Mısır’ın bir çölünde bulunan yeni bir dinozor türü, Afrika'nın dinozor tarihe ışık tutuyor.
Mısır’da yapılan yeni bir araştırma kapsamında 66 ila 100 milyon yıl önce kıtada var olan dinozorlara ait fosiller ortaya çıkarıldı. Bilim insanları yaklaşık 80 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosillerin “inanılmaz bir keşif” olduğunu söyledi.
Mısır’da yer alan Mansoura Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının yürüttüğü araştırma kapsamında keşfedilen yeni dinozor türüne “Mansourasaurus shahinae” ismi verilirken, fosilleri ortaya çıkarılan devasa otçul dinozorların bir okul otobüsü uzunluğunda ve ortalama bir fil ağırlığında olduğu söylendi.
Mansoura Üniversitesi’nden araştırma lideri Doktor Hesham Sallam gelecek yıllar içerisinde keşif hızının artacağını söylerken, “Öğrencilerimin ortaya çıkardığı her kemik, dev dinozorun türünü anlamamız için oldukça önemli ve heyecan vericiydi” dedi.
Bu keşfe kadar Afrika'daki dinozor evriminin seyri son 30 milyon yıldır gizemini korurken, ABD’de yer alan Carnegie Doğal Tarih Müzesi’nden Doktor Matt Lamanna yeni fosillerin fotoğraflarını ilk gördüğünde “ ağzının açık kaldığını” söyledi. Lamanna, “Biz paleontogların Afrika’daki Dinozor Çağı’nın sona ermesinden beri aradığı çok iyi korunmuş bu dinozor iskeleti, tam olarak bir Kutsal Kase görevini görüyor” dedi.
Nature Ecology ve Evolution dergisinde yayınlanan araştırmada yer alan bilim insanlarından Doktor Eric Gorsack, “Afrika, Dinozorlar Çağı'nın sonunda karada yaşayan hayvanların keşfi açısından dev bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyordu fakat Mansourasaurus, Afrika'nın fosil kayıtları ve paleobiyolojisi ile ilgili uzun süredir var olan soruları cevaplamamıza yardımcı oluyor” dedi.
Araştırmacılar, kemiklerin anatomik özelliklerini analiz ederek, Mansourasaurus'un Afrika ya da Güney Amerika'da bulunanlara kıyasla Avrupa ve Asya'daki dinozorlarla daha yakın olduğunu ve böylece bazı dinozorların Afrika ve Avrupa arasında hareket edebildiklerini ortaya çıkardı. Lamanna, “Bu keşif Afrika'nın başka hiçbir yerde yaşamayan dinozorların kayıp dünyası olmadığını gösteriyor” dedi.