Şentop, “Bunun ilk toplantısını Bakü’de yapmak üzere geldik. İlk toplantıyı dün yaptık ve Bakü Deklarasyonu’nu yayınladık. İnşallah ikincisini de 2022 Mart ayında İslamabad’da Pakistan’da yapacağız. Daha sonra kısmetse inşallah devlet başkanlar düzeyinde de böyle bir üçlü mekanizma oluşabilir. Türkiye, ikinci Karabağ savaşında, 44 gün süren vatan muharebesinde Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Açıkça ifade etti ve destekledi. Şüphesiz dostluğumuz kardeşlerimiz bunun en önemli sebebi. Ama tek sebebi bu değil. Biz Azerbaycan’ın uluslararası hukuk bakımından da haklı olduğu bir davaya müdafaa ettiğine inanıyoruz” dedi.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında savaş devam ederken ülkeye geldiklerinde belirten Şentop, “Burada hem ikili ziyaret yaptık hem de desteğimizi her düzeyde ifade ettik. Başta cumhurbaşkanımız olmak üzere. Bunu bizzat Bakü’de ifade etmek üzere Bakü’ye gelmiştik” ifadelerini kullandı.
Tunus konusuna değinen Şentop, “Bu şüphesiz Tunus’un iç meselesidir. Ama şunu da şöyleyim öyle bir dünyada yaşıyoruz ki artık iç mesele, dış mesele siz bize karışmayın biz size karışmayın diye bir şey mevzu bahis değil. Türkiye ile ilgili de en ufak bir olayda bile Avrupa’dan, Amerika’dan her yerde oradan değerlendirmeler, yorumlar alınıyor. İkinci mesele Tunus’taki bir çok siyasetçinin açıklamaları var. Bu konuda başta Arap ülkeleri için aslında en önemli güvenlik riski haline dönüşen Birleşik Arap Emirliklerinin tavrı ve tutumu. Onun başta ekonomik olarak finanse ettiği daha sonra da özellikle sosyal medyadan organize ettiği bazı yapıların Tunus’taki bir kargaşa ortamı oluşturmak için faaliyet gösterdikleri ve bugün ortaya çıkan o sonuca dair iddialar var. Dolayısıyla Tunus’un iç meselesi ise birleşik Arap Emirlikleri için de aynı şey söz konusu olmalı” dedi. Şentop, Tunus’un siyasi istikrarı, toplumsal barışı ve eskiden yaşamış olduğu acılı günlere dönmemesinin Türkiye için önemli olduğunu vurguladı.
"Göçmenler konusunda her ülkenin sorumluluğunu fark etmesi gerekiyor”
Göçmenler konusuna değinen Şentop, “Göçmenlerle ilgili konu bütün dünyada yakın zamanda değil belki 50 yıldır uluslararası hukuk bakımından da tartışılan bir konudur. Bununla ilgili çok görüşmeler, uluslararası anlaşmalar da var. Bu insani bir meseledir. Türkiye, kendisi gidip de farklı ülkelerden birilerini alıp kendi ülkesine getiriyor değil. Suriye’de yaşananlar sebebiyle kendileri için güvenli bir hayat imkanı bulamayan insanlar oradan Türkiye’ye geldiler. Sadece Türkiye Ürdün’e, Lübnan’a gidenler de var. Türkiye bu konuda meseleye insani olarak bakıyor. Dünyanın da şunu görmesini istiyor. Bu sorun Türkiye’nin sorunu değil, bunu Türkiye çıkarmadı. Suriye’de, Afganistan’da yaşanan sorunları Türkiye çıkarmadı. Ama tüm bu sorunların sonuçlarını Türkiye üstleniyor. Her ülkenin bu konuda sorumluluğunu fark etmesi ve bu sorumluluğun altına girmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Ermenistan’ın saldırgan tutumu yeni değil on yıllardır devam ediyor”
Ermenistan’ın saldırgan ve hukuk tanımaz tavırlarının yeni olmadığını söyle Şentop, “Ermenistan’ın bu tutumu savaştan sonra da ortaya çıkmış bir şey değil. Bu daha önce de vardı. 2020’nin Temmuz ayında ilk olarak Ermenistan tarafından sınırda saldırılar başlatılmıştır. Yine Eylül ayında başlayan saldırıları toprakları işgal altında olduğu halde Azerbaycan başlatmadı. Yine Ermenistan başlattı. Ermenistan’ın bu saldırgan tutumu yeni değil on yıllardır devam ediyor. Birinci Karabağ savaşında da bu durum yaşandı. Bundan da kolay kolay vazgeçmeyeceğini ben tahmin ediyorum. Ermenistan‘da yeni seçimler yapıldı. Yine Karabağ‘da savaş devam ederken Ermenistan’ı yöneten Paşinyan seçimi kazandı. Ermenistan halkının vermiş olduğu desteğin barış yönünde verilen bir destek olduğunu yorumlama bir imkanımız var seçim sonuçlarına göre. Genel olarak Ermenistan halkının da buradaki çatışmadan, huzursuzluktan yana olduğunu düşünmüyorum. Oradaki bazı militan grupların buradaki çalışmalara öncülük ettiğini, bunlara destek verdiğini düşünebiliriz. Fakat bunlar devam ettiği sürece bölgede barışın sağlanması mümkün değil” diye konuştu.
“Türkiye’nin hedefi Afganlar arasındaki barışın tesisi”
Afganistan’daki soruna değinen Şentop, “Afganistan’da yaşayanlar bizim din kardeşimiz. Afganistan meselesi kangren haline gelmiş bir yara olarak uzun zamandır devam ediyor. Öncelikli mesele Afganistan içerisinde barışın sağlanması, Afganlar arası barışın sağlanması, Afganistan’ın siyasi ve toplumsal istikrara kavuşması çok önemli bir mesele. Bu bakımdan Türkiye’nin hedefi Afganlar arasındaki barışın tesisi, Afganistan’ın barış içeresinde güvenli bir ülke olarak, istikrarlı bir ülke olarak varlığını sürdürmesidir” şeklinde konuştu.
Şentop, Türkiye’nin bir çok konuda olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türklerinin hakları ile ilgili olarak Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu destek tezine Azerbaycan ve Pakistan’ın da destek verdiğini söyledi. TBMM Başkanı Şentop, Azerbaycan temasları kapsamında, Türk İş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelecek. Şentop, 29 Temmuz’da Şuşa ve Fuzuli şehirlerini ziyaret ettikten sonra Azerbaycan’dan ayrılacak.