MEDYA EGE - Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası tarafından gerçekleştirilen eylemde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu 5580 sayılı yasaya göre; özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin resmî okullara atanarak kamuda çalışan öğretmenlerle aynı niteliğe sahip olduğu ifade edilerek özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin de indirimli ulaşım kartı hakkından yararlanması talep edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Başkanı Tunç Soyer'e seslenen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na bağlı olarak görev sürdürürler. Millî Eğitim Bakanlığı'nın Özel Öğretim Kurumları Müdürlüğü'ne doğrudan bağlı olan bu kurumlara sözleşmeli bir şekilde atanarak çalışan öğretmenlerin, Kanun’un 8. maddesinde söz konusu olan zorunlu şartları nettir. Bu kanuna göre özel öğretim kurumlarındaki öğretmenler resmî okullara atanarak kamuda çalışan öğretmenlerle aynı niteliğe sahiptirler. Aynı zamanda yetki, sorumluluk, ödül ve cezada 657'ye bağlı olan özel öğretim kurumu öğretmenlerinin yaşadıkları illerde, kamuda çalışan öğretmenlere verilen indirimli ulaşım kartı hakkının verilmemesi, kanunun dikkate alınmadığını göstermektedir.
Adana, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, Eskişehir, Mersin ve pek çok ildeki belediyeler, özel sektör öğretmenlerine bu hakkı tanımıştır.
Uygulamadaki bu olumsuz fark, İzmir’deki özel sektör öğretmenini değersizleştirip ötekileştirmekten başka bir şey değildir.
Bugüne dek bu haklı talebimiz için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca dilekçe verdik. Elimizde evrak kayıt numarası olmasına rağmen yetkililer bir dilekçemizin izine dahi rastlayamamışlardır. Üzerine gerçekleştirdiğimiz bir dizi görüşmede ise uygulamanın yasal mevzuata uygun olmaması bahanesi gerekçe gösterilmiştir.
Şimdi soruyoruz: Diğer şehirlerdeki uygulama yasal mevzuata uygunken İzmir’deki neden uygun değildir?
Bu ülkenin yasaları şehirden şehire değişkenlik mi göstermektedir?
Özel sektördeki öğretmenlerin MEB’e ataması yapıldığına göre belediye, bizi neden öğretmen olarak görmemekte ısrar etmektedir?
Sosyal belediyecilik anlayışı toplumun ileri unsurlarını kapsayacak şekilde eşitlik ilkesi üzerinden sağlanırken İzmir Büyükşehir Belediyesi bizleri kamudaki meslektaşlarımızdan ayrıştırmaya daha ne kadar devam edecektir?
Belediyemizin ve Tunç Soyer’in bu yanlışa bir an önce çözüm bulacağı umuduyla tüm üyelerimiz bizlerden müjdeli haber beklemektedir.
Hak, hukuk, adalet, özgürlük gibi kavramları şiar edinen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden bu ilkelere aykırı davranmayarak indirimli öğretmen kartı uygulaması kararını ivedilikle almasını ve bu hakkı İzmir özel sektör öğretmenlerine tanımasını istiyoruz. Çünkü biz öğretmenler de -tıpkı belediyemizin şiarı gibi- bu ilkelere sahip çıktığımız ve haklarımızı savunduğumuz için buradayız. Yoksa sorgulayan bireyler olmasını istediğimiz öğrencilerimizin yüzlerine nasıl bakabiliriz?
Öğretmen kartı hakkımız ve hakkımızı alacağız!
Mücadele dersini öğretmenler verecek!"