Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Köse Özlece; ozon terapinin uzun yıllardır Avrupa’da ve ülkemizde kullanılan, Sağlık Bakanlığı’nca onaylanmış bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.
"Ozon terapi tamamlayıcı bir tedavi yöntemi. Ozon gazı bilinen en güçlü oksidan maddelerden bir tanesidir. Bu maddeyi vücudumuza verdiğimizde hastalıklarla savaşmamızı ya da hücrelerimizin yenilenmesini sağlayan antioksidan sistem aktif oluyor” diyen Özlece, şöyle konuştu; "Özellikle mikrosirkülasyon dediğimiz küçük damarların etkilendiği diyabet ve diyabetin sebep olduğu sinir hasarları, böbrek hasarları, göz hasarları veya buna benzer hastalıklarda, beyin küçük damar hastalıklarında, dolaşım bozukluklarında, yaralarda ya da kapanmayan diyabetik yaralarda da oldukça etkili ve güvenilir bir yöntemdir."
"Covid-19'a karşı kullanılabilir"
Dr. Özlece, "Ozon gazı özellikle antiviral, antibakteriyel ve antimikotik olduğu için yani virüsler, bakteriler ve mantarlara karşı çok yoğun etkili bir savaşçı olduğu için özellikle son dönemde Covid-19 hastalarında hem hastalık döneminde hem hastalıktan korunmada hem de hastalık sonrası hızlı toparlanmada kullanılan bir tedavi haline geldi" dedi. Ozon terapinin birçok hastada güvenle kullanıldığının altını çizen Dr. Özlece istisnai durumları “Gebeliğin ilk 3 ayında tedaviyi kullanmak istemiyoruz. Bununla birlikte tiroidi fazla çalışan, hipertiroid hastalarında tedavinin kullanılmaması öneriliyor. Yine bir enzim olan glikoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği muhtemel kişilerde de bu tedavi kullanılamıyor. Bunun dışındaki her yaş grubunda ve birçok hastalığın tamamlayıcı tedavisi olarak güvenle kullanabileceğimiz bir yöntem." cümleleriyle ifade etti.