Hizmette devamlılık esastır.
İşte devamlılık esastır.
Çalışmakta devamlılık esastır.
Devlette devamlılık esastır.
Ailede devamlılık esastır.
Sohbette devamlılık esastır.
Dostlukta devamlılık esastır.
Samimiyette devamlılık esastır.
Kemalpaşa’da ortaya çıkan manzara karşısında bu kadar esasları yazdıktan sonra konuya asıl esas konuya giriş yapmak zor olmadı.
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, kendisinden önce Kemalpaşa Belediye Başkanı olan AK Partili Arif Uğurlu’nun ve merkezi hükümetin politikalarını takip ederek Kemalpaşa’ya Millet Bahçesi yaptırdı.
Adını da Binali Yıldırım Millet Bahçesi koydu.
Kemalpaşa halkının vergileriyle, merkezi hükümetin desteğiyle yapılan yere milletin milyonlarca TL parası, Kemalpaşa’ya mesire alanı, gezi alanı, kültür alanı, piknik alanı kazandırıldı.
Başkan Karakayalı duyduğumuza göre değil gördüğümüze göre bu alanı kaderine terk etmiş.
‘Kim yaptıysa gelsin o baksın’ der gibi!
‘Kim yaptıysa gelsin çalıştırsın’ der gibi!
Başkan Karakayalı, seçim döneminde söylediklerin ve seçildikten sonra Kemalpaşalılar için, Kemalpaşa için yaptıklarını birkaç kez köşe yazımda överek, teşekkür ederek yazdım.
İyileri yazmak kadar, kötüleri yazmak da biz gazetecilerin işi.
Gazetecilik bir kamuoyu işidir, insan işidir!
Kemalpaşa Belediye Başkanı olarak seçimlerde Binali Yıldırım Millet Bahçesi’ni kaderine terk edeceğim, yıkılmasına izin vereceğim, kullanılmasının önüne geçeceğim’ diye bir beyannamen varsa onu açıklaman da fayda var.
En azından seni seçenlerin, yıkmana, yok etmene, yasaklamana izin verdiklerini düşünürüm.
Ama böyle bir şey olmadığını da biliyorum.
Çünkü sizler yerel siyasette iktidarı ele geçirmek için, başkan olabilmek için elinizden gelenden daha fazla yumuşak oluyorsunuz, yıkmaya, yok etmeye değil yapmaya, daha iyisini yaptırmaya talip oluyorsunuz.
Kemalpaşa’da kaderine terk ettiğin Millet Bahçesi’nin milletin bahçesi olduğunu, Kemalpaşalıların parasıyla yapıldığını eminim çok iyi biliyorsundur.
Başkandan önce sen de bir babasın.
Düşün bir kere, sen bir çiftlik aldın, orasını burasını güzelleştirdin, havuzlar yaptın, çiçekler ektin, ağaçlar diktin, kedi, köpek ne varsa doldurdun çiftliğine.
Sonra bir ara çiftliğini geçici veya sürekli terk etmek zorunda kaldın.
Senin çocukların o çiftliğe hiç gelmese, o çitliğe hiç bakmasa, o çiftliğine gelmek isteyenleri kapıdan kovar gibi karşılasa, orada güzel bir şeyler yapmak, yaşamak isteyenlerin bir şeyler yapmasına engel olsa, vidanın mı rahat eder, aklın mı rahat eder?
Hiçbir seçmen, seçtiği insanların yapılanları yıkılmasını, yok edilmesini, kullanmasının engellenmesini istemez ve diyene de oy vermez.
Kemalpaşalı seçmen de eminim size Millet Bahçesi’ni yık, yok et, ilgilenme, kimseye de kullandırma diye oy vermiş olamaz.
Kemalpaşalı seçmen akıllıdır.
Seçim zamanı da sana ve senin siyasetine eminim ne kadar akıllı olduğunu da gösterir!
Olmadı başkan!
Olmasaydın başkan!