Atalarımızın avcı-toplayıcı olduğu zamanlarda, mağaralar korunaklı yerlerdi. Toplu konut, AVM, sosyal medya vs hepsi mağaraydı.
ERKEK, AVCI olduğundan ava gider, aya yıldıza bakar ve de yolla izle uğraşarak akşama tavşandır, geyiktir, ne yakaladıysa getirir ve ailecek onu yerlerdi. Bu sebepten , bugün bile erkekler daha kolay yön bulur, adres sormaz ve göğe yıldıza bakarak adresi bulabilir (!) Kadınsa, yüz kez gittiği bir yeri bile 101. Kez bulamayabilir. Evrim süreci erkekte NAVİGASYON geliştirmiş, navigasyon, kadında tek eksik olan şeydir. Diğer donanımlar tamdır ve erkekte yoktur ama dahili navigasyon da kadında yoktur.
Tabi o zaman, devir AVCI-TOPLAYICI devir, bu devirde ve şimdi de KADIN TOPLAYICIDIR. Evi toplar, çeker çevirir. Neyse...
İçinde bulunduğumuz süper devirden bahsetmek istemiyorum, OHAL’DE Taş devrinden bahsedelim biraz:
Sence bu taşı değiştirsek mi Rıfkı?
Sebep?
Daralıyorum ben bir değişiklik yapalım, sıkılıyorum mağarada, beni hiç dışarı çıkarmıyorsun sen
Dışarda, börtü böcek, yırtıcı hayvanı şusu busu var!
Hep bahane hep bahane.. taşı da değiştirmedin zaten.
Yontma taş işte mis gibi daha ne taşı istiyorsun?
Yan kabilelerde cilalıyorlarmış taşları
Başımıza icat çıkarmasın onlarda, teknolojinin geldiği son nokta bu taş, yontulmuş taş! Yontulmuş taşı buldular, cilalısını mı arıyorlar daha
Ben onu bunu bilmem bu taşı değiştir, yontmayı götür cilalısını getir, tek taşımı da kendim mi alayım??
Tamam tamam hallederiz. Mağara duvarlarını kim karaladı, yazı mı o ne bu eciş bücüş?!
Ha onu bizim oğlan karaladı, yazıyı bulacakmış, evrim felan diyor
Evrimci olacak bu çocuk başımıza, hep sen şımartıyorsun bunu!