OYLAT MAĞARASI

Suat Bıçak

Mağara denilince insanın aklına girişi dar, içinde en fazla bir hayvanın barınacağı bir yer gelir. Ama öyle bir mağara düşününki tavan yüksekliği tam 400 metre. Evet yanlış duymadınız, içine girdiğinizde tam 400 metre kadar yukarıya tırmanan bir merdiven var. Ancak tahmin ettiğiniz gibi dar bir merdiven ve sadece yukarıya doğru bir çıkış yok.  Mağara o kadar geniş ki yukarıya doğru giden merdivenlerin yanında mağaranın bir çok kısmı hemen hemen bir futbol sahası genişliğinde. 

Oylat Mağarası Bursa İnegöl’e bağlı Hilmiye Köyü yakınlarında bulunuyor. Yolun yaklaşık 20 km.’si köy yolu halinde biraz dar ve virajlı. Mağara milli parklar koruması altında o yüzden girişte küçük bir ücret ödeyerek giriş yapıyorsunuz. Mağaranın girişi bir tır geçecek kadar geniş. Ancak girdikten sonra bir o kadar daha geniş olduğunu fark ediyorsunuz. Atmosfer sizi mağara havasından alıp bir alışveriş merkezinin otoparkında hissetmenize sebep oluyor. Eğer yaz ayında gidiyorsanız mutlaka üzerinize bir şey almayı ihmal etmeyin. Çünkü girişte tıpkı Saklıkent Kanyonu gibi soğuk ve saydam diye tabir edebileceğim bir hava sizi bekliyor. Ancak ilk virajı döndüğünüz zaman gerek efor gerekse hava basıncı soğuk havayı tersine çevirecek buna dikkat edin. Bu yürüyüş astımı olanlar için tercih edilmemelidir, bilginize.

Mağaranın bazı bölümlerinde geçişler oldukça daralabiliyor. Aynı anda hem dar bir geçiş hemde sarkıtlar olacak. Yürüyüş boyunca bir çok sarkıt ve dikit göreceksiniz. Fotoğraf çekmek için acele etmeyin çünkü en güzelleri en yukarıda bulunuyor. Tabi oraya kadar çıkabilmek gerekiyor. Etrafınızda uçuşan yarasalardan korkmanıza gerek yok. Hepside artık doğal hayatı unutmuş halde insana alışık gibiler. Mağaranın en yukarısına kadar gitmeyi başarırsanız mağaranın sonunu aramaya çalışmayın. Yani mağaranın bittiğini fark edemeyeceksiniz. Sanki her yerden bir yol varmış gibi arayabilirsiniz. Merdiven bittiğinde mağaranın tepesine gelmiş olacaksınız. Yukarıdan manzara ise büyüleyici. 

Merdivenler nemden biraz kaygan durumda. Bir çok yerde ise bir hayli dik bir tırmanış yapmanız gerekiyor. Fakat dünyanın en büyük ikinci mağarası içinde olduğunuzu unutmayın. Belki bir çoğumuzun bile farkında olmadığı bu doğa harikası yeri mutlaka görmenizi isterim. Kanyonun dışında gezebileceğiniz yerler mevcut. Üstelik köy halkının lezzetli yemekleri sizi bekliyor. Ancak ne yazık ki bu derece müthiş bir yerde bile birkaç papağan ile fotoğraf çektirip rant sağlama peşinde olanlar var. Ne zaman bu toprakların çok değerli olduğunu fark edeceğiz bilmiyorum. O yüzden sadece gezmek yeterli değil aynı zamanda hem okuyup hem sorgulamamız gerekiyor. 

O yüzden ne diyoruz,

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun…