Yapılan açıklama şöyle:
Değerli basın mensupları; her konuşmama başlarken Allah’ıma yalvarıyorum “Yarabbi, bu günde şu iktidar, hayırlı bir iş yapsın da, Aziz milletimizin yüzü gülsün” ama nerde? Bugün, güzel bir Ankara sabahına uyanalım derken, yağmur gibi, zam haberleri geldi. Bu nedir arkadaş? Doğalgaza %15 zam, bu sene ocaktan yana 7. zam… Allah aşkına iktidar, sen doğalgaz bulma bulduk dedikçe, zam geliyor. Milletin beli büküldü gerçekten, yeter artık.
ADALET VE KALKINMA OLAN ADINIZI DEĞİŞTİRİN
İşçiye zam yok, memura verdiğin 3 kuruş onu da enflasyon, yiyip bitiriyor. Çiftçimizin girdisine zam şoförün benzinine zam ama yandaşa 5 yerden maaş… Üretim, üretim diyoruz sanayide, kullanılan doğalgaza %20 zam… Nasıl yürüyecek bu sanayi? Nasıl üretecek? Bunun sonu iflastır…
Kusura bakmayın, Adalet ve Kalkınma olan adınızı, değiştirin “adaletsiz, zamlama partisi” yapın…
Peki benim gencecik, üniversiteli yavrularımdan ne istiyorsunuz? Üniversite öğrencilerinin ödeyeceği katkı payına da, sabah sabah %10 zam yaptınız artık sözün bittiği yerdeyiz. İktidara, bu zam furyasından sonra tek bir sözüm kaldı; siz düzelmeyeceksiniz, siz yönetemiyorsunuz, tek çare gitmeniz tek çare değişim…
YAPILAN ÇİRKİN FİİLLER İÇİN NEFRETİMİ BEYAN EDİYORUM
Değerli basın mensupları; bugün bir baba olarak, ahlak ve sevgi sembolü bir milletin sade vatandaşı olarak evladımız, can parçalarımız, istikbalimiz, minik meleklerimize söylerken bile acı çektiğimiz yapılan çirkin fiiller için nefretimi beyan ediyorum .
Biz; kadına şiddeti nasıl önleriz diye gece gündüz çalışırken şimdi de çocuk istismarı bizi yaraladı.
ÇÖZÜM BULAMAZSAK, İKTİDAR DA SİYASET DE BİZE HARAM OLSUN
Bu işin, siyasi yönü yoktur, partisi yoktur, bu bir insanlık suçudur. Bu meleklere dokunmak en büyük günahtır gelin el birliği ile çare arayalım bir çözüm bulalım yoksa hiç kimse bu memlekette insanım diye dolaşmasın ve ben Türkiye Değişim Partisi lideri olarak, Allah korkusu olan bir kul olarak, insan sevgisi ile içi dolu Mustafa Sarıgül olarak, yemin ediyorum; ’’kadına şiddeti, çocuk istismarını önlemezsek buna bir çözüm bulamazsak iktidar da siyaset de bana haram olsun.”
BENİM AZİZ MİLLETİMİ BU HALE GETİRENLERE YAZIKLAR OLSUN
Değerli basın mensupları içimizi acıtan bir başka olay da atanamayan öğretmenler olayıdır. Gittiğim marketlerde pek çok genç öğretmenin markette paket taşıdığını ya da kasada oturduğunu görüyorum içim parçalanıyor…
Evlatlarımızı yetiştirsin diye “yükselen yeni nesli omuzlarına alsın” diye okuttuğumuz, öğretmenlerimiz markette paket taşıyor bu düzene de benim aziz milletimi bu hale getirenlere de yazıklar olsun. Ben; TDP lideri olarak, burada öğretmenlerine söz veriyorum; iktidarımızın ilk 100. gününde atanamayan bir tek öğretmen kalmayacak sözümüz, söz ve o yürek de o bilek de bizde var.
SURİYE’DEN BUĞDAY İTHAL EDİYORUZ, BU UTANÇ BİZE YETER
Sevgili arkadaşlar; tarım, tarım, tarım… Üretim, üretim, üretim…
Bizim tek çaremiz tarımdır, sadece 2020 yılında, harap bitik savaş halindeki perişan ülke, Suriye’den, tonlarca arpa, tonlarca buğday ithal etmişiz bu utanç bize yeter. Bizi Suriye’nin buğdayına muhtaç hale düşürenler, sıkılmıyor mu? Dünyanın kendine yeten, 7 ülkesinden biri olan Türkiye ne hallere düşmüş…
Atatürk diyor ki; “Tarımı olmayan ülke, asla gelişemez” tarım yoksa önce ekonomi çöker sonra ahlak çöker ve en son devlet çöker yazıktır, günahtır… Çiftçiye alım garantisi vermezseniz, çiftçi, ekin ekmez, çiftçinin traktörünü haciz ederseniz, çiftçi önce devlete sonra kendine güvenini kaybeder ondan sonra da harap olmuş Suriye’nin, buğdayına muhtaç oluruz. İktidardaki acemiler ‘’paramız var ki, ithal edebiliyoruz” diyorlar.
Doları 3 liradan 9 liraya çıkarırsanız, paramız pul olursa, senin yandaşın 5 yerden maaş alırsa, paran çok demektir…
Benim yoksulum, benim işçim, benim köylüm ekmeği bulamazken, birileri har vurup harman savuramaz… TDP, bu gidişata bir son verecek ve yurttaşlarımızın yüzünü güldürecek tek partidir…
KİRLİ ELLER, TEMİZ DENİZLERİMİZİ KİRLETTİLER
Bugün 1 temmuz… Çevre kirliliğinde, denizlerimizin ilk sırada yer aldığı bu talihsiz süreçte buruk bir “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” kutluyoruz. Limanlar mutsuz, balıkçılar umutsuz, denizler kayıksız, ağlarsa balıksız kaldılar… Kirli eller, temiz denizlerimizi kirlettiler!
TDP, bu vatanın toprağına, taşına sahip çıkmaya, bu milletin sofrasına, aşına, bereket katmaya geldi.
Çünkü iki kalbi iki kıtayla buluşturduk, iki elimizi de Türkiye’yle kavuşturduk… İktidarın enerjisi bitti, yol yakınken gitmeli!
İKTİDARIN KANALINDAN, TALANINDAN VE YALANINDAN BIKTIK USANDIK
Bu ülkede adalet dağıttığın söyleyen ve bu ülkeyi kalkındırma vaatleri ile oyalayan iktidarın kanalından, talanından ve yalanından bıktık usandık artık.
Millet kan ağlıyor, iktidar kanal yapıyor. Milletin yüzü gülmüyor iktidar ise milletin yüzüne gülüyor.
Bizim için iktidarın değil kanalı, vatanın 783.000.- km kare alanı önemlidir. Bizim sermayemiz millet, vazifemiz milletin mutluluğudur.
Bu iktidarın sonu, sandıkta hezimettir. TDP için esas olan ülkemizin ve yurttaşlarımızın mutluluğudur vatanımızın bütünlüğündür!
İktidar çok rahat fakat piyasalar çok rahatsız. Kutuplaşma arttıkça kriz büyümekte ekonomi ise can çekişmekte.
İktidar, suni gündemlerle milleti her gün oyalıyor.
Gelin, yoksulluğu konuşalım!
Gelin, eğitimi konuşalım!
Gelin, tarımı konuşalım!
Gelin, engelliyi, emekliyi, depremi konuşalım ama yeter ki “boş” konuşmayalım!
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR, İKTİDARIN SÖZLEŞMESİ DAYATIR
Ülkemizde maalesef basın hür değil, gençler özgür değil, kadın sesi ise gür değil! Kadının sesini duyan var mı? Kadının değerini anlayan var mı? Hatta bu ülkede adalet var mı? Bu ülkede beş kadından ikisi şiddet görüyor, iktidarın gözü hala bunu görmüyor! Kadını değersizleştiren, erkeğin gücünü, kadından üstün gören, eşitliği savunmayan, şiddetin önüne geçmeyen bu iktidarın, gitme vakti çoktan gelmiştir. İstanbul sözleşmesi yaşatır, iktidarın sözleşmesi dayatır. Tüm meclisin onayladığı bir kararnameyi, meclis çoğunluğu ile iptal ediyorsunuz. Sizin gücünüz, sadece kadınlara mı yetiyor?
İktidar, dikenli yollarda yürüyor gülü kendine dikenini ise maalesef kadınlara batırıyor. Kadının eli bu ülkenin kalbinde TDP’nin eli de kadınların yüreğindedir çünkü değişim yürek ister, o yürekte bizde var! Değişim yürekli Türk kadınları sağlayacaktır
İKTİDARIN PİLİ BİTTİ, ARTIK ÇALIŞMIYOR
İktidarın pili bitti, artık çalışmıyor, iktidarın ışığı söndü, artık aydınlatmıyor, iktidarın güneşi battı, artık doğmuyor artık doğan güneş, Türkiye Değişim Partisi’dir…
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ NE OLACAK?
Yoksulluk artıyor, çaresizlik çoğalıyor, sosyalleşme azalıyor… Kısa çalışma ödeneği ne olacak? İşten çıkarma yasağı yeniden başlayacak o zaman bu millet ne yiyip ne içecek? Kendi kaderine mahkum mu edilecek?
İktidarın kapısı artık millete kapandı, değişimin kapısı ise bu millete açıldı bu kapı milletin kapısıdır bu kapı anahtarı olmayan tek kapıdır.
TDP iktidarında, mutluluğu kapınıza getirmek ve o kapıdan birlikte geçerek güçlü Türkiye’nin yolunu açmak, bizlerin en büyük hedefidir çünkü bu kapı, sevginin kapısıdır çünkü bu kapı, demokrasinin kapısıdır çünkü bu kapı, milletin kapısıdır.
TDP iktidarında, başın düşerse dara, hiç düşünme, değişimi ara…