Sağlık çalışanlarının sözleşmelerdeki beklentilerinin karşılanmadığını belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası bu(SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Enflasyon farkı gerçeği yansıtmıyor. Açıklanan rakamlar beklentilerin altında. KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Sağlık Bakanlığı’na devredilen sağlık emekçilerinin hukuksuz şekilde alınan unvanları gündeme dahi getirilmedi. Kamuda liyakat sorunu konuşulmadı. Gerçek sorunların tartışılmadığı, gerçekçi çözümlerin üretilmediği bir toplu sözleşme süreci yaşadık” diye konuştu.
Kamuda toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçlanmak üzere. Toplu sözleşme görüşmelerinde açıklanan sonucun sağlık emekçilerini memnun etmediğini belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “İlk 6 ay için yüzde 12 sonraki 6 ay için yüzde 5’lik zam beklentilerin çok altında. Enflasyon farkı olarak belirledikleri rakam gerçek enflasyonu bırakın, Türk İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerini bile karşılamıyor. Zam beklentilerinin dışında, çok daha önemli gördüğümüz, kamu hizmetini felç eden liyakatsiz atamalar sorunu hala devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK HİZMETLERİ AKSAYACAK HALE GELDİ”
Hak ettiğini alamayan çalışanların siyasi atamaları kanıksadığını, dolayısıyla asla elde edemeyeceklerini düşündükleri pozisyonlar için kimsenin artık çalışmak istemediğini dile getiren Özlem Akarken, “Özellikle bizim içinde bulunduğumuz sağlık alanında akademik çalışmalar terfiler için önemlidir. Yakın zamanda Türkiye genelinde bazı hastanelerde yönetim kadrolarının değiştiği görüyoruz. Sendika ayrımı yapmadan sadece hizmet veren müdürlerin haksız yere suçlanarak üstelik hukuksal bir yargılama olmadan görevden uzaklaştırıldığı, yerlerine gelecek isimlerin yüksek lisans ve doktora yapmış sağlık personellerinden seçilmediğini, eğitim ve deneyim göz ardı edilip liyakatsiz atamalar yapıldığına şahit oluyoruz. Görevlerin tanımı ve hangi özelliklere ihtiyaç duyulduğu yönetmeliklerde belirtilse de bunların uygulanmadığını ya da çoğunlukla bir açık bulunup, o açıktan faydalanıldığını görüyoruz. Bu durum sağlık gibi hayati önem taşıyan alanlarda ciddi hatalara sebebiyet verebiliyor. Sağlık Bilimleri ve diğer üniversitelere afiliye (birleşik) olan hastanelerin yönetim yapısının hekimler dâhil akademik kadrolar tarafından yürütülmesi gerekiyor. Sağlıkta hata, insan hayatıyla ödeniyor” açıklamasında bulundu.
“HUKUKSUZLUKLAR KONUŞULDU MU?”
669 ve 670 sayılı KHK ile devir olan sağlık astsubaylarının ve sivil memurların haklarını soran Özlem Akarken, “Haksız ve hukuksuz bir şekilde unvanları geri alınan sağlık astsubaylarının ve sivil memurların hakları konuşuldu mu? Uzman unvanı alan hemşirelerin uzman kadrosuna ait ödenekten faydalandırılması sağlandı mı? Asistan doktorların 36 saatlik insanüstü çabayla ve ayda 15 gün devam ettirdikleri nöbetler konusu gündeme getirildi mi? Geçici görevlendirmelerde yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi hakkında bir düzenleme yapıldı mı? Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının yeni sözleşmesi gündeme alındı mı? Hepsine verecekleri cevaplar hayır olacaktır. Bu kadar adaletsizliğin, haksızlığın oluştuğu bir sistem yürümekte zorlanacaktır” ifadelerini kullandı.
“HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ SAĞLIKTA ŞİDDET”
Sağlıkta şiddete ağır yaptırımlar gerekiyor diyen Akarken, “Seyyanen zam değil, maaşlarda tamamen iyileştirme yapılarak emekliliğe yansıtılmasını, Kamuda çalışan tüm engelli personelin haklarında yaşanan mağduriyetler giderilmeli, acil servis, ameliyathane, laboratuvar gibi durmaksızın çalışılan alanlarda artırımlı nöbet ücreti uygulamasının geri getirilmesini, ek ödeme yönetmeliğinin iptal edilmesini, sağlık çalışanlarının meslek gruplarına ayrılarak sağlık tazminatının getirilmesini hepsinden önemlisi, sağlıkta şiddette ağır yaptırımları olan cezaların uygulanmasını istiyor ve talep ediyoruz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.