Migrenin bireyin baş etme beceresini zorlayan bir hastalık olduğunu kaydeden Aziz Görkem Çetin, “Migren bireyin yaşam kalitesini düşürür ve bu nedenle psikiyatrik bozukluklara sebebiyet verebilmektedir. Bireyler, migren nedeni ile hayatındaki faaliyetlerde kısıtlama yaşayabilir ya da bu faaliyetleri erkenden sonlandırmaktan endişe duyabilirler.” dedi.
Alıngan ve kaygılı olabilirler
Migrenli bireylerin hastalık nedeniyle kendilerini sürekli tetikte hissedebileceğini ifade eden Aziz Görkem Çetin, “Ağrının gelip gelmeyeceğini sürekli gözlemleyebilirler. Alıngan ve kaygılı olabilirler. Burada iki etkenin de birbiri ile ilişkisinden de bahsetmek isterim: Migren, kaygılı, mükemmeliyetçi, hipokondriyak kişilerde mi daha fazla görülüyor ya da migreni yaşamak bu unsurlara mı sebebiyet veriyor diye düşünebiliriz.” dedi.
Migren tedavisinde psikoterapilerden yararlanılabilir
Migren nedeniyle sürekli ağrı, ilaç kullanma ve bunların sonucunda ortaya çıkan stresle başa çıkabilmenin bazı yöntemlerle mümkün olabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, şunları söyledi.
“Migrenle baş etmek için tetikleyici unsurlar ortadan kaldırılabilir ve gevşeme egzersizleri ile fayda sağlanabilir. Ek olarak psikoterapi desteği alınabilir. Migren tedavilerinde rahatlama egzersizlerine dair yöntemler içeren psikoterapiler tercih edilmektedir. Son zamanlarda araştırmalarda migren atağı ve travma arasında ilişki olduğuna dair bulgular saptanmıştır. Bu nedenle EMDR tekniği de uygulanan yöntemler arasındadır. Bu teknikte ağrıya duyarsızlaşma amaçlanmaktadır.”