Depremlerin kentsel dönüşüm ihtiyacını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Müteahhiter Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır, bu konuda bir an önce harekete geçirilmesi çağrısını yineledi.
Birinci derece deprem kuşağında yer alan İzmir'deki yapı stoğunun güçlendirilmesi ve yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Nasır, yerel yönetimlerin hızlı bir şekilde ada bazında planlama yaparak kentsel dönüşüm yasasını yaşama geçirmeleri gerektiğini dile getirdi.
Yaşanacak can ve mal kayıplarının önüne geçmek için kentsel dönüşümün ada bazında bölgesiyle bütün olarak değerlendirilmesinin önemli olduğununu hatırlatan Necip Nasır, Türkiye genelindeki yapıların yüzde 60'ının kaçak ve gecekondulardan oluştuğunu ve bu ay sonuna kadar yeni bir düzenleme yapılacağını söyledi.
Türkiye'nin deprem kuşağında bir ülke olduğunu kaydeden Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır, olası büyük depremde trajedi yaşanmaması için sağlıklı binalar yapılırken; tarihi dokunun da korunması gerektiğini vurguladı.
BİNA YENİLEME YERİNE, KENTSEL DÖNÜŞÜM
Doğru planlama yapılamadığı için İzmir’de yeni arsa üretilemediğinin de altını çizen Necip Nasır, bunun da müteahhitleri kentsel dönüşüm adı altında yık - yap sistemine yönlendirdiğini, ancak bunun kentsel dönüşüm değil, bina yenileme olduğunu dile getirdi.
'Eskiyi yık, yenisini yap' mantığıyla hareket edildiğinde, kentin beton yığınına dönüşeceği uyarısında bulunan Nasır, “Bugüne kadar İzmir’de yık - yap kapsamında 25 bine yakın bina inşa edilmiş durumda. Kentsel dönüşüm denince herkesin aklına yeni binalar geldiği için kent beton yığınına döndü. Yeni arsa üretilmiyor. Bu noktada bugüne kadar kentte 25 bine yakın bina inşa edildi. İzmir, hızlı bir şekilde 50 yıl hatta 100 yılı planlamaya yönelmelidir” diye konuştu.
TRAJEDİ YAŞANMASIN
Çıkarılan kanunla asıl amacın deprem sonrası yaşanan afet görüntülerinin tekrarlanmaması olduğunu ifade eden MÜFED Başkanı Necip Nasır, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kanunla amaçlanan temel noktanın göz ardı edilmemesi gerekiyor. Burada önemli olan deprem sonrası trajedilerin yeniden yaşanmaması, Türkiye'nin bir daha deprem acılarıyla sarsılmamasıdır. Bu yasa ile kimliksizleşen kentlerin restorasyonunun sağlanması ve yeniden kimlik kazanması fırsatı da ayrıca değerlendirilmelidir”