İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 5 yıllık icraatları içindeki en büyük yatırımı, Narlıdere Metrosu!
24 Şubat’ta düzenlenen törenle açıldı ve 15 Nisan’a kadar da ücretsiz.
Açılıştan geriye ne kaldı derseniz, İzmir’de değişim, daha doğrusu devrim yapan CHP’nin içinde yaşanan, dışarı pek yansıtılmak istenmeyen ama siyasetin içinde olan, siyaseti takip eden herkesin de anladığı bir şey kaldı.
Çatışma!
CHP yerel seçim öncesi 23 belediye başkanını yeniden aday göstermeyip, yerinden etmesinin siyaseten sancısını yaşıyor.
Ondandır, partinin geçmişinde yer alan birileriyle apar topar bir danışma kurulu oluşturuldu.
Yerel seçim öncesi adına danışma kurulu dense de, bu kurulun asıl görevi kırgınlıkları azaltıp, CHP örgütünü sokaklara çalışmaya çıkartmak.
Danışma kurulu değil de, kurtarma kurulu dense daha anlamına uygun bir kurul ismi olurdu.
CHP’de devrim gibi bu değişimin neresinde yırtık, patlak yok ki.
Bir tarafta alevi derneklerinin isyanı, bir tarafta işçi örgütlerinin sessiz tepkisi, bir tarafta başkanlıkta son gönlerine yaşayan ama siyaseten CHP’nin değeri olan başkanların sessiz eylemleri seçim öncesi CHP’de büyük bir kaosa neden oldu.
CHP’nin il ve ilçe belediye meclis üyelerini tespit edip açıklaması bile bu tepkilerin, sessiz sesin yok olmasına neden olmadı.
24 Şubat’ta Narlıdere Metrosu’nun, kendisi gibi aday belediye başkanlığına tekrar aday gösterilmeyen Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ile birlikte yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıklamaları da bütünde ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatmaya yetiyor.
İzmir gibi bir yerde, yüzde 80 belediyelerin elinde olduğu bir yerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Narlıdere Metrosu gibi milyarlık yatırımın açılışını yapıp, ‘CHP belediyesi hizmet üretiyor’ diye İzmirlilere seslenememesinin bütünü de ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatmaya yetiyor.
Belediyelerde çalışan işçilerin yeni başkan ve yeni yönetimde işlerinden alacağı tedirginliği, belediyelere oradan, buradan, şuradan ihtiyaç olsun veya olmasın eleman olumlarının son sürat devam etmesi bütünün de ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatmaya yetiyor.
Belediye çalışanı işçinin, AK Parti’nin belediyeyi almasından daha çok korku içinde olduklarını söylemesi, AK Parti’ye oy vermem ama CHP’ye de oy vermeyeceğim diyerek sokaklarda siyasi kulis yapan vatandaşların sayısını çoğalması bütünün de ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatmaya yetiyor.
CHP’nin sokaklardaki seçim afiş ve tabelası çalışmalarının yapanların, ücret karşılığı afiş ve tabelaları yapan firmaların elamanları tarafından yapıldığını iddia edilmesi bütünün de ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatmaya yetiyor.
31 Mart akşamı İzmir’de neler olduğunu ama gösterilmediğinin anlatımı olur!
Anlatım biter mi?
Tabi hayır!
Sonrasında ne olduğunu ama gösterilmediğini anlatan birçok olayda beraberinde çıkar, gelişir, sonuçlanır!