Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Rifat Mutlu, İzmir İl Merkezin’de yaptığı basın açıklamasınd FETÖ soruşturmalarının geldiği kritik aşamayı değerlendirdi. Mutlu, özetle şunları belirtti:
FETÖ SORUŞTURMALARINDA KRİTİK AŞAMA
FETÖ Soruşturmasında kritik bir aşamaya gelinmiştir. Bu aşamada FETÖ’nün siyasal ayağındaki mensuplarının işlediği suçlar, soruşturma konusu yapılmazsa, FETÖ’nün devlet ve toplum içinden temizlenmesi görevinin yerine getirilmesinde ciddî sorunlar gündeme gelecektir. FETÖ’nün öncelikle Hükümet Partisi içindeki örgütlenmesinin üzerine gidilmezse, bu terör örgütüne kendisini toparlama ve Türkiye’nin içine girdiği koşulardan yararlanma fırsatı verilmiş olacaktır.
FETÖ’NÜN ŞOKU ATLATMA ÇABALARI
FETÖ, özellikle 15 Temmuz Darbesi sonrası süreçte kuşkusuz ağır darbeler yedi. Ancak bugün AKP iktidarının Türkiye’yi yönetemediği koşullardan yararlanarak toparlanmaya çalışıyor. Soruşturmayı yürüten kamu makamları, FETÖ’nün şoku atlatma çabası içinde olduğuna işaret ediyorlar. Bu bağlamda,
Örgüte yurt dışından para girişi artmaktadır.
“Yakında çıkacaksınız” umudu yayılarak Cezaevindeki örgüt mensupları diri tutulmaya çalışılıyor.
Devlet içerisindeki FETÖ’cüler başka cemaatlerin ve grupların gölgesi altında saklanıyor ve kendini gizliyor.
Soruşturmaların saptırılması ve başka yönlere yönlendirilmesi faaliyeti yoğunlaşıyor.
AKP içindeki FETÖ, örgütü devlet iktidarını kullanarak koruyor ve kolluyor.
Örgütün siyasi ayağına yönelik soruşturmanın ertelenmesi, örgüte moral veriyor ve toparlanma fırsatı veriyor.
Bu kararsızlık nedeniyle soruşturma makamlarında ve yargıda adaletin yerine getirilmesi konusunda tereddütler, bocalamalar ve kararsızlıklar görülüyor. Sağlıklı yürümesini ve yargılamaların kararlı yapılmasını engelliyor.
FETÖ İLE MÜCADELENİN MERKEZİ YOK STRATEJİSİ YOK VE SİYASETLERİ YOK
FETÖ’nün devlet ve toplum içinden temizlenmesi, kuşkusuz Türkiye’nin vatan bütünlüğü ve iç güvenlik görevinin yerine getirilmesinde, Bölücü Teröre karşı mücadele ile birlikte en önemli meselesidir. FETÖ’ye karşı mücadele ve PKK’ya karşı mücadele, aslında bir bütündür. FETÖ’ya karşı mücadelede gösterilen yetersizlikler, Bölücü Teröre karşı mücadeleyi ve Fırat Kalkanı Harekâtını da olumsuz etkilemektedir.
FETÖ’nün devlet ve toplum içinden temizlenmesinde en önemli zaaf, bir merkezin olmayışıdır.
Merkez yok.
Strateji yok.
Siyasetler bir bütün ve uyum halinde belirlenmemiş.
Plan, görev bölüşümü ve denetleme yok.
AKP YÖNETİMİNDEKİ SİYASAL KARARSIZLIĞIN BEDELİ
Bu durumda çeşitli kamu makamları görevlerini kendi inisiyatifleriyle yerine getirmektedirler. Bir hedefe yönelme yok. Farklı anlayış ve uygulamalar arasında bir eşgüdüm ve uyum sağlanmıyor.
Bu hatanın kaynağı, soruşturmaları yürüten kamu makamları değil, fakat o makamları yönlendirmesi gereken siyasal karar ve plan merkezinin bulunmayışıdır.
Özetleyecek olursak, AKP Yönetiminin FETÖ’ye karşı mücadeledeki tutarsızlık ve yetersizliklerinin maliyetini Türkiye çekmektedir.
Bu yetersizliğin temel nedeni, AKP içindeki FETÖ’nün hâlâ etkili olması ve pusuda beklemesidir. FETÖ’nün içine girdiğimiz kriz koşullarından yararlanarak kendisini toparlamasına izin vermek, tarihî bir hatadır.
AKP İÇİNDEKİ FETÖ YUVALANMASINDAN KAYNAKLANAN HÜKÜMET KARARSIZLIĞI
Bugün geldiğimiz aşamada, FETÖ’ye karşı mücadelenin başarısı için, siyasal etkisine son verilmesi şarttır. Çünkü FETÖ’nün AKP içindeki yuvalanması, siyasal tutarsızlıkların ve yetersizliklerin kaynağıdır. FETÖ yuvalanması, AKP iktidarının FETÖ’ye ve PKK’ya karşı mücadeledeki kararsızlık ve bocalamalarının asıl nedenidir.
FETÖ yuvalanması, hükümetin bir merkez oluşturmasını, strateji ve siyasetler belirlemesini önlüyor.
AKP İÇİNDEKİ FETÖ’NÜN SORUŞTURULMASI ARTIK YAKICI BİR GÖREVDİR
Bu koşullarda FETÖ’nün siyasal ayağının üzerine gidilmesi, artık ertelenemez. AKP içindeki FETÖ, Türkiye’nin ve AKP’nin birliği içindeki bir kuvvet değil, hem Türkiye’yi hem de AKP’yi bölen bir yuvalanmadır. Bu yuvalanmaya yeniden toparlanma fırsatı vermek, içine girdiğimiz koşullarda ciddî sonuçlara yol açacak bir gaflettir.
FETÖ’nün siyasal ayağı temizlenmelidir.
FETÖ’ye karşı mücadelenin stratejisi ve siyasetleri oluşturulmalıdır.
FETÖ’ye karşı çok boyutlu mücadele bir merkezden planlanmalı ve yürütülmelidir.