MUTLULUKTAN KASTIN NE?

Pınar Yeşiltay Sevim

Mutlu musunuz?
O çok hayalini kurduğunuz yaz geldi. Uzun zamandır mahrum kaldığınız özgürlüğe adım attınız, kapanmalar yasaklar son buldu, üstelik hiç yapmadıysanız bile 15 Temmuz ve bayram tatilleri derken epeyce tatil de yaptınız.

İnsanoğlu mutluluğu hep gelecekte bir yerlerde aradığı için o gün geldiğinde kendisine mutlu olmak için yeni yeni beklentiler yaratıyor. Sırada okullar açılınca, yıl başı gelince … vb diye başlayacak beklenti cümleleri var.

Farkında mısınız? O gün geldiğinde siz yine erteleyeceksiniz mutlu olmayı.

Peki neden beceremiyoruz bir türlü mutlu olmayı. Mutluluk deyince ne anlıyoruz? Mesela senin mutluluktan kastın ne?

Ben söyleyeyim; mutluluk deyince hep gelecekte ulaşılacak bir hedef beliriyor gözlerimizin önünde. Genç kızlar için bir dönem bu gelecek “gelinlik giyince” olarak kodlanmıştı toplumumuzda. Öğrenciler “üniversiteyi kazanınca”, üniversite öğrencileri için “mezun olunca”, mezun olanlar için “iş bulunca”, iş bulanlar için “terfi edince” şeklinde ötelenen bir kısır döngü mutluluk.

Senin için mutluluk ne zamandı?

Eğer mutluluğu bir olaya, bir zamana bir kavrama bağlamaya devam edersek sanırım hiç mutlu olmadan veda edeceğiz hayata. Ya da mutluluk sandığımız kırıntılarla idare edeceğiz. Beklentilerle geçen bir hayatta mutlu olmak çok da mümkün değil. “Mutluluğu okuduğun satırda, yudumladığın kahvede ara!”, gibi klişe cümleler yazmayacağım ama içinde bulunduğun güzellikleri, sahip olduğun değerleri fark etmeden de mutlu olmak kesinlikle mümkün değil haberin ola. Belki mutsuzluğunun sebebi ihtiyaçların yani para olabilir ama para ile mutlu olunmayacağını da anla. Para ihtiyaç satın alır elbette ancak sevgi, dost, evlat, merhamet, başarı satın alamaz unutma.

Şimdi ben para başarı satın alamaz dediğimde karşı çıkanlar olacaktır. Para olmadan ne akademik başarıdan ne de profesyonel çalışma hayatındaki başarıdan bahsedilemez diyecekler var aramızda. Doğru para göstergelerden biri başarı yolunda, önemli bir ölçüt ekonomik anlamda ama başarı dediğimiz şey öyle kapsamlı ve büyük ki. Mesela hangi gerçek aşk ilişkisindeki başarı paraya bağlı, hangi puanla alan devlet üniversitesinde paran var diye kabul ediyorlar seni? Ya da sıfırdan şirket kurup marka yaratmak mı yoksa para ile frenchise alıp başına oturmak mı başarı?

Neyse, konu nereden nereye geldi.

Mutluluktan bahsediyordum.

Bugün Bülent Ersoy’un bir resmine denk geldim. Ünlü, zengin, her türlü estetik operasyona ulaşma imkanına sahip ama hayattaki gerçeklerden muaf değil. Yaşlı ve mutsuz görünüyor ekranda. Eğer kazandığı paralar ve sahip olduğu şöhret yeterli olsaydı mutlu olmaya bence en mutlulardan olurdu Bülent Ersoy kanımca.
Unutma, mutluluk anda… Bu satırları yazmakta, okumakta.
Görmek mesela…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.