Yeni eğitim ve öğretim yılının açılmasına sayılı günler kaldı. Etrafıma bakıyorum da aileler ve öğrencilerde heyecan namına bir şey kalmamış. Özellikle aileler artan fiyatlar nedeniyle endişeli ve gergin. Kırtasiye malzemeleri başta olmak üzere okul formaları , ek kitaplar ,servis ücretleri vs... derken her şey iki, üç katına çıktı. Bir evde en az iki çocuğun okuduğunu düşünecek olursak o ailenin vay haline!
Hal böyle olunca ister istemez ailenin gerginliği evdeki çocuğa da yansıyor. Yediden yetmişe geçim sıkıntısı çekiyoruz, sizce de kabus gibi değil mi?
Çevremde birçok insan nelerden arttıysam da bu ay çocuğumun okul ihtiyacını karşılasam diye kara kara düşünüyor. Eskiden herkesi bir tatlı telaş sarardı , alınan ihtiyaç listesi göze gelmezdi , cep yakmazdı. Hatta durumu olmayan ailelere diğer aileler elinden geldiğince destek olmaya çalışırdı. Bu yıl ise sağ salim , borçsuz harçsız gemisini karaya çıkarabilene helal olsun!
Eğitimin içine maddi sıkıntılar girerse o toplumun temel taşında çatlama oluşur ve maddi sıkıntılar her geçen gün bir gün önceki günü aratırcasına artmaya devam ederse temel taşlar yerinden bir bir oynar. Öğrenciler artık eksiklerini ailelere söylerken bir değil on kez düşünüyorlar. Ailelerinin , çocuklarına yetersiz geldiğini düşünmek ne acı değil mi? Bana göre bu düşünceye sahip olmak bile psikolojik bir şiddettir. Ne yazık ki artık çocuklarımızı, gençlerimizi bu duygu durumuna ittiler.
Peki gelelim asıl soruya cevaplarlar aramaya... Bu düzen/ sizlik nereye kadar devam edecek?
İçimizde geleceği gören var mı? İki hafta sonra, üç ay sonra, bir yıl sonra bu düzensizlik bitecek diyebilen biri var mı?
Evet, koca bir sessizlik...
Maalesef hiç birimiz umutlu değiliz. Her geçen gün artan fahiş fiyatlar cebimizi yakıyor. Hatta cebimizi yakmakla kalmayıp toplumun geleceğimizi de alev alev yakıyor.
Ölçüsünün fazlaca kaçtığı ekonomi zamları, yükselen enflasyon rakamları artık kabak tadı verdi. Gelirinin sadece asgari ücret olan bir ailenin, en az iki çocuklu olduğunu düşünürsek ve evinin de kira olduğunu var sayarsak vayyy vayyy bu ailenin haline. Ki milyonlarca insan tek bir asgari ücret gelirle kiralanmış evde oturuyor.
Yeni eğitim ve öğretim yılına hazırlıklar ufak ufak başlamışken ailelerin beli şimdiden bükülmeye başladı. Resmen ekonomi de orantısız güç uygulanıyor. Ve bu güç altında eğilen , bükülen, ezilen bir toplumun resmi birileri tarafından itinayla çiziliyor. Tabloya bakar gibi de naif naif yine o birileri tarafından uzaktan uzağa izleniyoruz... Ne acı, ne vahim, ne büyük bir utanç!
Sonumuz hayır olsun diye biten cümlelerin de artık bir hükmü kalmamışken iyimser olmak istiyorum ve sonumuz iyi olsun diyerek ,yeni eğitim ve öğretim yılı hepimize hayırlı olsun...