Çocuk gelişimi ve eğitimi alanında sürekli okul öncesi döneme ilişkin yazdığım ve önerilerde bulunduğuma yönelik gelen geribildirimler sonrası bugün sizlere ilkokul çağına yönelik Tudem Yayınlarından çıkan bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Tudem Yayınlarının eğitim kitaplarını genellikle okullarımda tercih ettiğim gibi kültür yayınlarını da severek takip ediyor ve her yaş grubu kitabını bizzat inceliyorum.
Genellikle ödüllü yazarların nitelikli eserlerine yer veriyorlar, bazen de Türkiye’den usta kalemlerin eserlerini kaliteli kapak, illüstratif görseller ve zengin sunum ile okuyucu ile buluşturuyorlar.
Bu gün yazıma konu olan kitap Anadolu’nun efsane kültürünü çocuklarına kazandırmak isteyenle için önereceğim bir eser. İçeriğinde ne var diyecek olursanız Efsaneler, Anadolu, kent tarihi, kültürel ve tarihî zenginliklerimiz, coğrafya…Kısacası ne ararsanız var!
Kitabın basın bülteni tarafıma ulaşır ulaşmaz ben de sizlerle paylaşmak istedim:
Efsane Dolu Anadolu
Koray Avcı Çakman’ın yazıp, Elif Deneç’in resimlediği Dere Tepe Efsane, yurdumuzun dört bir köşesinden derlenmiş söylenceleri geçmişten günümüze taşıyor; dağı taşı efsane Anadolu’muzun zengin kültür hazinesini keşfe çağırıyor.
Şiir ve masal geleneğinden beslenen özgün diliyle, dokuz yaş ve üzeri okurlarına, Türkiye’nin doğal güzellikleri ve tarihî değerleri hakkında destansı bir anlatım sunan bu eşsiz kitap, “Cennet Bursa”dan “Zirvesi Karlı Ağrı”ya Anadolu’yu karış karış gezdiriyor.
Kültürel mirasımızın altında yatan hayal gücüne dikkat çeken Dere Tepe Efsane, tarih boyunca kentlerimizin adlarını ya da ünlerini nasıl kazandıklarına dair ilginç hikâyelere yer vererek ufkumuzu genişletiyor.
Söz bitermiş konuşa konuşa, sıra gelirmiş masallara. Dağlar taşlar efsane, neler neler söyler ah bir dile gelse. Kıpır kıpır hamsi alın size Trabzon şehri. Kütahya’nın çinisi, çıktı dünyanın çivisi. Konya, gelene kucak açar Mevlana. Isparta, güller açar orada…
Dere Tepe Efsane, birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, bağrında nice efsaneler yaşatmış güzel Anadolu’muzu daha yakından tanımamızı sağlayan tılsımlı bir hazinenin kapılarını aralıyor.
Develer tellal iken, pireler berber iken; diyar diyar gezip gördüğünü kâğıda döken bir seyyahın kisvesine bürünen Koray Avcı Çakman, çıktığı yazın yolculuğunda Nasreddin Hoca’dan Karacaoğlan’a sayısız ismin kapısını çalıyor…
Yazar Hakkında
Henüz küçücük bir çocukken en yakın arkadaşıydı kitaplar... Develer tellal idi, pireler berber; kâh güldü, kâh düşündü onlarla beraber. Tatillerde Alice onu Harikalar Diyarı’na davet ederdi. Göbeğini hoplata hoplata gülen tavşanla, yumurta adamla onun sayesinde tanıştı. Herkes uykudayken Güliver çalardı kapısını, “Haydi Cüceler ve Devler Ülkesi’ne!” derdi. Her kitap yeni bir serüvendi, her biri onu düş dünyalarında gezdirdi. Hiç terk etmedi onu hayal kahramanları; başucunda onlarla büyüdü. Hâlâ en yakın arkadaşıdır kitaplar. A bir de kediler, köpekler, çiçekler, kuşlar ve yıldızlar... Yazmayı da sevdi okumak kadar. Yazmak onun için gizemli bir yolculuğa çıkmak. Yazmak düş dünyasında kanat çırpmak...