TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 bütçesine ilişkin görüşmelerde söz alan DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Türkiye’nin turizm karnesini değerlendirdi.
Son dönemlerde coğrafyamızda yaşanan savaşların ve pandeminin, turizmdeki kötü tablonun gerekçesi olmayacağını söyleyen Ösen, Türkiye’nin 2023 yılı turizm hedefleri ile gelinen noktayı şu ifadelerle karşılaştırdı; “On Birinci Kalkınma Planı’nda, 2023 yılında 65 milyar dolarlık turizm geliri hedefi konuldu. Orta vadeli plana ve On İkinci Kalkınma Planı’na göre bu yıl gerçekleşmesi beklenen revize rakam 55,6 milyar dolar. Geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından açıklanan üçüncü çeyrek turizm istatistiklerine göre bu yıl şu ana kadar 42 milyar dolarlık bir gelir elde edilmiş, geriye kalan üç ayda revize hedefin tutturulması için 14 milyar dolar Türkiye'nin gelir elde etmesi gerekiyor. Yine, On Birinci Kalkınma Planı’nda hedeflendiği üzere, 2023 yılında 75 milyon yabancı ziyaretçi beklenirken yeni açıklanan verilere göre, revize hedef 57 milyon olmuştur. Üçüncü çeyrek sonunda bu rakam 44 milyon 605 bin kişi olmuşken, eski hedefin yerinde yeller esmiş ve yeni hedefin yakalanması için yaklaşık 12 milyon 400 bin ziyaretçi daha ülkemize gelmesi gerekmektedir.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planı’nda tespit edilen, turizm sektörünün güçlü ve zayıf yönleriyle alakalı listelenen maddelerle ilgili geride kalan dönemde ne gibi ilave alındığını soran Ösen, “Örneğin, turizm sektörüne neredeyse her yatırımcının, işletmecinin birebir deneyimlediği; yetiştirilmiş, nitelikli, eğitimli eleman eksikliği. Bu konuda, bu sezon birçok işletmede oteller arasında yüksek bedellerle eleman transferleri bile gündeme gelmiştir. Sayın Bakan bu hususta, turizm otelcilik lise ve üniversite bölümlerine yapılan yatırımdan bahsetmiştir, hedef olarak 4 bin öğrenciden bahsetmiştir. 4 bin öğrenci yeterli bir hedef midir? Kaldı ki geçen sene bu öğrenci sayısı 3 binde kalmıştır.” şeklinde konuştu.
Turizmin artık milli bir politika haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Ösen, hükümet ve yerel siyasi kurumların ortak bir turizm stratejisi yürütmesi gerektiğini “Turistten alınan aslında şehir vergisi de olan konaklama vergisinden neden o şehirlere pay ayrılmıyor? Turizmi artık bir millî politika haline getirmek gerekmiyor mu? Partizan tutumların son bulması için Sayın Bakanımız aksiyon almayı düşünüyor mu? Bilindiği üzere, küresel ısınma ve iklim değişikliği artık her gün yaşadığımız bir gerçeklik. Bu aynı zamanda turizm potansiyelimizi etkileyen ciddi bir tehdit. Bu konuda acil önlemler alınmalı, gelecekteki iklim şartlarına uygun yeni turizm destinasyonlarını hayata geçirmek için adımlar atılmalıdır. Yine, aynı şekilde, yüksek gelirli turistlerin daha çok doğal dokunun bozulmadığı, kültürel yapının korunduğu turizm destinasyonlarını tercih ettiği bilinmektedir. Fransa ve İtalya örneklerinde olduğu gibi Akdeniz çanağındaki yüksek gelirli turistlere cazip gelen rakiplerimizle rekabet edebilmemiz için hangi çalışmalar yürütülmektedir? Bakanlığın daha çok öncelik verdiği dev projeler ve dev marinalar, bu ihtiyaca cevap vermekten uzak, rant projeleri değil midir?" sözleriyle anlattı.
İzmir Yarımadası'nda olan Çeşme Projesi'ni eleştiren Ösen, “Bildiğiniz gibi, Urla, Karaburun ve Yarımada, aslında gastro turizminin yükseldiği butik bir alan. Ki en son Michelin Seçkisi'nde sadece Urla'daki restoranlar İzmir'den de buraya girebildi. Burada yapılması düşünülen dev Çeşme Projesi, sizce bu butik ve yüksek gelirli turizm vizyonuyla örtüşüyor mu? Bildiğiniz gibi, Türkiye'de eksisiyle artısıyla bir Antalya örneğimiz var, gurur duyuyoruz. Bir tane daha Antalya'ya mı ihtiyacımız var, yoksa daha farklı destinasyonlara mı?” dedi.
Turizm sektöründen temsilcilerin aktardığı problemlerle ilgili verdiği ve yanıt alamadığı soru önergelerinden bazılarına iki gün önce cevap verildiğini açıklayan Ösen, TBMM’ye sunduğu son soru önergesinde yanıt aradığı soruları Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tekrarladı; “Kayıt işlemi yapılmayan taşınırların ve taşınmazların değer tespitinin yapılmaması ve muhasebe kayıtlarının alınmamasıyla ilgili 2021 Sayıştay raporunda tespit edilen konuyla ilgili, bu taşınmazların durumuyla alakalı 2022 Sayıştay raporunda bir tespit bulunmuyor. Bu konuda güncel sayı nedir? Aynı şekilde, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16’ncı maddesine göre, turizm işletmelerinin giderlerinin azaltılması adına elektrik, su, gaz harcamalarının bölgedeki en düşük tarife üzerine ödenmesi gerekiyor. 2022 Sayıştay raporunun 5 no.lu bulgular kısmından öğrendiğimiz kadarıyla, bazı işletmelere ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir. Ödeme yapılamayan işletmelerin sayısı kaçtır?”