Dolar aldı başını gitti bir anda. Seçime bağlı, seçimsiz günlere bağlı. Sosyal medya düşünür, okur ve yazarları klavyelerin başına geçtiler.
‘Ne olacak bu ülkenin hali?’
‘Ne olacak bu ekonominin hali?’
O kadar çok yazdılar ki, okuyanları etkileyebilmek, düşüncelerinin doğru olduğunu kanıtlayabilmek için bir süre sonra, kendi yazdıklarından etkilenip, ‘Haklı’ diyerek yazanların yazdıklarından kendisi de etkilenmeye başladı.
Söyletebilmek için yazdığı cümleleri kendisi söylemeye başladı.
‘Ne olacak bu ülkenin hali?’
‘Ne olacak bu ekonominin hali?’
Patatesi gördü ‘Eyvah’ dedi, soğanı gördü ‘Yandık’ dedi.
Kendi başlattığı akımdan etkilenen sosyal çevrenin akımından etkilenince psikolojisi iyice bozuldu. Kendisini takip edenleri etkilemekle yetinmeyin, ülkenin yöneticilerine hakaretler içeren cümlelerde kurmaya başladı.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu her platformda savunurken, yaptığı hareketlerden dolayı ifadelere, mahkemelere çıkınca hukuku da, yasaları da tanımaz hale dönüştü.
Yazmakla, çizmekle, söylemekle yetinmeyin, parti liderlerine fiziki olarak saldıranları dahi oldu.
Neyse ki, Ramazan bitti, ardından bayramı başladı, 3 gün mü, 5 gün mü derken, 9 gün tatil ilan edildi.
‘Eyvah’ diyen, ‘Yandık ‘ diyen.
‘Ne olacak bu ülkenin hali?’
‘Ne olacak bu ekonominin hali?’ diyen, bir hafta önceden her şey dahil tatil beldelerinde yerlerini ayırdı. Atladı arabasına, normalde 1 saatte gideceği yolu, kendisi gibi düşünmese de kendisi gibi hayatını yaşamak isteyenlerin yoğunluğundan dolayı 5 saatte gitmeyi göze alarak tatiline koştu.
Bu tatil, kendi uydurduğuyla önce başkalarını, sonra kendi strese sokanın en doğal hakkıdır.
Ancak iki şeyi yapmadan duracağını hiç de sanmıyorum.
Birincisi, buz gibi havuza girip, mavi sularda serinleyip, balığını tereyağında az pişmiş ve çok dinlenmiş içkisiyle götürürken,
‘Ne olacak bu ülkenin hali?’
‘Ne olacak bu ekonominin hali?’ diyecek.
İkincisi, günlüğü kişi başı 400-500 TL ödediği tatil sonrası, kredili, kredisiz borçlanacağı, borçlanmasa bile elindekini tüketeceği için tatil dönüşü yine klavyenin başına geçecek,
‘Ne olacak bu ülkenin hali?’
‘Ne olacak bu ekonominin hali? diyecek.
Allah, önce akıl, sonra fikir, sonra düşünme, en son hareket etme sırası versin!
Amin!