Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Ednan Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, iktidarın CHP’li belediyelerin başarısını kıskandığının altını çizerek, “Asla sahip olamayacakları bir anlayışa ve kadroya sahibiz. İzmir’in kültürünü, doğasını, insanını; sosyal, bilimsel, şeffaf ve adaletli belediyecilik anlayışı ile koruyup geliştirerek, iktidarın tüm engellerine karşın geleceğe taşıyan liyakatli kadrolarımızı kıskanarak yapılan açıklamalar bizleri ancak gururlandırır. İktidar mensubu bazı İzmirli siyasilerin açıklamalarını da bu şekilde değerlendiriyoruz” dedi. Arslan’ın açıklamaları şöyle;
"İKTİDAR RANTÇI VE ÇEVRE DÜŞMANI"
“İzmir Büyükşehir Belediyemizin, 31 Mart seçimlerinden halkımızın tam desteği ile zaferle çıkacağından şüphe duymadığım değerli Dr. Cemil Tugay’ın şehrimize kazandırdıkları ve kazandıracaklarını; iktidar temsilcilerinin anlayamaması oldukça doğal. Çünkü onlar bilimden, adaletten, sosyal belediyecilikten uzak; rantçı, estetikten uzak, çevre düşmanı ve yandaşlarını önceleyen bir belediyecilik anlayışına sahip. Haliyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayımız Dr. Cemil Tugay’ın güzel İzmir’e kazandırdığı değerleri anlayamıyorlar.”
"CHP’DE SOSYAL, ÇEVRECİ, EİŞTLİKÇİ BELEDİYECİLİK VAR"
CHP Belediyeciliğini madde madde anlatan Arslan, İktidarın yanlış politikalarını eleştirdi aradaki farklara dikkat çekti.
“CHP belediyeciliği;
ÇED raporları ile yandaşın işini görüp doğayı katletmek, ülke kaynaklarını yabancılara peşkeş çekmek, vergi borcu silmek, önlem almayarak kazalara sebep olmak, insanlarımızın hayatını karartmak değil; ne pahasına olursa olsun ülkenin çıkarlarını savunmak, doğaya ve insana zarar verecek her türlü projenin karşısında olmaktır.
Orman arazilerini imara açmak değil, Kent Ormanları kurmaktır.
Gençleri gerici bağnaz tarikatların eline bırakmak değil; Bilim merkezleri kurarak özgürleştirmektir.
Emeklilerimizi, yaşlılarımızı kaderine terk edip sadece seçim zamanı hatırlamak değil; onlar için üniversite kurmak, sağlık merkezleri oluşturmaktır.
Birtakım yandaşlar zengin olsun diye uçuk kaçık hesapsız projelerle körfezin doğasını bozmak değil; doğayı önceleyen Güneş enerjisi santralleri, tohum merkezleri, geri dönüşüm merkezleri kurmaktır.
Halkı rant uğruna betona ve dikey yapılaşmaya boğmak değil; nefes alabilecekleri parklar, bahçeler, bisiklet yolları, yeşil alanlar oluşturmaktır.
Ülkenin ekonomisini uçurumdan aşağı atıp vatandaşı yalnız bırakmak değil; girişimcilik merkezleri ile yerel üreticiyi desteklemektir.
Sosyal yaşantıyı yasaklar ve engeller ile baltalamak değil; sanat merkezleri, stüdyolar, atletizm ve spor merkezleri kurmak, engelleri ortadan kaldırmaktır.
En önemlisi de algı oyunlarıyla, bize oy vermezseniz hizmet gelmez diye halkı tehdit etmek değil, toplumun her kesimine eşit ve adaletli yaklaşmak, iktidar engellemeye çalışsa bile hizmet götürmektir.
İşte bunları hiçbir zaman içselleştirememiş kimselerin CHP belediyeciliğine, Adaylarına, Kadrolarına söyleyecekleri sözler; sadece kendi yetersizliklerini dışa vurur.”
İfadelerini kullan Arslan, açıklamasını şöyle noktaladı;
GÖSTERMELİK ZİYARETLER VE TAKİYE
“Kendi adaylarını tanıtmayı bırakmışlar partimizin adayları ile ilgileniyorlar. Demek ki kendi adaylarının anlatılacak hiçbir yönleri yok.
Zaten kendi adayları parti logolarını kullanmaktan bile imtina ediyor.
Göstermelik kordon ziyaretleriyle yaşam tarzına herhangi bir müdahalede bulunmayacaklarını vaat ediyorlar.
Keşke İzmirlilere yaşam tarzlarına müdahale etmeyeceğiz takiyeleri yapacaklarına iktidar oldukları illerdeki insanların yaşamın önündeki engelleri kaldırsalar.
"DEĞİŞİM POLİTİKAMIZI İKTİDARIN ANLAMASINI BEKLEMİYORUZ"
21 yıllık iktidarlarının sonucunda, ülkede kazalar, cinayetler, doğa katliamları, suç örgütleri, terör eylemleri, uyuşturucu baronları, ekonomik krizler, diplomatik krizler almış başını gidiyorken; iktidarın İzmir temsilcilerine tavsiyemiz CHP belediyeciliğini kıskanmayı bırakıp bizden ders alarak ülkemizin sorunlarını çözmeye çalışmalarıdır.
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yönetimindeki Büyükşehirlerde illerde ve ilçelerde insanlar daha özgür ve daha mutlu. Yenilikçi, demokratik değişim politikamızı, iktidarın anlamasını zaten beklemiyoruz.”