Küstüm, sustum...
Yorganın altına girip hayallerime ağladım...
Sokaktan geçen simitçiye kızdım...
Bir kedinin ayaklarımın altında sıcaklığını hissettim.
Oda sustu, duvarlar sustu...
Sonra okuduğum şiirlerin şairlerini düşündüm
gerçekten hepsini yaşayarak mı yazmışlardı?
Sonra nasıl olduysa,
Aklıma birden Orhan Pamuk'un Mevlüt'ü geldi, ne kadar mutluydu, boza yapıp satıyor, sonra evine koşa koşa gelip karısıyla çılgınca sevişiyordu, avuç içi kadar bir mutluluk Mevlüt' e yetiyordu...
Nilgün Marmara'nın eşi gibi değildi mesela...
Ruhunu kağıda gizli gizli döken bir Nilgün...
Bunun farkında olmayan ve görmeyen de bir koca...
" Yabancıların en yakınıydın sen.." derken Nilgün, belki de Mevlüt gibi bir kocası olmasını istemişti ama olmamıştı.. Kırık dökük ,kendi kozasında yaşayan bir kadın...
Nilgün, Çığlığı duyulmadan yaşamla bağını erkenden koparıp giden ve giderken de "Biliyorum ,bir gün dayanmayacak küçük kalbim , arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye veda edeceğim.." dedi ve son sözü de " Sahneden çekilirken hayatıma karışmış herkesi selamlıyorum.."
Didem Madak,
Nilgün gibi Didem de yazdıklarını kimseyle önceleri paylaşmak istememiş ta ki kızkardeşi onları bir yarışmaya gönderene kadar...
Didem, bir apartmanın bodrum katında , hayatın kıyısına yanaşmaya çalışan bir gemi..Nemli duvarlar ,yazgısına ortak....Gerçi Didem bu bodrum katı için : "Rutubete dayanıldığı sürece şiir yazmak için çok iyi yerler..." der , ama yokluk ve yoksulluktan önce onun vazgeçemediği tek şey de şiir ..Her ne kadar kızına "cehaletimden şair oldum annesizlikten ,sakın sen şair olma." dese de Didem yaşamının her dizesini hissederek ve geçmişin özlemini duyarak incinmişliklerini sarı kağıtlara çiçekli şiirler yazarak döktü...
Şiir gibi bir hayatın içinden geçti... Acı olan şudur ki Nilgün gibi o da kapanışı çok erken yapıp , çiçegi ve kuşları bol yollara kaptırdı kendini... Sevgili Didemi de ,Ahlar içinde uğurladık .. Sevmelere doyamadığı annesinin yanına yıldız olup gitti..
Dillerden düşmeyen iki şiir insanı ,iki hassas yürek...
Nilgün ve Didem, her nerde buluştuysaniz şiiriniz eksik olmasın...
Demek ki şiir yaşanılınca yazılırmış... Nokta...