Bu yöntemin ilk olarak Fransa'da 1989 yılında kullanılmaya başlandığını aktaran Konyalıoğlu, “Ardından daha yüksek enerjili olarak, 1998 yılında İsveç'te geliştirildi ve mikrodalga termoterapi (TUMT) son 10 yıldır Avrupa ve Amerika'da 200'ün üzerinde merkezde başarıyla uygulanıyor” dedi.
Tıp dilinde benign prostat hiperlazisi (BPH) denilen prostat hastalığının, yaş ilerledikçe daha çok belirti vermeye başladığını kaydeden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ersin Konyalıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Başlangıçta, bazı hastalar için ilaç tedavileri kullanılsa da, genellikle cerrahi tedavi en iyi çözüm yoludur. İşte bu aşamada, yüksek riskli ve ameliyat olması sakıncalı hastalar için geliştirilmiş olan tedavi yöntemi “Mikrodalga Termoterapi"dir. Ayrıca nispeten genç yaşta olup ameliyatın yan etkilerden çekinen hastalarla, ameliyat olmayı hiç istemeyenler için de bu tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Hastanın ameliyathaneye alınmasına gerek kalmayan bu yöntemde, hastalar doktor ofisinde ortalama 60 dakikada tedavi edilir ve bir saat sonra evlerine dönerler”
BAŞARI ORANI YÜKSEK
Uzun dönemde başarı oranı yüksek olan tedavinin etkinliğinin, narkozla yapılan prostat ameliyatı sonuçlarına yakın olduğunu ifade eden Konyalıoğlu, “Ayrıca prostat ameliyatlarından sonra görülebilen idrar kaçırma, sertleşme kaybı, meninin geri kaçması gibi yan etkiler TUMT işleminden sonra neredeyse hiç görülmemektedir” bilgisini verdi.
Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ersin Konyalıoğlu, TUMT yönteminin, narkoz alması riskli yaşlı hastalar ve ameliyatın yan etkilerinden sakınan genç yaş prostat hastaları için ideal bir tedavi alternatifi olduğunu sözlerine ekledi.