Fatih Terim değil Türkiye’nin, tüm dünyanın en iyi MOTİVATÖR’üdür. İmparator diyoruz ama aslı MOTİVATOR’dur onun. Kendisinin de ifade ettiği gibi ülkede futbol adına yapılmış MATAH şeylerin çoğunun arkasında onun jesti, mimiği, emeği vardır.
Gerekirse, MANUEL* olarak da MOTİVASYON yükleyebilecek gibi kenarda duran bir hocaya rağmen, A Milli Takım Hırvatistan ve İspanya maçlarında neden dökülmüştür? Neden prim konusu gibi DUYGUSAL etmenler öne çıkmıştır? Neden ilk 2 maçta turnuvanın en kötü futbol oynayan takımı olmuştur A Milliler?
Daha önemlisi bundan sonraki turnuvalarda başarı nasıl gelir?
Kısacası; Nasıl ŞAMPİYONU oluruz?
İşte bir MEDYAEGE YAZARI olarak kendi çapımdaki dev hizmetim.
ÇOK GİZLİ FORMÜLÜMÜ AÇIKLIYORUM.
Her hangi bir turnuvada, geleneksel olarak kötü başlayacağımızdan, daha eleştiriler gelmeden, daha hoca ve oyuncular linç edilmeden, ilk maçtan önce, yapılması gerekenler:
1- Milli takımı eleştiren haberler ve köşe yazılarından oluşan bir VİDEO, görsel efektlerle, Hollywood vari şekilde hazırlanıp, 3D gözlüklerle oyunculara izlettirilsin. BU ŞEKİLDE, MAÇA YETERLİ GERİLİMLE ÇIKMIŞ OLURLAR VE İLK MAÇLARDA PUAN KAYBIMIZ OLMAZ.
2- Sosyal medyadan MİİLİ TAKIM hakkında atıp tutan hesaplar, toplu halde, block’lansın. BU ŞEKİLDE TAKIM RUHU PEKİŞİR.
3- İçimizdeki İrlanda’lılar için takım halinde, YUH çekilsin. BİRLİK VE BERABERLİK SONUÇTA. – Eyy İrlanda, İtalya’yı yenmek ney lan?-
4- Temsili olarak spor yorumcusu kuklaları tekmelensin.
5- Oyunculara, kulaklıkla TRİBÜNLERDEN YUHALANMA SESLERİ dinlettirilsin.
6- Milli ruh için, gerekirse ruh çağırma düzenlensin. Takıma bir de MEDYUM kadrosu açılsın.
Ben spor yazarı değilim ama herkes kadar, teknik direktörüm. Bunlar yapılırsa, her turnuvaya veya elemelere kötü başlayan sonra, seyirciden ve basından aldıkları eleştirilerle, gaza gelip imkansızı başaran takımımız zaman kaybetmemiş olur.
GS UEFA şampiyonluğu ve 2002 Dünya 3. Lüğü ile 2008 Avrupa 3. Lüğünde, Türkiye’nin FUTBOL EKOLÜ neydi?
Mücadeleyle rakibi bozmak, rakibin kendi futbolunu oynamasına engel olmak ve yaratılan KAOS’tan sonuca gitmek. Bu anlayış ciddi bir efor ve motivasyon ister ve yakıtı da GERİLİMDİR. Ben, başarılı olduğumuz turnuvalarda da TAKTİKSEL / ÖNGÖRÜLEBİLİR / ÇALIŞILMIŞ futbol hatırlamıyorum. Daha çok, hop oturup hop kalkılan ve insan üstü bir mücadele sergilenen, heyecan dozu çok yüksek maçlardı onlar.
2016 da ise bu motivasyondan eser yoktu. NEDEN? Sebebi, prim olamaz.
SEBEBİ, GERİLİM EKSİLİĞİYDİ.
Bizim bir işi başarmamız için konsantre olmamız yetmez, ayrıca gerilim yüklü olmamız gerekli maalesef. ÇÜNKÜ, TOPLUM OLARAK NEGATİF ENERJİ yüklüyüz. Her an tetikte bekliyoruz. Her gün içimizden birilerini linç ediyoruz. Ya sevgimiz samimi değil, ya da öfkemiz. Nefret yüklüyüz. Öfke yüklüyüz. Öfkeyi hitabet sanatı olarak görenlerce, yönetiliyoruz.
Pohpohlanmak istiyor mesela milli takım, herkes bizi pohpohlasın, en çok primi biz alalım, en çok biz kazanalım, maddi manevi destek istiyor. Destek geliyor da. Ama sahada bırakın milli ruhu, tuz ruhu bile yok. Koşmayan, mücadele etmeyen, adeta topu ilk defa görmüş 11 kişi gibi gezinince sahada, bu kez çark işliyor.
Aldıkları paradan tutun da, karısına, kızına uzanan bir sövme seferberliği başlıyor bu kez de. Linç kültürüyle adeta, analarından emdikleri sütü burnundan getiriyoruz. Bu tutum da MİLLİLERİ DOLDURUYOR. ŞARJ EDİYOR. KİME KARŞI? NEYE KARŞI? MOTİVASYON RAKİBE KARŞI MI? KENDİSİNİ ELEŞTİRENLERE KARŞI MI?
TEKNİK DİREKTÖRÜ, yüksek gerilim hattı gibi, kıvılcımlar çıkıyor kafasından adeta. KAPTANI, tek tek hesaplaşacağım diyor, kendisini eleştirenlerle!
GOLCÜSÜ, golden sonra EL KOL HAREKETLERİ yapıyor!
ÖFKE PATLAMASI YAŞANIYOR. Bir galibiyet sonrası, her birisi ELEŞTİRENLERDEN intikam narası atıyor.! BU NORMAL Mİ?
Güzel kardeşim KAFANI DEĞİŞTİRECEKSİN. Bak paran var pulun var. En iyi uzmanlarla çalış, profesyonel yardım al. Adam ol. Kendi başın olamıyorsan, yardım al, oku, izle, gör. Dünyada durum ne? Avrupa’da ne? Bir bak. Sonra gel, EFELEN.
Ne yapılması gerektiğini yazdım. Yetkililere sesleniyorum. Vakit kaybetmeyin. Ya kafayı değiştirin ya da ilk maçlardaki kötü sonuçları beklemeyin!
*bkz. Levent Kırca’nın Fatih Terim skeci