CHP İzmir Milletvekili Özcan PURÇU, İzmir’de mahalle ziyaretleri gerçekleştirdi. Vatandaşların nabzını tutan, her fırsatta mahalle muhtarlarını ziyaret edip sorunların çözümü noktasında girişimlerde bulunan Milletvekili Özcan PURÇU, Konak ilçesinde ilk olarak 26 Ağustos Mahalle Muhtarlığı’nı ziyaret etti. Mahalle Muhtarı Şerife GÖKGÖR'den sıkıntıları dinleyen Milletvekili PURÇU, özellikle dezavantajlı mahallelerde kadınlar, çocuklar ve gençler için sosyal alanların yoksunluğuna dikkat çekti, kreş ve gündüz bakımevi eksikliğinin acilen giderilmesi gerektiğini söyledi.
CHP Milletvekili PURÇU “Roman kadınlarımızın yaşadıkları çifte ayrımcılığın sona ermesi, yoksulluk döngüsünün kırılması için kadınların istihdama katılımını teşvik edecek, ev içi yükünü azaltacak ve bakım yükünü ortadan kaldıracak desteklemelere ihtiyaç var. Mahallelerde kreş ve merkezlerin açılması, eğitimin teşvik edilmesi, çocuklarımızın okuması, şiddet gören kadınlarımızın başvuru mekanizmalarından etkin yararlanması, temel haklarını kullanmaktan doğan sıkıntıların giderilmesi için mahalle muhtarlarının tespit ve çabaları çok önemli… Kadınlarımızın mahallelerden başlayarak hayatın ve siyasetin her kademesinde etkin bir rol oynamasının ve siyasette temsilinin, eşitsizliğin ortadan kalkmasında ise büyük rolü bulunuyor.” dedi.
Konak ilçesinde Levent ve Gültepe mahallelerinde esnaf ziyareti gerçekleştiren CHP’li Milletvekili PURÇU “vatandaşın borcu çok, yalana karnı tok!” diye konuştu. Ekonominin gidişatının enflasyonun artacağına işaret ettiğini belirten PURÇU gelişmeleri şu şekilde yorumladı:
“Türkiye enflasyon, işsizlik ve dış denge açısından hükümetin dediğinin aksine, negatif performans sergiliyor. Büyüme rakamları açıklandı. Türkiye ekonomisi büyüyor diyen hükümet yine rakamlarla göz boyuyor. Oysa, TÜİK’in açıkladığı 2017 yılı üçüncü çeyrek dönemine ait % 11,1’lik büyüme hızı; 2011 yılının % 11,6 oranındaki büyüme hızından bu yana geçen altı yıldaki en yüksek çeyreklik büyüme! Toplam borçların milli gelire oranı 2001’in ilk çeyreğinde yüzde 144 iken 2017’nin ikinci çeyreğinde yüzde 212’ye ulaşmış durumda. Bu borcun dağılımına bakıldığında borç yükünün kamudan vatandaşlara, üreticilere ve bankacılara kaydırıldığı da görülüyor.
Geliri ne olursa olsun, tüm vatandaşlara aynı oranda uygulanan dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki ağırlığının önümüzdeki dönemde de devam edeceği öngörülüyor. Vergi yükü artıyor, borç stoku artıyor. Borçlanmaya ve tüketime dayalı bir ekonominin balon olduğu ortadadır. Vatandaşın derdi geçim... Gençler, anneler, babalar geleceğinden endişeli... Türkiye’nin istikrara, sürdürülebilir büyümeye, tüketime değil üretime yönelik adımlara ve mali disipline ihtiyacı var. Ancak, eşitsizliğe son veren, istihdamı destekleyen, nitelikli ve içeriği sürdürülebilir olan gelişmelerle ve bütçeyle borç batağındaki vatandaşımızın huzuru yerine gelebilir.”