Türkiye'de psikolojik ya da psikiyatrik destek almanın ‘normal' kabul edildiğini belirten Madalyon Psikiyatri Merkezi Başkanı ve Psikiyatri Uzmanı Gülseren Budayıcıoğlu, insanların 'delilik' etiketi korkusu yaşamadan psikiyatriye gittiklerini belirterek, şöyle dedi:
"Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı; bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam iyilik hali olarak tanımlıyor. Ruhen sağlıklı olmak konusunda bireylerin kendilerini önemsedikleri, psikolojiyi bilim olarak gördükleri bir döneme girdik. Uzun yıllar boyunca ‘Avrupa'da herkesin bir psikoloğu varmış' diyerek iç çektiğimiz durum, günümüzde her yaş aralığı için geçerli olmaya başladı. Her gün yüzlerce kişinin bireysel destek almak için kliniğe geldiğini ve eskisi gibi ‘delilik etiketi' korkusu yaşamadan herkesin gönül rahatlığıyla destek aldığını görüyoruz. Sadece büyükşehirler değil, Anadolu'nun birçok bölgesinden her yaştan danışan psikolojik destek almaktan çok memnun oluyor artık."
"KAPIDAN AKILLI İNSANLAR GİRİYOR"
İnsanların sorunlarının farkında olarak iç dünyalarına destek almak için psikiyatriye başvurduklarına değinen Budayıcıoğlu, "İç dünyaları için destek almaya gelen insanlar farkındalığı yüksek, gelişmiş bir akla sahip, problemleri saptayabilmiş, hayatı sorgulayabilen kişiler. Herkes yaşamsal zorluklar yaşar ve baş etmede zorlanabilir. Geçmişten getirdiği alışkanlıklar nedeniyle yaşamı daha stresli algılayan bir birey destek aldığı zaman, kendisine yeni bir yol çizebiliyor ve daha olumlu bir yaşama başlayabiliyor. Eskiden insanlar birbirlerine biraz da acıyarak ‘Bakırköylük oldun' diyorlardı. Şimdi psikoloğa ya da psikiyatriste giden insanlara hayranlıkla bakılıyor" dedi.
Eski alışkanlıkların hala devam ettiği durumlar da olduğunu belirten Budayıcıoğlu, "Ben kendi sorunumu kendim çözerim diye düşünen kişiler, buldukları çözüm yollarıyla içlerindeki sıkıntıyı daha da büyütüyor olabilirler. Biz de zaten kişilerin kendi sorunlarını kendilerinin çözebilmelerini istiyoruz. Kimsenin sorununu alıp çözüp geri vermiyoruz. Kendi potansiyeline güvenen insanlarla çok daha iyi işbirliğine girebiliyoruz. Özel hayattaki karmaşalar, sürekli terk edilen insanlar, çok çalıştığı halde başarıyı yakalayamayan insanlar, sürekli fedakarlık yapanlar, arkadaş grubunda dışa itilen ya da içe çekilenler, çevreden istediği ilgiyi bulamayanlar, yaşlı anne babasıyla ya da yöneticisiyle sorunu olanlar. Herhangi bir tanı almayan ama hayatın içinden sorunlarla baş etmek için destek almak isteyen danışanlarımızın sayısı gerçekten çok fazla. Psikiyatri tedavisi deyince akla sadece psikiyatrik ilaç kullanımı gelmemeli. Hastayı kendi iç dünyasıyla buluşturan ve kendi çözümlerini kendisine gösteren psikoterapilerle çok hızlı yol kat edildiğini gösteriyoruz" diye konuştu.