Türk sinemasının aksakal ismi Cüneyt Arkın’ın ölüm haberi dün sabah sistemlere düştüğünde, önce bir gülümsedim.
Daha önce kaç defa öldüğüne dair yalan haberleri okuduğum için bunun da yalan olduğunu sandım.
Sanmadım, olmasını diledim.
Cüneyt Arkın’da ölümlü bir insan ve bir gün ölecekti ama o bugün olmasın dedim.
Çünkü gülümsedim.
Arkasına hüzünlenmek, eskilere dönmek ağır geldi.
İlk sevgilimi, ilk arkadaşımı, ilk sinemaya gidişimi hatırladım.
İlk onun gibi sinema çıkışı sokaklarda uçar tekme atışımı, tahtadan sobaya binip onun gibi atçılık oynayışım geldi aklıma.
Bir kızı sevmek, ona alımlı alımlı bakmak, bir çocuğu sevmem ona merhametle yaklaşmam, bir yaşlıyı görmem ve onu kollamam, ona saygı göstermem geldi aklıma.
Haksızlığa karşı meydanda delikanlılık yapmam, kötüye, kötülere karşı mücadele etmem geldi aklıma.
Yani çocukluğum, gençliğim.
Neler yaşadığımdan çok nasıl yaşadığıma bakınca Cüneyt Arkın’ın sadece izlemediğimi, sadece beğenmediğimi, onun gibi bir yürek taşımaya çalıştığımı fark ettim.
Biz onun filmlerinde canlandırdığı karakterlerle karakterimizi büyütmüşüz.
Bayrak mesajını, vatan mesajını, asker mesajını, akıncı mesajını, kahraman mesajını, Türk mesajını onu kadar kimse vermemiştir ruhumuza.
Birilerine göre Cüneyt Arkın ölmüş olabilir, ama birçoğumuza göre içimizdeki bir parça soldu.
Gerçek anlamda sanatçı olmak, topluma örnek sanatsal hizmetler vermek, topluma dokunmak kolay değildir.
Cüneyt Arkın işte bunu başaran ender sanatçılardandı.
İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir erkek ve iyi bir oyuncu olarak.
Onun filminde oynayan ve ondan kötülük rolünde rol gereği dayak yiyen, azar işiten insanlar bile onunla yaşadıkları sahnelerden mutlu olurlardı.
Hepsi bilirdi ki, topluma verilen mesaj önemli.
Topluma iyilik, doğruluk, ahlak, kahramanlık, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisi, saygı mesajı veriyorsa Cüneyt Arkın, istediği kadar döve bilir, istediği kadar sövebilirdi.
Cüneyt Arkın’la bir filminde rol almak, topluma, insanlara hizmet etmek gibiydi.
Cüneyt Arkın 7’den 77’ye bütün Anadolu insanına hizmet etti.
Yaşadığı sürece, rol alabildiği sürece iyi insan olma mesajını net olarak verdi.
Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi, ‘Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?’
Biz Cüneyt Arkın’dan razı olduk.
Allah’ta ondan razı olsun.
Mekânı cennet olsun.