"Osmanlı’nın varlığı halinde ben okuyamayacaktım"

Kılıçdaroğlu İzmir'de konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Osmanlı’nın varlığı halinde ben okuyamayacaktım ama cumhuriyet bize eşit yurttaşlığı, fırsat eşitliğini, eğitimi, aydınlanmayı getirdi” derken, iktidar olmaları halinde eğitimde yapacakları icraatları da sıraladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, 7 kardeşten üniversiteye gidenin sadece kendisinin olduğunu da hatırlattı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balçova Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği tarafından Köy Enstitüleri’nin 78. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen “Eğitimde Adaleti ve Geleceği Düşünmek” konulu sempozyuma katıldı. Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde doğduğunu, 7 kardeşten üniversiteye gidenin sadece kendisinin olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bana bu fırsatı sağlayan cumhuriyete ve onun kurucusuna yaşamım boyunca hep minnet duydum. Osmanlı’nın varlığı halinde ben okuyamayacaktım ama cumhuriyet bize eşit yurttaşlığı, fırsat eşitliğini, eğitimi, aydınlanmayı getirdi” diye konuştu. Kılıçdaroğlu ayrıca, iktidar olmaları halinde eğitimde yapacaklarını tek tek sıraladı. 

“Eğitimin bir sınıf atlama olduğunu anlatmak zorundayız” 

Yapılan sempozyumun son zamanlarda yapılan en önemli toplantılardan birisi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, eğitimin önemine şu sözlerle vurgu yaptı: “Bir ülkeyi güven içinde geleceğe taşımak istiyorsanız bütün düşüncelerin özgürce tartışılmasını, dünyayı okumayı, dengeleri kavramayı istiyorsanız bunun yolu eğitimden geçiyor. Bugün çocukların yüzde 65’i çalışma yaşına geldiklerinde günümüzde henüz alanı tanımlanmamış işlerde çalışacaklar. Bu eğitimdeki hızlı değişimi bize gösteriyor. Bilim ve teknolojinin hızlı değişimini gösteriyor. Bu aynı zamanda yaşam boyu eğitimin zorunluluğunu gösteriyor. Mezun olduğunuzda yeni çalışma alanları çıkıyor ve siz onun eğitimini almamış oluyorsunuz. Bizler bunları bilmek zorundayız. Çocuklarımıza bu gerçekleri anlatarak onları eğitmek zorundayız. Eğitimin bir sınıf atlama olduğunu da onlara anlatmak zorundayız.” 

“Çocukları alıp eğiteceğiz” 

Bilim ve teknolojide hızlı değişimin, kaynağını üniversitelerden aldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Üniversiteler bilgi üretmiyorsa ülkenin gelecekteki şansı iyi değildir. Susturulan üniversiteleri olan ülkeler bilgi üretemezler. Farklı düşündüğü için kapı önüne konulan akademisyenler varsa o üniversiteler bilgi üretemezler. Bir ülkeyi geri bırakmak istiyorsanız eğimi sistemini bozacaksınız. Bugün karşımızdaki tablo da budur. Her vatandaşın bu gerçeği bilmesi lazım. Eğitim üzerinde bu kadar oynanmasının arkasındaki oyunları çok iyi bilmesi lazım. Üniversiteler bilgi üretecek, sanayici üretilen bilgiyi elle tutulur hale dönüştürecek. Teknoparkların, teknokentlerin, silikon vadilerinin kuruluş nedeni de budur. Yetenekli insanlara, bilim insanlarına, mühendislere; demokrasisi ve eğitimi gelişmiş ülkeler kapılarını sonuna kadar açıyor. 21. yüzyılın bu acı gerçeği ile bütün dünya karşı karşıya. Katma değeri yüksek olan ürünleri de bu ülkeler üretmeye başlıyor. Hepimizin oturup düşünmesi gereken bir gerçek daha var; çocukları alıp eğiteceğiz. Onlara yetenek kazandıracağız. Eğitimi bir siyasi partiye militan yetiştirmek için programlarsanız, o ülkenin geleceğini ateşe atmış olursunuz” diye konuştu. 

Eğitimde yapılacak icraatları sıraladı 

Cumhuriyeti kuranların eğitime ve öğretmene olağanüstü önem verdiklerini, öğretmenlerin baş tacı edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, eğitimde yapacakları icraatlara şu sözlerle yer verdi: “Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalıdır. Öğretmenleri klasik devlet memurları yasasından çıkarmak zorundayız. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenlik ayrımlarına son vermeliyiz. Öğretmen öğretmendir ve kadroludur. Bunun çalışmalarını bazı sivil toplum kuruluşları ile yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte taslak hazırlandığında tüm paydaşlara göndereceğiz. Ayrıca zorunlu eğitimin kesinlikle parasız olması lazım. Öğrencinin ayakkabısına, gömleğine, yemeğine kadar devlet tarafından karşılanması lazım. 'Eğitimde fırsat eşitliği' diyoruz. Kesinlikle taşımalı eğitime son vereceğiz. 21. yüzyılda öğrencilerin yurt sorunu çözülemiyor. En geç 2 yıl içinde hiçbir öğrenci ‘benim yurdum yok’ diyemeyecek.” 

“1 milyon 897 bin 524 çocuk okullaşamadı” 

En acı şeylerden birinin, bireyin yaşam standardının düşmesi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Öğretmen arkadaşlarımız emekli olduğunda gelirlerinde, yaşam standartlarında düşme oluyor. Biz bunu da düşündük; bütün öğretmenlere 3 bin 600 ek gösterge.. Ayrıca okul aile birliklerine yasal statü getirilmeli. Her okulun bir bütçesi olacak. Öğretmen atamaları kesinlikle liyakat esasına göre olmalı. Öğretmen coğrafyanın her köşesinde onurla görev yapmaya hazırdır. Yeter ki bunun liyakatla yapılmasıdır. Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri kuracağız. Bunun süresi 4 mü, 5 yıl mı olmalı bilmiyorum ama şunu biliyorum; ara elemana ihtiyaç var. Okulların yönetimini Milli Eğitim Bakanlığı ve organize sanayi bölgesi yönetimi ortak yapacak. Bir ayıptan söz edelim; 2017 de 1 milyon 897 bin 524 çocuk okullaşamadı. Ne olacak bu çocukların geleceği? Sosyal devletin düşünmesi gereken alan budur. Aileler yoksul ve bu çocuklar okullaşamadı. Bunun önüne geçmek gerekiyor.” 

“Türkiye’nin 5 temel sorunu var” 

Türkiye’nin 5 temel sorunu olduğunu, bunların dış politika, ekonomi, toplumsal barış, demokrasi ve eğitimden oluştuğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, eğitim sorunu çözüldüğünde diğer sorunların da çözüleceğini kaydetti. 

“Anneler yine ağlıyor” 

Şırnak’ta üç şehit olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bu sabah kötü bir haber aldım. Şırnak’ta üç şehidimiz var. Her zaman söyledim, yine söyleyeceğim; 2002’de terörsüz bir Türkiye teslim aldılar ama bugün anneler yine ağlıyor. Birilerinin bunun hesabını vermesi lazım. Terör örgütü ile işbirliği yaparak terörü sonlandıracağını düşünenlerinin Türkiye’yi hangi felaketle karlı karşıya getirdiklerini görmesi lazım. Kahvede oturan vatandaşın da bunu görmesi lazım.” 

“Demokrasi ayıbının yıl dönümü” 

Geçen sene 16 Nisan’da yapılan referanduma ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bugün mühürsüz seçimini yıl dönümü. Demokrasi ayıbının yıl dönümü. Referandumda devletin tüm imkanlarını kullandılar. Sizlerin ödediği vergilerle kendi çıkarlarını savunmak için o parayı kullandılar ama buna rağmen istedikleri başarıyı elde edemediler. Yüksek Seçim Kurulu’nda yuvalanan çete onların arzu ettiği sonucu ilan etti. Biz gayet iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte çok daha iyi hazırlık yaparak sandıklara gideceğiz, oylarımızı kullanacağız ve cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. Demokrasiden yana olanların tamamını kucaklayarak bu süreci aşacağız, aşmakta kararlıyız. Bu ülkeye demokrasiyi yeniden getireceğiz.” 

“Devrim eğitimden başladı” 

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya da, “Cumhuriyet büyük bir devrim. Cumhuriyeti kuranlar, önce eğitimden başladı. Kendini geliştirdikten sonra Köy Enstitüleri adı altında dünyanın en büyük eğitim reformunu gerçekleştirdi. Yani devrim de eğitimden başladı. Belediye başkanlığı dönemimde en büyük yatırımlarımı eğitim alanında gerçekleştirdim. İzmir Büyükşehir Belediyesinin de destekleriyle oluşturduğumuz Türkiye’nin en donanımlı 10 milyon değerindeki yatırımı gerçekleştirdik. 384 kız öğrencinin yatak ve yurt sorununu çözdük. Gücümüz yettiğince barınma sorununu çözeceğiz. Bu sempozyumun 3.’sünü düzenliyoruz. İlk ikisini kitaplaştırdık, başta il milli müdürlüklerine ve siyasi partilerin eğitim komisyonlarına gönderdik” ifadelerini kullandı. 

Sempozyuma, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP İzmir Milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları da katıldı. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri