Özel bir proje gereği Türkiye’nin farklı bölgelerinde toplumsal cinsiyet temelli sorunları araştırarak 2017 yılında Çok mu Çıplak? isimli ilk öykü kitabını yazan Idol Consultancy Kurucusu ve Yazar Pelin Erdoğan, araştırmaları sırasında pek çok kötü olay görmüş, şiddet, zulüm ve acı dolu hikayeler dinlemiş.
“O öyküleri canım yandığı için yazdım” diyen Erdoğan, ilk kitabında sesi duyulmayanlar adına bir çığlık atmak, gözyaşı görülmeyenler adına bir sağanak indirmek, zulmedenler için kendilerini görecekleri bir yansıtma yapmak istemiş. Zulmedenlerin, zulme maruz kalanların içindeki sevgiye bakmış ısrarla.
Zalim kişilere, zulme uğrayanlara aşkı, sevdayı sormuş. Bir gün ıslah evindeki bir gence sevgi cümleleriyle dolu Sait Faik hikayeleri okumuş. Akla hayale sığmaz kötülükler yapan bu gencin gözlerinden yaşlar döküldüğünü görünce onun elini tutmuş ve “Aşk ve sevda üzerine yazacağım, öykülerimle daima elini, ellerinizi tutacağım” demiş. “Uçan İnekler işte böyle doğdu” diyor Erdoğan.
Uçan İnekler aşka en çok yakışan Bozcaada’da yazıldı
“Bu öyküyü Bozcaada’da, dünyanın belki de ismine tezat tek SALHANE’sinde yazarken Ay üzerimde büyüyordu. Dünyanın tüm denizlerinin ve çöllerinin birleştiği, hiçbir hayatın son bulmadığı yegâne yer oldu o gün SALHANE.”
Aşk, sevda ilişkilerinin büyülü matematiğini, eşsiz doğasını, akıl ve mantık dışı sayıklamalarını öykülerinde işleyen Pelin Erdoğan ikinci kitabını değerlendirdi: “Bu kitapta her ne kadar birbirinden farklı, kısa, aşk ve sevda öyküleri okusanız da hepsini birbirine bağlıyorum; çünkü aşk ve sevda, dünyadaki her şeyi eşsiz bir ortaklıkta buluşturuyor. Sevmek, anlamaktır. Âşık olmak, sevdalı olmak, sevdiğine koşulsuz inanmaktır. Sevgililerden biri diğerine ‘Gökte uçan inekler var’ diyorsa o iki sevgilinin de gözlerini semaya dikip uçan inekleri izlemesidir.”
Müptela Yayınları tarafından basımı gerçekleştirilen Uçan İnekler aşkın ve sevdanın dünya üzerindeki her şeyi eşsiz bir ortaklıkla buluşturduğuna parmak basıyor.