Posta ve Telgraf Teşkilatı'nda zam karmaşası yaşanıyor. Daha önceki bireysel sözleşmelerinde asgari ücretin yüzde 35 fazlasını alıyorken yeni sözleşmede ise yüzde 15 alacak almalarına tepki gösteren PTT'nin taşeron işçileri, iş bıraktı.
PTT işçilerinin, düşük maaş taahhüt eden sözleşmeye imza atmaya mecbur bırakıldıkları ve mobbing uygulandığı gerekçesiyle toplu halde iş bırakma eylemi başlatmak zorunda bırakıldığını belirten DİSK eski Genel Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, yaptığı değerlendirmede "birçok ilde iş bırakan işçiler, sözleşme kendi talepleri doğrultusunda yapılana kadar eylemlerini sürdürdüklerini açıklamışlardır. Haklılar ve sonuna kadar PTT emekçilerinin yanında olacağız" dedi.
Posta ve Telgraf Teşkilatı PTT'nin iki yıl sürecek yeni ihale döneminin başladığını ve Taşeron firmanın değiştiği yeni ihale döneminde, işçilerin haklarının iyileştirilmesinin yerini yeni hak kayıplarının aldığını vurgulayan CHP'li Beko, "İşçiler, önceki sözleşmelerde asgari ücret üzerinden yüzde 30-40 oranında fark alırken yeni dayatılan, imzalatılmak istenen sözleşme ile bu fark yüzde 10'a düşürülmek isteniyor. Bu kabul edilemez. Dayatılan sözleşme bir sefalet sözleşmesidir" eleştirisinde bulundu.
İşçilerin talebinin açık ve net olduğunu söyleyen CHP'li Beko, "PTT emekçilerine dayatılan kölelik sözleşmesini imzalamaya zorlamak hiç bir insani yanı olmayan bir tutumdur. Bu bir açlık, yokluk sözleşmesidir. Bunu sonu yok, PTT emekçilerini haklarını alana kadar birlikte olmaya çağırıyoruz. Birlikte hareket etmezlerse kazanamayacaklar, o yüzden birlikte olmaları gerekiyor" görüşünü paylaştı.
İŞÇİLER 21 TL İLE NASIL DOLAŞSIN?
Çalışanların kendisine ilettiği bilgileri paylaşan Beko, "Geçmiş yıllardaki sözleşmelerde asgari ücret üzerinden yüzde 30 ile 40 üzerinden fark alırken şimdi yeni açlık sözleşmesi ile ancak yüzde 10 gibi bir farkı işçilere reva gördüler. Yol + Yemek Resmi Gazetede 51 lira iken yeni sözleşmede 21 lira teklif ediliyor. İşçiler 21 lira ile her gün iki mahalleyi nasıl dolaşacak?" diye sordu.
PTT çalışanlarının her gün adreslere sabah 7'den akşam 7'ye kadar 120 gönderi dağıttıklarını bilgisini paylaşan Beko, emekçilerin fazla mesailerinin, tatil günlerinde, resmi bayramlarda çalıştıklarının göz ardı edildiğini ve sendikal haklardan mahrum bırakıldıklarını belirterek yapılanlara tepki gösterdi.
YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
İş Sağlığı ve Güvenlik Uzmanlarına çağrıda da bulunan Beko, "İş Sağlığı ve Güvenlik Uzmanları sahaya inerek PTT AŞ'deki görevli personellerin çalışma şartlarını üst makamlara rapor etmesi gerekmektedir. CHP olarak PTT emekçilerinin seslerini duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Sözleşme yapmak istemeyen personelin iş akitlerinin sonlandırılması için yetkili taşeron şirket işçilere baskı yapıyor. PTT AŞ Genel Müdürlüğü'nü ve ilgili bakanlıkları buradan çalışanların sesini duymaya ve çalışanların yaşadıkları sıkıntıların sorunların çözülmesi için göreve davet ediyorum" çağrısında bulundu.
AKP İKTİDARINDA PTT’NİN İTİBARINA VE GÜVENİRLİLİĞİNE ONARILMASI GÜÇ BÜYÜK ZARARLAR VERİLMİŞTİR!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erzurum’da yaptığı konuşmada iki gündür süren PTT emekçilerinin direnişini gündemlerine aldığını ve kadro vereceği sözlerini de paylaşan Beko, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Hiçbir makam, koltuk, patron yoktur ki işçilerin birliğinden daha kudretli olsun! Türkiye'nin dört bir yanında iş bırakma eylemleri gerçekleştiren çalışanların haklılığı açıktır. AKP iktidarında liyakatsizlik, kanunsuzluk, mevzuat ve yönetmeliklere uyulmayarak, ben yaptım oldu şeklinde ki uygulamalar sonucunda, iki asra yakın geçmişi olan cumhuriyet tarihinin en önemli kurumlarından olan PTT’nin, Türkiye Varlık Fonuna devredildikten sonra rekor derecede zarar etmesi ise ayrıca düşündürücüdür. Sadece 2021 yılında bu kurum 387 milyon TL zarar etmiştir. Aynı zamanda iştiraklerde oluşan zararlar da mevcuttur. Bu zararları kurumun emektarları olan her kademedeki PTT emekçileri mi yapmıştır? Hayır. Onların birçoğunun yukarıda dönen dolaplardan haberi bile yoktur. Onlar her gün artan iş yükü altında ve ekonomik kriz altında ezilen PTT emekçileridir. Bu süreçlerde yönetilememe problemi ile ısrarla yandaş ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerin yönetim kademelerine getirilmeye devam edilmesi, yanlıştan dönülmemesi ve objektif olmayan siyasi güdümlü bir yönetim anlayışı sonucu kamuoyunda PTT’nin itibarına ve güvenirliliğine onarılması güç büyük zararlar verilmiştir. Bu bir kötülüktür. İktidara geldiğimizde bunları bir bir çözeceğiz ve bunu yapanlardan hesap soracağız."