RAMAZANDA ŞİFANIN GÜCÜNÜ ARTTIRMAK İÇİN BESLENMENİZDE 5 İPUCU

Senem Köse Bektaş

Ramazan, kelime olarak yüksek dereceli sıcaklık veya güneşin şiddetli hararetiyle yerin ve taşların ısınması ve kızması anlamlarına gelmektedir. Ramazan, Hicri (Kameri) ayların dokuzuncusu, oruç ayıdır. Dokuzuncu ay olması tesadüf değildir. Numerolojide 9, ruhsal uyanış, sevgi ve karma sayısı olarak bilinir. 9 sayısı şefkat ve hoşgörüyü hayatımıza davet eder... 9 Numara aynı zamanda kendi içgüdülerinize ve sezgilerinize daha fazla inanmanız gerektiğini gösteren bir işarettir. Her zaman doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın...

Kendi derinliğinizi bulabileceğiniz kendi gücünüzü kullanmanıza yardımcı olacak olan bu kutsal ayda; hangi inanca bakarsak bakalım, tüm inançlarda mevcut olan belirli süreleri kapsayan oruç şifa metodur. Bedenin zinde kalması, toksinlerin vücuttan atılması, gençleşmek ve ruhen dingin olma halidir.

Bedenin açlık durumunda, vücudumuzda oluşan bazı değişimler ve bu değişimlerin bizi nasıl etkilediğini daha önce ‘’GENÇLİK GENİNİN ANAHTARI ORUÇ’’ başlığındaki yazımdan ulaşabilirsiniz.

Manevi olarak bu kadar güçlü bir ayda sağlıklı ve doğru beslenmek , maneviyatınızın artmasını şifanın gücünü, bedenizin sezgilerini de güçlendirecektir.

Ramazan ayında şifanın gücünü arttırmak için 5 ipucu sizlerle

  • Planlama her şeydir: Dikkatli planlama ve hazırlık çok önemlidir. İftar ve sahurda ne yemek istediğinizi ve yemeklerin ne kadar sürede hazırlanacağını önceden düşünün. Bu şekilde zamandan tasarruf edersiniz ve planlı olduğunuz için dengeli ve sağlıklı beslenebilirsiniz. Sahur ve iftarda hem sizi daha uzun sğre tok tutacak hemde vücudunuz için ihtiyacınız olan besin öğelerini içeren besinleri tercih edin. Ve bol karbonhidrat içeren ekmek makarna pilav tatlı gibi glisemik indeksi yüksek besinler aslında tokluk sürenizi kısaltacak kan şekerinde ani iniş çıkışlara neden olarak daha yorgun daha çok açlığa neden olacaktır. Menü planlarken tercih edeceğiniz besinler; Sağlıklı yağlar( zeytinyağı, ceviz badem gibi kuruyemişler, avakado, hindistan cevizi yağı) protein ( yumurta, kuru bakliyatlar, yağlı tohumlar) meyve ve sebze, (özellikle su oranı yüksek olan sebzeler) , ve lifli besinler
  • Daha yavaş yiyin: Yemek yerken yavaş yiyin ve yemeğin tadını çıkarmak için zaman ayırın. Her lokmaya odaklanın ve yutmadan önce en az 40 kez çiğnemeye çalışın. Yiyecek ne kadar iyi parçalanırsa, o kadar iyi sindirilir ve ince bağırsak içerdiği besinleri o kadar iyi emebilir. Yavaş yemek aynı zamanda sizi daha uzun süre tok tutar.
  • Daha dikkatli yiyin: İftar vakti geldiğinde, kontrolü kaybetmek ve önüne ne gelirse mideni doldurmakö tıka basa yemek...Genel olarak oruç bittiğinde durum budur...Ama Ramazan böyle olmamalı. Tıka basa yemek, ramazan ayında yapılan en büyük hatadır. Ramazan ayı nefs kontrolü iken iftarda da nefsinize ne kadar hakim olabiliyorsunuz?
  • Sabahları egzersiz yapmaktan kaçının ve vücudunuzu dinleyin: Düzenli spor yapanlar, yada ramazan ayında spor yapmayı hedefleyenler spor zamanı sabah saatlerinde olmamalıdır. Susuzlukla artan dehidrasyon günün diğer saatlerinde sizi daha halsiz bırakır. En iyi zaman iftardan 1 saat önce yada yemeğinizi yedikten 3 saat sonrasıdır.
  • Şekerleme ve soğuk duş: Ramazan boyunca enerjiye ihtiyacınız olacak. Enerjinizi şarz etmek için mümkünse, kestirmeye çalışın ve kendinizi kötü hissettiğinizde soğuk duşlar alın.

Bedenizin zinde ruhunuz dingin ramazan ayınız bereketli ve şifa dolu olsun..
Işıltınızla var olun...Sevgilerimle

Senem Köse Bektaş
Holistik Beslenme Danışmanı /Theta Healing Uygulayıcısı Gıda Mühendisi
İnstagram @holistikmuhendis
Twitter @senemkose14