Sonbahar mevsimiyle birlikte grip ve benzeri hastalıkların arttığı ve de zaman zaman salgına dönüştüğü bir döneme girildiğine işaret eden Karaarslan, “Gripten korunmak için kendimizi korumamız, giyimimize ve beslenmemize özen göstermemiz önemli. Özellikle taze meyve ve sebzelerin bol ve taze olarak bulunabildiği ilimizde C vitamini yönünden zengin meyvelerin tüketilmesi, bol su içilmesi, ıhlamur, adaçayı, ekinezya, zencefil gibi bitki çaylarının tüketilmesi hem gripten korunma, hem de hastalandıktan sonra daha hızlı iyileşme için önem taşıyor. Ancak 65 yaş üstü olan, kronik rahatsızlığı olan ve risk grubunda olan kişilerin bunlara ilaveten grip aşısı yaptırarak kendilerini korumalarını öneriyoruz” diye konuştu.
Grip aşısının temel amacının komplikasyon geliştirme yönünden en yüksek risk grubunda olanları korumak olduğuna işaret eden Karaarslan, “Bazı insanlarda grip bronşit veya zatürree gibi daha ciddi hastalıklara neden
olabilir. Bu hastalıkların meydana gelmesi halinde, hastanede tedavi gerekebilir.
Pek çok yaşlı insan her kış gripten ölmektedir. Grip aşısı virüsten korunmanın en iyi yoludur. Genelde son baharda yapılır ve gelecek kış beklenen grip virüsünün zayıflatılmış halinden elde edilir. 65 yaş ve üstündeyseniz veya kronik bir hastalığınız varsa, grip aşısı olmanız gerekir. Bu hastalıklar kalp yetmezliği, böbrek veya karaciğer hastalığı, astım ve diyabettir. Grip aşısı için en iyi zaman sonbaharda, Eylül sonu ve Kasım başı arasıdır. Grip salgını olduğunda kış gelene kadar beklemeyin.
Grip aşıları her yıl değişime uğradığından, aşılar da değişir. Bu nedenle sizin de her yıl grip aşısı olmanız gerekir. Aşı, erişkinlerde omuz kasına ya da deri altına uygulanır. Asla damar içine uygulanmaz. İki yaşın altındaki çocuklarda iç bacak kaslarına uygulanır. Modern grip aşıları genellikle sorunlara neden olmaz. Ancak, aşının ardından kolunuzda hafif bir ağrı hissedebilirsiniz. Zaman zaman yaklaşık bir gün süreyle hafif ateşe ve kas ağrılarına da neden olabilir. Grip aşısı içinde aktif virüs olmadığından, aşının gribe yol açma ihtimali yoktur. Ancak, insanlar zaman zaman grip benzeri başka hastalıklara veya çok nadir olmakla birlikte aşı etkisini göstermeden gribe de yakalanabilmektedir. Aşıya karşı alerjik reaksiyonlar çok nadiren görülür” ifadelerini kullandı.
Grip aşısının kimlere uygulanıp uygulanmayacağı konusunda da bilgiler veren Karaarslan, şu uyarılarda bulundu: “Yumurta alerjisi olanlar, aşıya karşı alerjisi olanlar, ateşli hastalık geçirmekte olanlar, 4 ayın altındaki hamileler, 6 ayın altındaki bebekler ve önceki aşılarından sonra grip tablosu yaşayanlara aşı uygulanmaz. 65 yaş ve üstü olanlar, yaşlı bakım evinde ya da huzur evinde kalanlar, gebeliğin ikinci veya üçüncü trimesterinde olan gebeler, Astım, Diyabet ( Şeker Hastalığı), İmmün Yetmezliği, Kronik Renal Disfonksiyonu, Hemoglobinopatisi olan veya İmmunsupresif tedavi alanlar bu durumlarını belgelendirmek veya hastalıkları ile ilgili raporlarını ibraz etmek suretiyle ücretsiz olarak grip aşısı olabilir. Daha ayrıntılı bilgi için eczacınıza danışabilirsiniz”