Sık sık okumanın öneminden bahsederiz.
Hatta bazen okumanın önemi anlatmak için, kaç yaşında olursa olsun çocuklarımızı özendirmeye, onlara örnek davranışlar vermeye çalışırız
Ders çalışmaya ve soru çözmeye çocukları alıştırırken, nasihatlarda bulunarak, okumanın bu anlamda çok önemli ve güzel bir alışkanlık olduğundan bahsederiz.
Hep konuşuruz, hep gösteririz, hep bahsederiz.
Ama ne hikmetse yapılmasını gerekeni zamanında yapmayı bir türlü beceremeyiz.
Bu sitemimin kaynağına gelince.
Kasım ayının ikinci haftası, yazının başlığından da anladığınız üzere 'Dünya Çocuk Kitapları Haftası'.
Kitapların önemi, okumanın önemini, yalnızca ticari beklenti içinde kurulan Kitap Fuar'larında mı anlamak ve anlatmak gerekiyor düşünmeden edemedim.
Çocuk diyoruz, kitap diyoruz, okumalı diyoruz ama baktım da Kasım ayının ikinci haftasında, Dünya Çocuk Kitapları Haftasını hatırlayıp, öyle ya da böyle bir şekilde aktivite yapan kimseyi göremedim.
Biraz derinleme düşündüm, ne yapılabilir bu hafta için de diye, fiyatı 3 ile 5 TL arasında değişen çocuk kitaplarından alınabildiği kadar alınıp, çocuklara 'Dünya Çocuk Kitapları Haftası' diye hatırlatarak verilebilir di?
Hiç olmadı, kendi çocuğuna, bir kitap alıp, çocuk 'Dünya Çocuk Kitap Haftan' kutlu olsun de denilebilirdi.
Ne biliyim, daha şenlikli olsun diye, çocuklar ellerinde kitapla, guruplar halinde kitap okuma etkinliğine de girebilirlerdi.
Ne bileyim, daha oturaklı olsun diye, çocukları kütüphanelere götürüp, 'Bak çocuk sen çocuksun, bu da senin okuyacağın türde çocuk kitabı, bugün de Dünya Çocuk Kitapları Haftası' denilebilirdi.
Ne istendi, ne dendi, ne yapıldı.
Sessizce geldi, sesizce geçiyor ve sessizce gidecek.
Sonra ders çalışmayan çocuğumuzun, okuma alışkanlığı olmayan çocuğumuzun başarılı olması için psikolojik baskı yapacak, dış destek ve özel ders peşinde koşacağız.
Özür dileyerek, Dünya Çocuk Kitapları Haftanız kutlu olsun çocuklar. Kitap satmayı amaçlayan fuar açıldığında görüşürüz!