Özel Tınaztepe Hastanesi Endokrinoloji Bölümü Uzmanı Dr. B. Ogün Hatiboğlu, çağın hastalığı olan obezite ve tedavisi ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Hatiboğlu, obez kişilerin hızlıca kilo vermek istediğini, ancak bunun gerçekte çok da kolay olmadığını vurgulayarak obezite tedavisinde kilo veren kişilerin yüzde 95’inden fazlasının yeniden kilo aldığını, bu nedenle tedavide gerçekçi hedefler belirlemenin kilonun korunmasında önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’de kadınların yüzde 44’ünün, erkeklerin ise yüzde 27’sinin obez olduğunu kaydeden Özel Tınaztepe Hastanesi Endokrinoloji Bölümü Uzmanı Dr. B. Ogün Hatiboğlu, vücutta aşırı miktarda yağ birikimi ve depolanması durumu olan obezitenin eski çağlardan 70’li yıllara kadar güç, refah ve sağlık simgesi olduğunu, günümüzde ise yaygın görülen bir sağlık sorunu haline geldiğini belirtti. Obezitenin özellikle diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, inme ve kanser görülme sıklığında artışa ve daha pek çok sağlık sorununa yol açan bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Hatiboğlu, şu ifadelerde bulundu:
DENGE SAĞLAMAK ÖNEMLİ
“Vücut ağırlığındaki yüzde 10’luk bir azalma bile risk faktörlerinin belirgin olarak azalmasını sağlar. Örneğin kiloda 1 kg azalma kan basıncında 2 mm Hg kadar bir düşme sağlar ki bu tansiyon ilacının sağladığı kadar düşüş anlamına gelir. Kilo vermek kadar verilen kilonun korunması da çok önemlidir, maalesef kilo veren kişilerin yüzde 95’inden fazlası yeniden kilo almaktadır. Kilonun korunması uzun süreli davranış değişikliği, dengeli ve sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması ile başarılabilir. Bu amaca yönelik olarak enerji alımı ile harcanması arasındaki denge korunmaya çalışılmalıdır. Obezite tedavisinde beslenme tedavisi, davranış tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi gibi çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.”
NEDENLERİ ARAŞTIRILMALI
Obez kişilerin çoğunun hızlı ve kolayca zayıflamayı istediklerini, ancak gerçekte bunun kolay olmadığını anlatan Uzm. Dr. Hatiboğlu, “Hızlı ve kolay kilo verme başarılamadığında tedaviyi bırakma veya tekrar kilo alımları sıktır. Bu yüzden tedavi başlangıcında gerçekçi hedefler belirlenmelidir. Gerçekçi bir hedef olarak 6 ayda yüzde 5-10 kilo kaybı amaçlanmalıdır. Vücut ağırlığındaki yüzde 10’luk bir azalma bile obeziteyle ilişkili risk faktörlerinin azalmasını sağlar. Obezite tedavisi öncesi hipotiroidi (tiroid bezinin az hormon üretmesi), Cushing Sendromu (böbrek üstü bezinden aşırı kortizol üretimi), Polikistik Over Sendromu, Hipogonadizm (erkeklik ve kadınlık hormonlarının azlığı), Büyüme hormonu eksikliği gibi obeziteye neden olabilen hastalıklar araştırılmalı ve bazı ilaçlar sorgulanmalıdır” şeklinde konuştu.