Vecd halindeyken Semazenlerin beyinlerinde neler oluyor?
Türkiye’de ilk kez incelendi
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Cumhur Taş, semazenlerin sema meditasyonu sırasındaki işlevsel beyin aktivitesindeki değişiklikler, nöral aktiviteler ve duygulanım ile ilişkisini inceledikleri çalışmaya dair açıklamalarda bulundular.
“GEÇMİŞ ÇALIŞMALARDAKİ BİLGİLER YETERLİ DEĞİLDİ”
Daha önceki çalışmalarda meditasyon yapan kişinin deneyiminin, beyin aktivasyonlarındaki kuvvet üzerinde etkili olacağının ileri sürüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Çünkü meditasyon yapan kişinin tecrübesi arttıkça, kişi esrik (kendinden geçme hali) duruma ulaşmak için daha az kognitif çaba harcamaktadır. Buna karşın, meditasyon yapan kişilerin duygusal durumu ve bunun meditasyon sırasında aktive olmuş beyin alanları arasındaki ilişkisi konusundaki bilgi yeterli değildir.” dedi.
SEMAZENLER, MRI CİHAZI İÇERİSİNDE, SEMA DÖNÜŞÜNÜ ZİHİNLERİNDE CANLANDIRDI
Tüm bu bilgiler ışığında, çalışmanın 14 erkek semazen ile yapıldığını belirten Tarhan, “Tüm semazenler, MRI cihazı içerisinde, sema dönüşünü zihinlerinde canlandırarak meditasyon yapmışlardır. Bu duruma karşıt olarak, sema meditasyonunda spesifik olan beyin alanlarını bulmak için aktif kontrol durumu uygulanmıştır. Katılımcılardan duygulanım durumu ve psikiyatrik semptom ölçümleri toplanmış ve fMRI analizleri, istatiksel parametrik harita, meditasyon ve kontrol durumlarını karşılaştırmak amacıyla oluşturulmuştur. Sonuç olarak, sema meditasyonu sırasında özellikle sol ön singulat korteks ve sol orbitofrontal alanda aktivasyon gözlemlenmiştir.” şeklinde konuştu.
“Önceki çalışmalarda meditasyon yapan kişinin tecrübesi beyin aktivasyonu için öngörücü olmasına rağmen, bu çalışmada duygulanım durumunun beyinde meditasyon esnasında, duyguları düzenlemeyi kolaylaştırmada ve kognitif gözlemleme süreçlerinde önemli bir etken olduğunu bulunmuştur.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu bulguların meditasyonun psikolojik ve duygusal iyilik haline olumlu etkileri perspektifinden de açıklanabileceğine vurgu yaptı.
Tarhan, “Doğu kültürü kökenli bazı geleneksel odak temelli meditasyonlar, meditasyon yapan kişinin yaşamdaki günlük işleyişini nihayetinde etkileyen benzersiz felsefelere sahiptir ve Sufi Meditasyonu ise bunlardan biri olarak kabul edilebilir. Sufizm, bireyin egosuna (benlik- nefslerine) hükmeder, zihinsel ve fiziksel deneyimleri dengeler ve iç uyum yaratır (Geoffroy, 2010). Tasavvuf, insanların zihinsel ego aşamasının düzenlenmesine katkıda bulunur ve ruh hallerini sakinleştirirken davranışlarını daha olumlu bir hale dönüştürür. Bugüne kadar, Sema Meditasyonunun nöronal korelasyonlarını ve meditasyonu yapan kişinin nöronal aktivasyonları ile psikolojik özellikleri arasındaki ilişkiyi araştıran hiçbir çalışma yoktur.” açıklamasında bulundu.
MEDİTASYONUN BEYİNDEKİ ETKİLERİNİ ARAŞTIRMAK ÖNEMLİ
Meditasyon kavramının oldukça çeşitli manevi uygulamaları ifade ettiğini ve bu kavramın aniden rahatlamaya teşvik eden ve iyi oluşu ve sakinliği uzun vadeli bir hedef olarak geliştirmeyi amaçlayan teknikleri içerdiğini kaydeden Tarhan, “Sema Meditasyonunun merkezinde olan Tasavvuf Semazenleri, Mevlevîliğin Semazenler tarafından manevi amaçlar için gerçekleştirilen fiziksel olarak aktif bir meditasyon şeklidir. Günümüzde sayıları giderek artan birçok çalışma meditasyonun beyindeki etkilerini fonksiyonel nörogörüntüleme tekniklerini kullanarak araştırmaktadır. Meditasyonun beyindeki etkilerini araştırmak önem arz etmektedir çünkü zihinsel “meditatif” hale ulaşmak yaygın beyin aktivasyonu içermektedir.” dedi.
SADECE KULLANILAN TEKNİKLERİN DEĞİL, TECRÜBENİN DE BEYİNDE ETKİSİ VAR
Bu tür aktivasyonları incelemenin, zihinsel ve duygusal hallerin düzenlenmesine ilişkin daha temel konuların anlaşılmasında son derece önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu konu, Sufi meditasyonu sırasında gerçekleşmesi beklendiğinde daha zor bir hal alabilir. Genel olarak, fMRI çalışmaları meditasyon çalışmaları orbitofrontal korteks (OFC), singulat korteks ve talamus alanları dahil olmak üzere beynin ödül işlemlerinde ve duygu düzenlemeyle ilgili alanlarında artan aktivasyon bulmuştur. Ayrıca, beyindeki aktif kalıpların meditasyon türüne bağlı olarak çeşitli şekillerde farklılık göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sadece meditasyon sırasında kullanılan tekniklerin değil aynı zamanda meditasyon yapan kişinin tecrübesinin beyindeki aktivasyon kalıpları üzerinde etkisi vardır. Beynin ACC ve DLPFC alanlarındaki aktivasyonu, özellikle meditasyonun kendine odaklı dikkat gerektirmesiyle açıklanmaktadır. Bu odaklanma, dikkat dağıtıcı uyarıcı etkenlerin göz ardı edilmesi, kişinin kendi zihinsel ve bilişsel süreçlerini aktif bir şekilde izlemesi ve dikkat kontrolünü devreye sokarak sağlanmaktadır. Bu açıklamaya göre, beynin bu bölgelerindeki aktivite değişiklikleri meditasyonun kalitesine müdahale edebileceği ve bunun da meditasyonun duygusal ve davranışsal yararları üzerinde etkileri olacağı sonucuna varılabilir.” dedi.
MEDİTASYONU ZAHMETLİ GÖRENLER OLUMLU ETKİLERİNDEN DAHA AZ YARARLANIYOR OLABİLİR
Elde edilen verilere rağmen, meditasyon yapan kişilerin duygusal ve davranışsal özellikleri ve meditasyon sırasında beyinlerindeki aktivasyonlar arasındaki ilişkinin hala bilinmediğini belirten Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Taş ise, “Bu konuyu araştırmak meditasyon yapan kişinin olumlu ve rahatlatıcı ruh hallerinin nöronal temellini ortaya çıkarmak açısından oldukça önemli. Ayrıca, meditasyon uygulaması ve bir bireyin psikolojik durumu arasındaki ilişki az sayıda çalışmanın araştırma konusu olmuştur. Bu çalışmanın nihai amacı MRI tarayıcısında yapılan Sufi Meditasyonu sırasında bölgesel beyin aktivasyonlarını araştırmaktır. Ayrıca, bu çalışmada aktive olmuş beyin bölgelerinin Sema meditasyonu yapan kişilerin duygusal durumları ile ilişki olup olmadığını ele almayı amaçladık.” açıklamasını yaptı.
Taş sözlerine şöyle devam etti:
“Hedeflerimiz esasında, bu çalışmada iki yönlü hipotez bulunmaktadır: İlk olarak, Sema Meditasyonunun ACC ve DLPFC gibi kendine odaklı dikkat ile ilgili önemli beyin aktivasyonları uygulanabileceğini önceki çalışmalara paralel olarak öngördük. İkincisi ise, bu aktivasyonların gücü, meditasyonu uygulayan kişilerin duygusal programı ile ilişkilendirilebilir. Öyle ki, meditasyonu daha zahmetli bir şey olarak görenler meditasyonun olumlu etkileri açısından daha az yararlanacağı şeklinde ilişkilendirilebilir.”
“MEDİTASYON KENDİ KENDİNİ UYARAN BİR ÖDÜL KOŞULU OLARAK ALGILANABİLİR”
Sonuçlara göre hipotezlerinin kısmen doğrulandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Meditasyon sırasında ACC'de kontrol koşuluna kıyasla önemli aktivasyonlar bulduk. Ayrıca, bu çalışma meditasyon sırasındaki nöronal çabalar ile Semazenlerin psikolojik durumu arasında bir ilişki olduğunu gösterdi. Özellikle, daha fazla ACC aktivasyonu olan katılımcılar bu çalışmada daha az olumlu etki göstermiştir. ACC'ye ek olarak, OFC bölgesi meditasyon sırasında önemli ölçüde aktive edildi. OFC öncelikle ödül beklentisi ve karar verme ile ilgilidir. fMRI çalışmalarında, OFC aktivasyonunun hem sosyal hem de parasal ödüllerin değerleriyle ilişkili olduğu gösterilmiştir. OFC aktivasyonları meditasyon üzerine yapılan önceki nörogörüntüleme çalışmalarında ortaya konmuştur ve bu bulgu meditasyonun kendi kendini uyaran bir ödül koşulu olarak algılanabileceğini ileri sürmektedir.” dedi.
Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:
“Sonuç olarak, bu çalışma Sema Meditasyonunun beyin korelasyonlarını araştıran ilk çalışmadır. ACC ve OFC’deki aktivasyonlara ek olarak, ACC’deki aktivasyonların Semazenlerin günlük olumlu duygu durumlarının etkisini hafifletebileceğini de bulduk. Meditasyonun davranışsal etkilerini daha fazla araştırmak için ve daha kesin sonuçlara ulaşmak için daha uzun vadeli araştırmalar gerekmektedir. Bu aynı zamanda Semazenlerin Semazen dansı gibi Sufi Meditasyon uygulamaları sırasında ACC’nin ve ilgili ağ aktivitesinin rolünü anlamada da önemlidir.”