“Önemsenmeyen Bir Akıntı, Rahim Kanseri Habercisi Olabilir”

Gözde İzmir Hastanesi hekimlerinden Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy, kadınların önemsemediği vajinal bir akıntının, rahim ağzı kanserinin habercisi olabileceği uyarısında bulundu.

Rahim ağzı kanserinin kadınlarda ölüme en çok yol açan kanser tipi olduğunu belirten Özsoy, hastalığın tedavisi yapıldığı takdirde 5 yıllık ortalama sağ kalım oranının yüzde 92 olduğunu söyledi.

Evli veya cinsel yaşamı aktif olan kadınlarda rahim ağzı kanseri tarama testi olan smear testinin yapılması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy, “Bu test sayesinde rahim ağzı kanserini yakalayabiliyoruz. Bu kanser türü, 30 ve 40’lı yaşlarda karşımıza çıkıyor. Diğer kanserlerin oluşumunda birçok neden varken, rahim ağzı kanseri HPV enfeksiyonu sonucu oluşuyor. HPV enfeksiyonuna Türkiye’de çok sık raslanıyor. Cinsel aktif kadınların çoğu zaten enfektedir. Günümüzde cinsel aktif hale geldikten sonra HPV enfeksiyonundan korunmamız hemen hemen mümkün değildir. Bu hastalık sadece cinsel yolla bulaşmaz. HPV, banyo, tuvalet, havuz ve daha pekçok yerden bulaşabilir. Bu enfeksiyonun 99 tipinden ikisi (16 -18 tipleri) rahim ağzı kanserinden sorumludur. Biz smear veya diğer tarama testlerinde bu iki tipe rasladığımızda, rahim ağzı kanserleri belirtilerinin başladığını düşünürüz. Kadının yaş durumuna göre tedaviye başlanması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.

ÇOK EŞLİLİKTE RİSK YÜKSEK

Günümüzde yapılan kontrol testleri sayesinde rahim ağzı kanserinin çok erken yakalanabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özsoy, “Dolayısıyla kanser olmuş kadınları erken dönemde yakalayıp, tedavilerini başarılı bir şekilde yapabilmekteyiz. Bu yüzden yüzde 90’ın üzerinde yaşam sürecini görebiliyoruz. HPV tanısı konmuş kadınlarda, HPV aşısı yaptırmayan kadınlarda ve hiç smear testi yaptırmayan kadınlarda kanserin görülme riski daha yüksektir. Kadınların smear testini iki yılda bir mutlaka yaptırması gerekiyor. Erken yaşta cinsel ilişkide bulunulması, bağışıklık sistemi hastalığının olması, sigara kullanımı, çok eşlilik de rahim ağzı kanseri riskini artırıyor. Çok eşli kadınların, tek eşli kadınlara göre rahim ağzı kanserine yakalanma riskleri 2 ila 4 kat daha fazladır” ifadesini kullandı.

İLİŞKİ SONRASI LEKELENME TARZINDAKİ KANAMALARA DİKKAT

Cinsel ilişki sonrası kanama, adetler arası kanama, menapozdan sonra lekelenme tarzındaki kanamaların mutlaka rahim ağzı kanseri açısından değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Haşmet Mesut Özsoy sözlerine şöyle devam etti: “Sulu, bulanık, pembe vajinal akıntısı olan kadınlarda rahim ağzı kanserine daha sık raslıyoruz. Kadınlarımız bu durumu vajinal enfeksiyon veya akıntısı olarak düşünebilirler. Ama bazen öyle olmuyor. Kadın havuza gittikten veya seyahat ettikten sonra bir hafta sonra kokulu bir akıntı geliyor. Eczaneye gidiyor, bir fitil alıyor, tedavi oluyor. Ancak incelendiğinde rahim ağzı kanserine yakalandığı ortaya çıkıyor. Bakıldığında basit bir vajinal akıntıda bile smear testi yapılmalıdır. Kanamada, ‘Ben ileri seviye rahim ağzı kanseriyim’ diye bir şey söz konusu değildir. Rahim ağzı kanserinin belirtilerinden biri kanamadır. Bir diğeri adet düzensizliği, aşırı kanama, ilişki sonrası olan lekelenme tarzında bir görüntü varsa hemen doktora başvurulmalıdır. Spiral yerinden kaymış da olabilir, basit bir kanama da olabilir; ya da rahim ağzı kanseri başlangıcı olabilir. Mutlaka kadın ve doğum hastalıkları uzmanına gidilmeli, gerekirse smear testi tekrar edilmelidir”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri