Ozon, 1840 yılında Avusturyalı kimyager Christian Schönbein tarafından keşfedilmiş olan oda sıcaklığında gaz halinde bulunan bir moleküldür. Renksiz ve kendine has karakteristik bir kokusu vardır. Atmosferimizin üst katmanlarında doğal olarak bulunmakta olup yaşadığımız hava katmanında bulunmaz çünkü akciğere direkt maruziyeti ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Atmosferin üst katmanlarında ise bir nevi radyasyon kalkanı görevi görmekte güneşten gelen ultraviyole ışınları engelleyerek dünyamızı yaşanılabilir bir ortama dönüştürmektedir.
Keşfi sonrası gıda ve sterilizasyon endüstrisinde, veterinerlik ve tıp alanlarında da insanlığın hizmetine sunulmuştur. Tıpta kullanılan ozon özel jeneratörlerde saf oksijenin yüksek voltaj farkından geçmesi sonucu elde edilir. Ozon, güçlü bir oksidasyon oluşturma yeteneğine sahiptir bu sayede bakteri, virüs ve mantarları öldürücü etki gösterir. Yıllar boyunca, yüzlerce hastalık veya rahatsızlık ozonla tedavi edilmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte ozon tedavi giderek yaygınlaşmaktadır. Birçok hastalığın ana nedeni kronik veya anormal enflamasyon olup ozon gazının anti-enflamatuar etkisinden faydalanılarak şu hastalıklarda kullanılabilmektedir.
- Otoimmün hastalıklar, alerjiler ve birçok inflamatuar durumda.
- Cilt hastalıkları ve diş hastalıkları tedavilerinde
- Covid sonrası gelişen kronik yorgunluklarda ve aktif covid enfeksiyonu döneminde iyileşmeyi hızlandırma amaçlı
- Kanser hastalarında
- Obezite tedavisinde (metabolizmayı hızlandırarak daha fazla yağ yakılmasını sağlar)
- Tip 2 diyabet hastalarında pankreasta insülin üreten hücrelerdeki hasarı onarır. Diyabette kan şekeri kontrolüne yardımcıdır.
- Vücudun serotonin üretimini arttırarak depresif belirtileri azaltır.
- Kozmetik amaçlı kullanılabilir. Serbest oksijen radikallerin neden olduğu hasarı onararak yaşlanmaya karşı etki gösterir. Ayrıca toksinlerin atılmasını hızlandırarak detoks etki yaratır.
- Kalp hastalıklarında efor kapasitesinde artış sağlar
- Multipl Skleroz hastalarında
- Romatizmal hastalıklarda
- Hipertansiyon hastalarında
- Kronik yorgunluk sendromunda
- Alzheimer ve Parkinson hastalığında
- Bağırsak hastalıklarında
- Migren tedavisinde
- Kronik ağrı (Fibromiyalji hastaları) durumlarında uygulanabilmektedir.
Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?
- Hamileler
- Yüksek tansiyon için bazı grup ilaçları kullananlarda
- İleri derecede kansızlığı olanlarda
- Pıhtılaşma bozukluğu gibi kan hastalıkları olanlarda
- Hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması)
- Kronik ve/veya tekrarlayan pankreas iltihaplanması geçirenlerde
- Sık tekrarlayan kas krampları olanlarda
- Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olanlar (kalıtsal bir hastalık)
- Ozona alerjisi olan astım hastalarında
- Yeni geçirilmiş kalp krizi ve/veya kontrol altına alınmamış kalp-damar hastalığı olanlarda
- Yeni geçirilmiş kanaması olan kişilerde ozon tedavisi uygulanmaz.
Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Ozon vücuda çeşitli yöntemlerle verilebilir. Kanla gazlarla serumlarla veya sıvılarla karıştırılarak verilebilmektedir. Uygulama yolu olarak tedavinin şekline ve kişinin ihtiyacına göre damar içine, kas içine, yağ doku içine, eklem içine, makattan ve vajina içine verilebilmektedir. Ayrıca bazı hastalarda uzuv torbalama şeklinde verilebilir. Ozonlanmış yağ ve sular da uygun vakalarda kullanılabilmektedir. Tüm uygulama yolları ile sistemik ve/veya bölgesel olarak tedavi sağlanılmaktadır. Sistemik tedaviler vücuda bir bütün olarak fayda sağlarken, bölgesel uygulamalar ile ağırlıklı olarak hastalıklı bir bölgeyi tedavi etmekteyiz.