Aşılamanın hızlanmasıyla birlikte ise bazı şirketler ofise dönme kararı aldı. Bazılarıysa birkaç gün ofiste birkaç gün evde şeklinde hibrit bir çalışma modelini benimsedi. Aylardır evden çalışanlar için ofise dönüş pek de kolay olmadı. Bilgisayarını evde unutanlar, iş yolu trafiğine alışamayanlar, binaya giriş kartlarını yanında getirmeyenler, trafik nedeniyle sabah çok daha erken saatlerde kalkmak zorunda kalanlar ofise dönüş hatıraları olarak hafızalarda yerini aldı. Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, ofise uyum nasıl olur, çalışanlar en çok hangi konularda uyum sağlamakta zorlanıyor konusunu araştırdı ve bu konuda öneriler sıraladı.
İşverenin paradan daha fazlasını yapması gerekiyor
24 Saatte İş’in kurucu ortaklarından Mert Yıldız, “Araya giren kocaman bir pandemi döneminden sonra, ezberlerin bozulduğu, alışkanlıkların sorgulandığı zamanlardan geçiyoruz. Burada da en belirgin olarak gördüğümüz davranış biçimi bu dönemden sonra pek çok kişinin riskli görmesine rağmen, var olan işlerinden istifa edip yeni deneyimlere yelken açmak istemesi” diyor. 24 Saatte İş’in kurucu ortaklarından Gizem Yasa ise bu durumun işverenleri çok zorladığını belirterek şöyle devam ediyor:
“Ekipleri sağlam tutabilmek ve buradaki yetenek kaybını engellemek için masaya paradan çok daha fazlasını koymak gerekiyor. İşverenlerin bir kısmı nerede yanlış yaptığını sorguluyor, diğer kısmı ise bu süreçte haksızlığa uğradığını düşünüyor. Kim haklı bunu bilmek çok mümkün değil. 24 Saatte İş olarak bu konuyu araştırdık. Hem sebepleri hem sonuçları hem de bu dönemin bitiminde ofise dönüşte hayatı zorlaştıran faktörleri ve de bu dönemin nasıl kolay atlatılabileceğine dair araştırma ve gözlemlerimizi paylaşmak istedik.”
24 Saatte İş’in hem çalışan hem de işverenlerin perspektifinden değerlendirmeleri şöyle:
Çalışan perspektifinden;
- Değer veren kazanıyor: Bu dönemin kazananı süreç boyunca ekip olmayı sürdürebilmiş ve ekibine değer verdiğini, onlardan vazgeçmemek için kendi konforundan vazgeçmeye hazır olduğunu gösterebilmiş liderler. Yaptığımız ankette pandemi döneminde işinin risk altında olduğunu hissedenlerin oranı yüzde 78. İşinin risk altında olduğunu hissetmesine rağmen çalıştığı şirketin kendisinin arkasında durduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 18. Bu soruya olumlu cevap veren kişilerin hiçbiri yeni dönemde işlerini terk etmeyi düşünmüyor. Bu durumda çalışanların memnuniyetini sağlamak için şirketlerin çalışanlarına güven hissi aşılamasının ve pozitif anlamda motive etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
- Ekip ruhu gerekiyor: Ekip ruhunu sürdürebilen şirketler geri dönüşte adaptasyon sorunu yaşamıyor. Haftanın yarısından fazlasını veya tamamını ofiste geçirmeye başlayan ekiplerin içerisinde pandemi döneminde iş arkadaşları ile iletişiminin koptuğuna inananların oranı yüzde 52. Yani ankete katılanların neredeyse yarısı ekipleri ile olan iletişimlerini sürdüremediklerine inanıyorlar. Bu kişilerin yüzde 84’ü ise ofise geri dönmenin onlar için zor olduğunu düşünüyor ve adaptasyonda problem yaşıyor.
- Hibrit model kolaylık sağlıyor: Geri dönüşte uyumu en çok zorlaştıran konu yolda geçen zaman. Çalışanların yüzde 92’si evde çalıştıklarında günde bir saatten fazla yolda geçirdikleri vakitten tasarruf ettiklerini belirtirken, özellikle metropollerde yaşayan kişilerin ofise dönmekte en çok zorlandıkları konu yolda ve daha kötüsü trafikte geçirmek zorunda oldukları zaman. Bu sebeple esnek çalışma saatleri ve hibrit yapıda, bazı günler evden bazı günler ofisten çalışmaya müsaade eden ofislere dönüş katı kurallarla yönetilenlerden çok daha kolay oluyor. Çalışanlar bu sisteme adapte olan şirketlerde çalışmayı sürdürmek istiyorlar.
İşveren perspektifinden;
- Çalışanlar dinlenmeli: Pandemi dönemi daha talepkar çalışanlar yarattı. Daha önceleri esnek çalışma saatleri veya yarı zamanlı ofise gelmek gibi konuları konuşmak çekinilen konular iken pandemi dönemi sonrasında bu konuları daha fazla dile getiren bir çalışan kitlesi oluştu. 40 yaş altı işverenlerin yüzde 64’ü bu durumu pozitif karşılarken, 40 yaş üzeri işverenlerin yüzde 58’i bu durumun negatif olduğunu ve kontrolün zorlaştığını ifade ediyorlar.
- Adaptasyonu kolaylaştıracak çözümler üretilmeli: Sistem geliştirmek önemli. Çalışanların ofise dönüş sonrası adaptasyonlarını kolaylaştıracak çözümlerle ilgili strateji geliştiren ve konuyu dikkate alan şirketlerin neredeyse tamamı işle ilgili süreçleri oturtmuş, sistematiği kuvvetli şirketler. Online olarak da yapılan işin kontrolünü tamamen sağlamayı başarabildiğini düşünen şirketlerin oranı ise hala yüzde 37.
- İlanlar net olmalı: Tüm bunların yanında adayların ilanları ciddiye alıp görüşmeye katılmakla ilgili hareket edebilmesi ilandaki bilgilerin netliği ile kesinlikle doğru orantılı. Muğlak ilanların sahipleri genellikle görüşmeye gelinmemesinden ve başvuruların düşüklüğünden daha fazla şikâyet ederken şartları net ortaya koyan işletmelerin şansı daha yüksek oluyor.