Bu yüzyılın en kirli savaşının Türkiye’ye savurduğu 3 milyon Suriyeli mültecinin hayatları; foto-öyküler ile belgesel filmin yer aldığı özel bir çalışmayla mercek altına alınıyor. Gazeteci Hasan Dalgıç tarafından hazırlanan ‘Mülteci Hayatlar’ isimli projenin dördüncü sergisi, 4 Ocak’ta Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılıyor. 1900’lü yılların başı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en yoğun göç hareketinin yaşandığına dikkat çeken Gaziemir Belediye Basın Danışmanı Hasan Dalgıç, “Dünyada yaklaşık 70 milyon insan mülteci, 250 milyon insan göç etmiş durumda” dedi. Yeni sergide Suriyeli bir doktor ile İranlı bir işçinin dışında; kaderin cilvesinin Aydın’dan İzmir’e savurduğu Türk Ayhan Tuna’nın da foto-öyküsüne yer verdiğini söyleyen Dalgıç, projenin sadece Suriyeli göçmenlerle sınırlı kalmadığını söyledi.
Doktor Zaher’in hayatla imtihanı…
Halep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 2006’da mezun olan Zaher Battah, Albassel Heart Enstitüsü'nde kalp ve damar cerrahisinde uzmanlık eğitimi aldı. 2011’de makine mühendisliği öğrencisi Diana Battah (21) ile evlendi. İç savaşa rağmen eğitimini tamamlayan Dr. Battah, kalp ve damar cerrahı olarak yaşamını Şam'da sürdürmeye devam etti. Bu sırada 'Enver' adını verdikleri bebekleri dünyaya gelen Battah çiftinin mutluluğu kısa sürdü. Çocuğuna otizm teşhisi konan Dr. Battah büyük üzüntü yaşadı. Savaşta ailesinden birçok kişiyi ve arkadaşlarını kaybeden Dr. Battah, Türkiye'deki yakınlarının yanına gelmeye karar verdi. Eşi ve oğlunu da yanına alıp yasal yollardan önce Lübnan'a giden Dr. Battah, daha sonra İzmir'deki akrabalarının yanına geldi. Bir terzi atölyesinde 800 lira aylıkla ‘makineci’ olarak çalıştı. Ülkesinde aylık geliri 5 bin dolar olan ve dönemin Başbakanı Vail Nadir el Halki’nin ameliyatında da görev yapan Battah şimdi Suriyeli çocukların eğitim gördüğü Geçici Eğitim Merkezi’nde eşiyle birlikte 900 lira aylıkla çalışıyor ve başarılı bir doktor olmasına rağmen otistik olan oğlunun tedavisini yaptıramamanın acısını çekiyor.
İranlı Behman Belkar’ın hikâyesi…
İran’dan umut yolculuğuna çıkan 49 yaşındaki Azeri asıllı Behman Belkar İstanbul’dan Ankara’ya, oradan da Manisa’ya savruldu. Ülkesinde otellerde çalışan iki çocuk babası burada adam gibi bir iş bulamıyor, bulsa da çoğunlukla parasını alamıyordu. Kira ödeyemediği için sokakta kaldığı sırada yaşadığı; yürekleri burkan o gecenin hikayesini, Mülteci Hayatlar Öykü-Fotoğraf Projesi’ne şöyle anlattı: “Gecenin karanlığında bir sokak köpeğine, bir kap içinde yemek bıraktılar. Köpeği kovaladım. Onun için bırakılan yemeği yedim. Karnım doymuştu ama köpeği aç bırakmıştım. Saatlerce ağladım. Çaresizdim. Allah kimseyi aç ve açıkta koymasın.”