İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bugün basına düşen açıklaması, İzmir için, İzmirliler için hayati önem taşıyan bir açıklama.
Başkan Soyer, büyükşehir belediyesi olarak hızlandırılmış olarak binaların karnelerini çıkarma çalışmasına girdiklerini açıkladı.
Bu güzel şehre ama o şehirden, ama bu şehirden bir yerlerden geldik.
Bu şehir kurulurken yok olduğumuz gibi, bu şehirde yollar, binalar yapılırken de yoktuk.
Dolasıyla bu şehrin neresi sağlam zemin, neresindeki evler sağlam, fay hattı neresi, nerede yaşamak daha güvenli işte bütün İzmirliler olarak hepimizin cevabını aradığı soru.
Şimdilerde evimizde oturup Türkiye kadar Dünyayı, Dünya kadar Türkiye’yi de şok eden, bilim insanların asrın felaketi olarak gördüğü 10 ilde binlerce insanın öldüğü, binlerce insanın yaralandığı, binlerce insanın enkaz altında çıkartıldığı ve binlerce evin yıkıldığı, kullanılmaz hale geldiği depremin hayatımıza yansımasıyla yaşıyoruz.
İzmir’de Allah korusun bir deprem olsa, binamız sağlam mı sorusunu soruyoruz.
İzmir’de Allah korusun bir deprem olsa evimizin hangi köşesinde, hangi eşyasında nasıl dururuz, nereye koşar, nereye yatar, nerede dururuz onu düşünüyor ve konuşuruz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de İzmirlilerin aklına ve yüreğine su serpen o açıklamasını yaptı.
İzmir’de binaların karnelerini çıkartılacak.
Oturduğunuz bine yapım olarak, zemin olarak depreme dayanıklı mı, değil mi?
Bu sorunun cevabını ücretsiz olarak başvuran herkese hızlı bir şekilde vermeye çalışacaklar.
Bu durum belki birçoğumuzun oturduğumuz güvensiz evlerde, daha güvensiz bir ekonomik ortama sürükleyecek belki ama hiçbir insanın canı paradan daha değersiz değildir.
Kimse ölümü göze ala ala, bir çatım olsun da nasıl olursa olsun demez, diyemez.
Kentsel dönüşümlü mü olur, kentsel dönüşümsüz mü olur güvenlik evler her insanın yaşam hakkına girer.
Yaşam hakkı da en doğal, korunması gereken, gözetilmesi gereken bir haktır.
Başkan Soyer ve ekibine şimdiden teşekkür ediyorum.
Peşin peşin de söylüyorum, benim sağlam bildiğimi, onun sağlam bildiği, bunun sağlam bildiği binalar da önceliği kontrol isteyen verin ama her bir İzmirlinin canını düşünerek, sonrasında bütün yapıları karnesini çıkartın.
Canını riske atanı kaderiyle baş başa bırakın demek istemiyorum ama gerekirse canını riske atmayı düşünene de yaptırım uygulayarak binasını güvenli hale getirmesi için kanunla zorlayın.
Düşünemeyen, düşünmek istemeyen, parayı canından daha çok sevenlere de engel olun.
Güvenli ve sağlam İzmir’de yaşama hakkını sağlayın.
Hayatta kalabilmek teşekkür gerektirmez.
Kolay gelsin, başarılı geçsin diyerek İzmirliler adına ben peşin teşekkür ederim.