4 Ocak 2018 Perşembe günü açılışı yapılan sergiye İzmirli sanatçı ve sanatseverlerin yanı sıra, Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanları katıldı.
Yeni ile eskiyi bir arada tutarak yağlı boya kullanan, eserlerinde insani değerleri, insanın doğa ve evrensellik arasında kurduğu barış özlemini dile getiren Nihat Kahraman ‘ın 38 eseri, Selçuk Yaşar Sanat Galerisi’nde 3 Şubat 2018 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
Düzenlenen söyleşi ile sanatseverlerle bir araya gelen Nihat Kahraman, “Türk resim sanatı var mıdır, varsa özellikleri nelerdir, yoksa neden yoktur? Resim bir amaç mıdır yoksa sanat aracı mıdır?” konularına değindi.
Nihat Kahraman resimlerindeki duygu ve düşüncelerini, “Kafamda oluşan şeylerin renge dönüşebilmesi için yıllardır birikimin farklı şekilde, değişik organizasyonlarda ve değişik armoniler içerisinde oluştuğunu göreceksiniz. Bu farklılıklarda o anki psikoloji, ülkedeki durum, olaylar ve çevrenizde olan değişik yaklaşımlar etkilidir.” diyerek belirtti.
Nihat Kahraman kimdir?
1951 Denizli doğumlu sanatçı, 1972 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nden mezun oldu. 1972-1976 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Fransa’ya gönderildi. Paris’te École Nationale Supérieure des Beaux-Arts (ENSBA)’da artistik düzeyde sanat eğitimi, duvar resmi, fresk ve mozaik ihtisası yaptı. 1978-1981 yılları arasında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Yüksek Öğretmen Okulu Resim Bölümü’nde öğretim üyesi, 1992-2014 yılları arasında Ankara Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Ana Sanat Dalı, Duvar Resmi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak ders verdi. 1985-2016 yılları arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Ankara Opera ve Balesi’nde dekoratör ve başdekoratör olarak çalıştı, yüzden fazla opera ,operet ,bale ve konserin dekor ve sahne düzenlemesini yaptı. Yurt içi ve yurt dışında resmi ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı, yüz elliden fazla karma sergiye katılmış, 68 kez kişisel sergi açmış, 21 yarışmada ödül kazanmış, 50 yıldır düzenlenen Dyo Sanat Ödülleri’nde 4 eseri mansiyona layık görülmüştür.