hastalığı olarak bilinen migren aslında yaş ayrımı gözetmeden her bireyin günlük hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Hayat kalitesini düşüren baş ağrısı hastalıkları içerisinde yer alan bu rahatsızlığın sıklığı, alınacak çeşitli tedbirlerle seyrekleştirilebiliyor. Çocuğu migrenden muzdarip olan ailelerin hastalığı iyi tanımaları ve iyi birer gözlemci olmaları gerekiyor. Çocuğun baş ağrısı şikayetleri başladığında gerekli bilgileri not almaları, ağrı sürecini gözlemlemeleri ve tedavi sürecinde çocuğun yanında olmaları büyük önem taşıyor.
Hastalıkta ışık ve sese karşı duyarlılık artıyor
Migren, ataklar halinde görülen ve bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, görme bozuklukları, ışık ve sese karşı duyarlılığın artması gibi belirtiler ile gelişme gösteren bir hastalık. Nedeni bilinmeyen migren ağrıları, beyin damarları ve sinir iletim sistemindeki kimyasal değişiklikler ile ortaya çıkıyor.
Migren genetiktir
Migren genetik olarak ebeveynlerden çocuklarına geçebilen bir hastalık. Çocuklarda stres ve kaygı bozukluğu da doğrudan migreni tetikleyebiliyor. En büyük belirtilerden olan baş ağrısı küçük yaştaki çocukların okuldaki performanslarını, ev ödevlerini, aktivitelerini etkileyerek yaşam kalitelerini düşürebiliyor.
Görülme sıklığı yüzde 3 ile yüzde 10 arasında değişiyor
Migren ağrılarının, çocukların yüzde 3 ila yüzde 10 oranındaki bir kısmını etkilediği biliniyor. Okul çağına kadar kız ve erkek çocuklarında eşit olarak görülen migren hastalığı, ergenlik çağı ile birlikte kız çocuklarında iki kat daha fazla ortaya çıkmaya başlıyor.
Migren ağrılarının olası nedenlerinin incelenmesi gerekiyor
Genellikle 7 yaşın altındaki çocuklar kendilerini ifade etmekte zorlandıkları için hastalığın ebeveynler tarafından fark edilmesi kaygı verici olabiliyor. Çocuğun kendini kötü hissetmesi, sevdiği şeyleri yememesi, başının ağrıdığını söylemesi durumlarında ailenin hekime müracaat etmesi gerekiyor. Ağrının özelliklerinin incelenmesi, fiziki ve nörolojik muayenenin yapılması, gerektiği durumlarda MRI, BBT gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulup ağrının olası nedenlerinin incelenmesi gerekiyor.
Beslenme migren atağını tetikliyor
Beslenme düzeni de diğer faktörler gibi migren atağını tetikleyebiliyor. Migrenli hastaların tüketeceği yiyecekler ve içecekler, ani ataklar geçirmeye neden olabiliyor. Çocuğu çikolata ve kola gibi yiyeceklerden uzak tutmak migrende önem taşıyor.
Migren ilerleyen yaşlarda kaybolabiliyor
Migren hastalığı çocukların çoğunda ileriki yaşlarda kaybolabiliyor. Öncesinde doktorun önerdiği tedavi türüne uyarak tavsiye ettiği ilaçları kullanmak hastalığın etkilerini azaltabiliyor. Migrenin oluşmasına neden olan faktörlerden uzak kalmak son derece önemli. Gürültülü müzik dinlemek, bilgisayarda uzun süre vakit geçirmek ağrıları arttıran faktörlerin başında geliyor. Çocuğun stresten uzak durması, düzenli olarak egzersiz yapmaya özen göstermesi migren ataklarının önüne geçebiliyor.