Karakışın kendini derdest ettiği bir şubat sabahında anamın bir çığlığıyla soluğum karışmış dünyaya..
Ayazlara kaydı geçmiş çocuk avazlarımin
Her mevsim göğersin, tomurcuk versin diye umuda filiz olmuş adım..
Kaldırım taşlarında büyümüş çocukluğum
Salçalı ekmek ile kirlenmiş yüzümüz
Gazoz kapaklariyla bir yumruk olmuşuz kavgada
Deli akan Firat'ta köpüklenmiş gençlik hayallerim
Dört yapraklı yoncayi düşlemişim ,kavak yellerinde
Okul yollarında izi kalmış o ilk bakışın
Ne yaman sevmişim bir deli oğlanı ne uzun ..
Sızısı yüreğimde hep misafir bir sevdayı yangına vermişim , çok uzaklara..
Eski bir şarkıda ağlamışım düğümü bozulmamış mektuplara
Uçurtmam gökyüzüne kaçmış bir ömür boyu..
Sözlerim çürümüş ,
Yağmalanmış aşklarım
Granit taşlara yazılan yazgımda boğulmuş heveslerim..
Nemrut' un ateşinde , İbrahim olmuşum
Menderes' te de bir ömür kanayacak bir yaranın sahibi...